11. Gizli aşık

11 4 3
                                    

Gözlerimi açtığımda kâbus görmediğim için içimden şükürler döküyordum. Saat 11:34 ve ben hala koltuk da bu dar elbise ile yatıyordum sanki günlük elbiseymiş gibi neyseki topuklular yoktu ayağımda mert dün öldürüldü ama sanki burda bir yerde uyuyordu gitmemişti. Ama gitmişti hemde sonsuzluğa herkesin gideceği yere bazılarılarının istekli bazılarının fani dünya da kalma isteği ile gidecekler.

Elbiseyi çıkartmak için odama girdiğimde bir kemer yatağımın üzerinde duruyordu Mert'in olabilirdi belki ama mert kemerli pantalon asla giymezdi ki bu başka bir erkeğin pantolonu olmalı mert henüz nasıl ölmüş onu bile bilmezken saçma sapan ip uçları beni bulmazsa olmaz!
Bugün kenan ve altayla bir konuşma yapıp fikirlerini analiz etmem gerekiyor gerçekten iki dakika da ölecek değil ya, ona birşey olmuş olmalı. Kıyafetimi çıkarıp klasik kot pantolon ve bir bluz geçirdim şuan güzel gözüküyor muyum? Gözükmüyor muyum? Umrumda değildi.

Telefonu alıp ikisini aradım ilk önce kenanı sonra altayı ikisini WhatsApp grubuna ekledim altay ben birde kenan vardı onların fikirleri ile belki çoğu şeyi çözebilirdim. Şuan içimde hallemediğim şeyleri ancak başka insanlar ile çözebilirdim çünkü aklımı yitirirken ruhumu atladım.

Zübeyde teyze'nin haberi bile yok oğlu' nun öldüğünden peki abisi.. bize o kadar yardımı dokundu şimdi onun göz yaşlarına kim dokunacak?
Onların ailesi nasıl haykırarak ağlayacak..

Kapı çalınca saçımı başımı topluyordum iki üç dakika sonra açtığım kapı da hem altay hem de kenan vardı durumu bilmiyorlardı bu yüzden ikiside endişe doluydu.

"İçeri gelin anlatacağım"
"Rüya bu kenan 'ın burda ne işi var?"
"Ben sizi benim aklımdaki şeyleri çözün diye aradım siz kendi dertlerinizi de yanınızda getirmişsiniz."
"Altay bi sus anlatsın kız "
Ellerimle salonu işaret ederek içeri davet ettim.
Hepsi anlamayan bakışlarla bana bakıyordu.

"Bakın şimdi biz nikahtan dönerken mert bi kızla hemen evlenmeye kalktı kız da rus kenan beni eve bıraktı eve girdiğimde kız ağlıyordu kapının arkasında mert ise banyoda ölmüştü nasıl olduğunu bilmiyorum nasıl olmuş haberim yok mert şuan morg'da kız da Rusya 'ya gitti."

İkisi de aval aval bakıyorlardı sanki ben yalan söylüyormuşum gibi inanmak istemeyen gözlerle bana bakıyorlardı.

"Ne bakıyorsunuz? Dut yemiş bülbül gibi susuyorsunuz konuşun azıcık "
"Mert öldü mü? "
"Yok altay yaşıyor benle dalga mı? Geçiyorsun yalan borcum mu? Var"
"Altay sen ölüme inanmıyor musun?"
"Kenan haklı manyak zaten ölüm diye birşey var öldü diyince yaşadığını anlamıyorsundur umarım "
"Rüya sen hep kenanı koruyorsun aşık mısın? Nesin "
"Yok artık altay sende beni herkesle yakıştıracaksın "

Kenan konuşmuyordu heralde utanma fonksiyonları devreye girmişti.

"Neyse aman konuya dönelim bakın mert ani bir şekilde öldürüldü sizce neden olabilir"
"Ya rüya biz dedektif miyiz? "
"Altay sus "
"Aman o kız öldürmüştür ruslar Türkleri sevmiyor "
"Sevmekle alakası yok kız da razıydı"
"O zaman bilmiyorum hiçbirseyi beğenmiyorsun rüya"
"Mantıklı gelmedi kenan sen ne diyorsun?"
Kenana baktığımızda suskundu anladığım kadarıyla Altay 'ın dedikleri sonrası durakladı konuşamıyorduk bu yüzden konuyu kapatıp normal konuşmaya çalıştık ama yine başarısız geçti kenan konuşmuyordu.

Altay ayağa kalkarak;
"Bi şekerli bi sade bana müsade"
"Tamam hoşçakal" gözlerine bakmak istemiyordum pişman olsa da yaptıkları affedilecek değildi. Altay kapıdan çıkar çıkmaz kenan ayaklandı.
Benden uzun boyuyla gözlerime bakıyordu yine o maskesi yüzündeydi ona bakarken yanaklarım kızarmış olsa da bakmak istedim.
Maskeyi çıkarıp yere fırlattı dudakları kiraz mevsiminden kalma.. gamzeleri bir Mariana çukuru gibiydi.. bana bakan gözlerinde bir dünya saklıydı.

"Gözlerin çok güzel" dediğinde aklıma benzer senaryolar gelmedi çünkü bu sefer gerçeği kendimle bulmuştum.

"Seninki de" gözleri parlıyordu.
O kadar yakındı ki bana nefeslerimiz kardeşmiş gibi anlaşmışlardı çoktan.
Bu sefer gözlerim dudaklarına odaklanmıştı..
Artık başka tarafa bakma hafızı yok olmuştu bir koltuğa oturmam gerekiyordu yavaşça geri adımlarla kaçmaya çalışıyordum ki belimden tutup kendisine yapıştırdı.

"Kaçmak sana yakışıyor mu?"
"Ne kaçması ben su alacaktım"
"Kesinlikle "
Dudaklarını dudaklarıma yapıştırdı ellerim ile itsem de gücü bana yetiyordu. Dudaklarını geri çektiği zaman bir tokadı hak etmişti.

"Bu oldu mu? Şimdi "
"Kenan sen kendinde misin? Beni öptün ya"
"Bu ilk değil ki en azından benim için sen yıldızları izlerken erken uyuyunca ben seni çok öptüm ama ruhun duymadı "

Yuh bu merti de aştı
"Yuh sen neysin be aşık mısın? Bana "
"Gizli aşığınım "
"Gören de ünlü sanar, şu haldeyken beni öpecek kadar morale sahipsen güzel"
" Dudakların enerji verdi"
"Sus Kenan mert bide çapkındı çocuğun günahını aldık sen iki katı çıktın"
"Sana aşığım rüya o elbise ile bedenini gördükten sonra sana aşık olmaya karar verdim kısacası kalbine bakmıyorum fiziğin mükemmel "

Allah'ım inanmak istemiyordum kim bana aşık oluyorsa ya mal ya odun ya böyle şerefsiz çıkıyordu delirmek üzereydim kenan da benle olamazdı zaten kendime sevgili yada eş aramıyordum beni anlayan bir insan arıyordum ama bulamıyorum en iyisi çaba sarf etmemek o zaman beni bulurdu.

"Kenan evi terk et ve bi daha yüzüme gözükme "
"Sende aşıksın biliyorum "
"Etkilenmedim değil ama onu da yok ettin sağol "

Kenan giderken iki elim yüzümde dolaşıyordu neden hep böyleleri beni bulurdu anlam veremiyordum. Fiziği için seven erkeklerin gerçekten sevmediğini bilmeyen yoktur.

Saat 13:49 idi bugün bir yayın evine gidip"katil aşığı " kitabımı basacaktım. Bu yüzden heyecanlı olsamda mert beni çok sarsmıştı.
Hemen hazırlanıp kitabı basmaya gitmek istiyordum hemen mor elbisemi giyip saçlarımı bir örgü yapıp evden çıktım 15 dakika süren yolu bitirdikten sonra yayıncı evi karşımda belirdi.

"Mavi yayıncılık "
İsmini seviyordum bana zararı yoktu. Yayın evine girdiğim de rezalet bir halde yerde yatan kişi altay 'dan başkası değildi bacağından vurulmuştu.
Gözlerim fal taşı gibiydi  bunu ona kim yapmış olabilirdi ki?
Ellerim ile şah damarına dokundum ve attığını hissettim.. hemen ambulansı arayıp gelmesini istedim saat 15:34 idi ambulansla Altayı hastaneye götürüyordum. Götürürken bir araba ile ambulans çarpıştı..

~Rüya~.   |TAMAMLANDI|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin