15. Aşk nedir?

8 4 2
                                    

Gözlerimi aralamakta zorluk çeksem de odun kırma sesi beynime sokulmuştu. Telefona bakıp saati çözmeye çalışıyordum uykulu gözlerim buna pek izin verecek değildi.
Saat tam 12:34 bu saatte odunla alakası olan bir kerem vardı zaten evde aşağıdaki bahçede odunları ikiye ayırıp kamyona benzeyen bir kutuya koyuyordu odun kırarken bile yakışıklı olması hiç adil değildi. Ellerimi yüzümü yıkayıp onun yanına uğradım terlemiş ve yorulmuş olduğu her halinden belli olsa da bunu kabul etmiyordu.

"Bırak bence yoruldun"
"Hah ben mi? Ne alakası var biz taş gibi adamız odun bizi yormaz"
"Öyle öyle " göz devirerek bir balta kapıp aynı hareketleri yapıp odunlara yardım etmeye çalışıyordum kereme değil odunlara.
Hoşnut olmamış ki her seferinde içeri gitmemi uyarıyordu kolumdan tutup götürmeye çalışsa da gitmek istemediğimi biliyordu kucağına alacak hali yoktu.

"Ya bende yaparım beraber hemen biter ne sorun ettin"
"İnip kalkıyorsun üstündeki forma mahvoldu "
"Bunun için mi? İstemiyorsun"
"Hayır forma umrumda değil arkadaki adam seni izliyor içeri geçmen için kucağıma mı? Alayım "

Arkama baktığımda bir adam gerçekten de beni süzüyordu.

"Sen beni taşıyamazsın ayrıca beni kucağına alacak tek erkek bile yok!"
"Sen öyle san"
Kollarımı tutup beni kucağına alması zor olmadı ama güçlü olduğunu hesaba koymamıştım
Artık pes etmem gerekiyordu beni omzuna almış bir eli belimde diğer eli baltadaydı.

"Tamam pes! Sen kazandın big boysun tamam"
"Heh şöyle beni böyle tanı"
Göz devirerek mutfağa geçtim dolaptaki pudingi yiyip diğer yandan Instagram da gezerken aşk nedir? Adlı videoyu görünce aklıma gelen kişi altay olmuştu ne yaparsa yapsın onu sevmemi değiştirmedi ölse bile onu sevmiştim.

Telefonu masaya bırakıp dışarı çıkacağımı söyledim kereme herşey güzel giderken giyim tarzım yüzünden iptal edecek gibiydi.

"Bu bluz kısa ve iç gösteriyor ve o etek de kısa"
"Sorun yok benim için"
"Benim için var zaten"
"Gezeceksen pantalon giy etekle olmaz "
"Abartma"
"Rüya pantalon ve switch giyeceksin bu kadar"
"Kıskanç kerem"
"Kıskanç değilim bana emanetsin"
"Kütüphaneye gideceğim pantalon falan yakışmaz bana neyse ben çıkıyorum ararsan açarım görüşürüz" evden çıkarken hoşnut gözükmüyordu.

Onbeş dakika süren yolculuk ardından otobüsten inip kütüphaneye girdim büyüktü ve tıpkı istediğim gibi boştu bugün. Ellerimle alkış yaparcasına seviniyordum ve çevremdekiler beni deli sanıyordu.

Yukarı çıkıp masamı kurduktan sonra kendime bakmak için lavaboya yöneldiğimde onu gördüm...

~Rüya~.   |TAMAMLANDI|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin