20. Nikah

8 4 0
                                    

Sabah uyandığımda kerem benden önce hazırlanmış benim giyinmem için de mavi buz mavisi bir elbise almıştı herşey hazırdı saat 11:56 idi camide yapacağımız bu nikah belkide en güzel nikah olacaktı şahitler için keremin arkadaşlarını ve bir yengesi bir de amcasını aldık yanımıza amcası ve yengesi keremi çok sevdikleri için evlendiği kadına da saygı duyuyorlardı. Giyinip camiye yol aldık oturup nikahı kıydıktan sonra ellerimle ellerini birleştirip gözlerine gülümsedim bir beden vardı artık bana helal olan , bir bedenim vardı artık ona ait olan.
Nikah biter bitmez eve yol aldık eve geldiğimizde serkan yine formunda siyah takım elbise ile bilgisayar başında duruyordu kerem 'in teyzesi evde yoktu nikah yaptığımızı bilen kişi yoktu amcası yengesi ve bir kaç arkadaşı dışında.

Her zaman olduğu gibi koltuğa oturdum gözlerim kereme bakıyordu oda tam yanımda oturmuştu nikahtan sonra daha bir içim ısınmıştı.
Serkan da bizi izliyordu bir yandan da bilgisayarla işini yürütüyordu.
Çok geçmeden kerem serkanla muhabbete girdi.

"Ne yapıyorsun iki saattir?"
"Yok birşey  DNA ile ilgili birkaç Bilgi okuyorum sen bilmezsin "
"Kesin cerrah olabilirsin ama bende doktorum"

Kerem 'in doktor olduğunu yeni bilsem de umrumda değildi.
Kerem kendine kahve yapmak üzere mutfağa ilerlerken saatin 14:23 olduğunu fark ettim. Çok geçmeden teyzesi geliverdi.
Serkan da kendine kahve yaptıktan sonra herkes salonda sessiz sedasız oturuyordu.

"Teyzecim benle rüya biraz gezmeyi planlıyoruz Marmaris de gezecek çok yer var"
Kereme bakıyordum ona bakarken de dünyayı görüyordum.
"Tamam yavrum siz eğlenmenize bakın"

Kerem teşekkür etti ve elimden tutup beni dış kapıya götürdü arabay binip villadan çıktıktan sonra kerem ellerimi tuttu.
"Otele gideceğiz ee işlerimiz var"
Göz kırptı ve ben hala ne olduğunu idrak edemiyordum merakla sormak istedim.
"Ne işi kerem?"
"Anlarsın ya"
"Yok ben birşey anlamadım"
"Ya sen anne olmak istemiyor musun?"
"Ya o konu mu? Anlatmaya çalıştığın tamam anladım"
"Tabi istiyorsan ben zorlamam"
"Seninle evlendik kerem farkında mısın? Ben hala şaşkınım ama tabiki isterim sevdiğim adamla her anı yaşamak isterim"
"Öyleyse sıkıntı yok "

Aslında içimde bir sıkıntı vardı oda annem seçim senin dedikten sonra herşey kötü gitti içimdeki savaşı kim kazanacak bilmiyorum ya beynim yada kalbim.

Otele gelmiştik güzeldi sakin bir oteldi odamızı alıp yukarı çıktık keremin neden otel dediğini şimdi anlamıştım çünkü o evde öpüşmek bile yasaktı hem serkan vardı hem de o eve kerem'in ailesi ve benim ailem bile gelebilirdi.

Odayı incelerken kerem yavaş adımlarla yanıma geldi.
Elleri ile belimi sardı ve beni kendine itti ellerini yüzüme birleştirdi ve ona odaklanmamı sağladı.

"Bana ait olacak tek kadınsın"
"Bana sahip olacak tek adamsın" diye ekledim ve dudakları dudaklarıma değdi ve ben ona ait olmaya başladım.

Kolları ile beni kucağına aldı yatağa hafifçe bıraktı ve bir dakika der gibi elleri ile işaret yaptı. Onu beklerken bluzumu üstümden çıkardığım da sadece cropla kalmıştım.

Kerem ellerinde gül buketi ile yatağa oturdu ellerime değen gülleri kokladım ona bakarken yanaklarım kızardı bu kadar güzel sevecek bir adamdı o bu kadar güzel sevecek..
Tek kişiydi benim için..
Eğer hayatta birine sahip olacaksam kerem dışında kimse olamazdı..

Yanıma yaklaşıp dudaklarımı öptü ardından ışıkları kapattı ve üstündeki gömleği çıkarırken merak ettiğim soruyu sordum.

"Neden ışıklar kapalı?"
"Çünkü seni görebilmem için ışığa ihtiyacım yok rüya ben seni karanlıkta da görebiliyorum"
Kalbim küp küp atarken hiç belli etmesem de ona ne kadar aşık olduğumu kendisi de biliyordu.

Üstündeki damarlar ve kaslar beni benden alsa da bayılmak istemiyordum karın kasları beni benden alıyordu evet kesinlikle öyleydi.

Elleri ile dansa kaldırıyordu beni tuttuğum eli asla bırakmak istemiyordum.
Dans ederken bir yandan öpmeyi ihmal etmiyordu.
Öylesine güzel figürleri vardı ki sadece onunla danslar güzeldi.

Kolları ile yatağa geçti bu sefer cinsel figürleri vardı bu sefer kararlıydı.
Kollarında kayboluyordum ama onu kaybetmiyordum.

İkimizde bitkin şekilde öylece duruyorduk. Ellerimi tutup gözlerime bakıyordu.

"Seni sen olduğun için seviyorum bedenin için değil"

O kadar ihtiyacım vardı ki bu söze sanki bir ilaçtı bana..
Bir insan sizi siz olduğunuz için sevmeli bir şart yada nedeni olmamalı..

Birlikte olduktan sonra duş aldık ve uyumak istiyordum ama kerem uyumak yerine otelin balkonunda denize bakıyordu hemde bornozlu.
Çok geçmeden yanına gittim ve arkadan ona sarıldım yapılı olduğu için belini kavramak zordu.

"Acaba içeri mi? Geçsen "
Asla kıskanç değildim.
"Kıskanıyorsun beni" sırıtıyordu.
Haklıydı ama asla kendimi buna inandırmak istemiyordum.
"Hiçte bile!"
"Öyle öyle"
"Sen  sanki kıskanç değilsin"
"Değilim tabiki" kendinden emin bakışlarla.
Üstümde duran bornozu aşağı indirdim gecelikle kalmıştım.

"Hoppala! İçeri geç"
"Neden ki sıcak değil mi? Hava"
"Gece soğuğu var dışarda içeri geç"
"Bence kıskanç bir kocam var"
"Tamam kabul ikimizde kıskançız şimdi içeri geç"
"Sensiz geçmem"
"Yine kucak mı? Yani bebek gibisin alıştın iyice"
"Tamam alma kerem "

Dememle kollarının arasında kendimi buldum. Yaparsa yapar isterse yapardı gerçekten.

Saat 2:30 du artık kerem umrumda değildi uyumak istiyordum.










~Rüya~.   |TAMAMLANDI|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin