Adsız Bölüm 9

55 7 9
                                    


Deha, paniğe kapılarak hırsla kapıya sırtını vurdu defalarca ama açamadı. Kapı büyük zincir ile sarılıp kilitlenmişti. Deha, etrafına bakınıp lavabonun altında büyükçe sopa bulduğunda onu eline alıp kapıya sertçe vurmaya başladı. O, Ender'i çıkarmaya çalışırken arkasında sessizce ona yaklaşan kişiyi fark etmedi. Simsiyah kıyafet giymiş olan bu kişinin yüzünde de beyaz bir maske vardı ve ellerinde de siyah eldiven...

Elinde tuttuğu kırmızı söndürme tüpünü havaya kaldırarak şiddetli bir şekilde Deha'nın arkasında durup onun kafasına vurdu. Deha acı içinde yere düşüp bayıldı. Gırgır Ender kilitlendiği yerde çıkan sesten olaylar olduğunu anlayıp daha da çok kapıya vurup bağırdı. Tüm bunlar olurken Alin ile Alkın hala dans ediyordu. Alkın, ter içinde kalınca oynamayı bırakıp gülümseyerek kol kola Uraz'ın yanına geçtiler. Alin, salona göz gezdirdi fakat arkadaşlarını göremedi.

"İkisi de en son tuvalete gitti. Ben bir gidip oraya bakayım." dedi Uraz ve Alkın ile birlikte bakmaya gittiler.

Maskeli olan gizemli kişi herkesi salonun üst balkonundan izliyordu. Ebru ile Sadin utanarak dansa kalktı. Onlar çılgınlar gibi dans etmeye başlayınca öğrenciler etraflarında yuvarlak oluşturdu. Alin'de arkadaşlarını aramaya başladı ama lavaboları karıştırıp dar, kimsenin olmadığı loş ışıklı kırmızı halılı koridora girdi.  Ayakkabıları ayaklarını çok acıtmıştı o da sırtını duvara yaslayıp biraz dinlenmek istedi. Elinde limonlu içecek ile maskeli kişi gelip içeceği Alin'e uzattı. Alin, önce irkildi fakat sonra ayıp olmasın diye içeceği eline alıp maskeli kişiyi bakışlarıyla süzerek içmeye başladı.

"Neden yüzünüzde maske var?" diye kaşlarını kaldırarak sordu.

"Seviyorum" diye cevap verdi sadece gizemli kişi.

 Bakışlarında farklı bir şey vardı. Sanki Alin'i kızdırmaya çalışan bir pırıltı. Yaklaşık bir dakika boyunca Alin'i izledi. Alin, hızla içeceği bitirip teşekkür etti. Ayağından çıkardığı ayakkabısının tekini tekrar giymek için eğildiğinde maskeli kişi elindeki bardağı hemen yere bırakıp siyah ceketinin cebinden yavaşça iğne çıkarıp Alin'in boynuna sapladı. Alin acıyla boynunu tutarak hızla ayağa kalktı. Sendeleyerek korkup yoluna devam etmeye çalıştı ancak tüm koridor gözlerinde dönüyordu. İki üç adım attıktan sonra dayanamayarak yere yığıldı. Maskeli kişi, Alin'i yerden Kaldırıp kucağına alarak ilerleyip koridorun sonundaki bahçe kapısından arabasına doğru taşıdı.

Uraz ile Alkın tuvalet kapısının önünde Deha'yı kanlar içinde yerde görünce koşarak ona baktılar. Başından kan akmasına rağmen Deha gözlerini açıp yerden kalkabilmişti. Gençler "oh" der gibi nefes aldılar. Alkın cebinden bıçak çıkarıp kilidi açmaya çalıştı ve Gırgır Ender çıkarıldı. Ender, ağlayarak burnunu silip arkadaşının da başından kanlar aktığını görünce onlara sımsıkı sarıldı. Uraz, cebindeki mendili çıkararak Deha'nın başına tutması için ona vermişti.

"Bu kadar gerilim yeter! Bizim için mezuniyet burada bitti arkadaşlar." dedi Uraz.

"Tabii ki de bitsin. Alin'i de alıp gidelim bu lanet yerden." dedi korkudan bembeyaz olmuş Gırgır Ender.

Tuvaletten çıkıp gürültülü salona geçtiler. Gecenin en şık kadını ve erkeği seçilecekti. Uraz, Deha'nın sendelediğini görünce koluna girip yürümeye devam etti. Her yere baktılar fakat Alin'i bulamadılar. Emir,  onları görünce dudaklarını ısırarak yanlarına koşarak geldi.

"Alin bayıldı galiba. Az önce bahçede maskeli biri onu kucağına almış ilerliyordu. Siyah büyük bir arabaya bindi." dedi.

Gençler bunu duyunca merdivenlerden koşar adımlarla çıkıp önce bahçeye sonrada sokağa baktılar. Kimseyi göremediklerinde yan yana durup gelip giden arabaları izlediler.

Deha'nın gözleri tekrar karardı ve olduğu yere yığılıp kaldı. 

SINIFIN DIŞINDAKİLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin