Çetin
İnci Tuna'yı ararken Bertuğ'u aramaya gittim. Koridorda yürürken bir odanın kapısı açılınca duvarın köşesine sinerek konuşulanları duymaya çalıştım. Hiç nazik bir hareket değildi ama meraklıydım. Sesten duyduğum kadarıyla bir kadın ve bir erkekti.
"O ikisini hallettik,"dedi erkek olan. Yaşlı birinin sesine benziyordu. Neyden bahsediyordu?
"Şimdi sıra bende,"dedi kadın olan.
Ve..hayır. Kadını tanıyordum. Hilal'di. Burada ne işi varsa kötü olduğu kesindi. Kafamı hafifçe dışarı çıkardım. Gerçekten oydu. Sarı uzun saçları ve iğneleyici bakışlarından onun hilal olduğunu kilometrelerce öteden anlardım. Yanındaki adam ise...Kayahan Gümüş'tü.
Hilal'in yeraltının liderlerinden biriyle konuşacak neyi olabilirdi ki?
Kayahan gülerek,"Işıklar birazdan kesilecek ve adamlarım o kadını kaçıracak. O sırada sen onla ilgilen,"dedi.
Hangi kadın?
Burada gerçekten kafa karıştırıcı şeyler oluyordu. Bunları çözmek zorundaymış gibiydim. İçimde garip,tarifi olmayan bir his vardı. Kötü bir histi.
"İnci'yi kaçırırken ya Çetin orada olursa?"dediğinde Hilal,beynimde şimşekler çaktı.
Kayahan karımı kaçırmayı düşünüyordu,hatta düşünmeyi bırak plan bile yapmıştı.
Buna engel olmalıydım.
İnci
Keyifle salonu ve içindeki insanları süzerken birden ışıklar sönüp silah sesleri salonda yankı etmeye başlayınca elimdeki içeceği düşürdüm. Kalbim ağzımda gibi atarken eteklerimden tutup gitmeye koyuldum. Belli ki kötü şeyler oluyordu ve diğerlerini bulamıyordum. Silah sesleri çok yakınımdan geliyordu. Korksam bile bir saniye durmadan koridora ilerledim. Çetin neredeydi?
Şu an neler oluyordu ve Tuna'yla Bertuğ iyi miydi?
Tüm bu sorularımın cevaplarına ulaşmak istiyordum. Topuklularla yürümek zordu ama yine de devam ettim. Çetin beni bırakıp gitmezdi,bundan dolayı evin içine girdiğini düşünmüştüm. Ve diğerleri de evin içine girmişti. Bu evde ne vardı da herkes buraya giriyordu bilmiyordum. Tuna'yı birini takip ederken görmüştüm. Bertuğ da peşinden gitmiş olmalıydı.
Sessizce ilerlerken derin bir nefes alıp ne yapmam gerektiğini düşündüm. Onları bulmalıydım ama daha da önemlisi salonun ışıklarının neden kapandığını bulmalıydım. Burası Çetin'in dediğine göre güçlü birinin eviydi. Tahminlerime göre onun gibi bir mafyanın.
Bir köşeden geçerken bir el ağzıma diğer el belime tutunarak beni geriye çekti. Ve beni bir odaya sürükleyip yere bırakana dek Çetin'i görmedim. Şanslı günümde olmalıydım. Görünüşte zarar görmemişti. Elimi tutup beni kaldırdı."Ne yapıyorsu..."derken bana sus işareti yaptığında ve göz bebekleriyle kapıyı işaret ettiğinde yaklaşan adım sesleri korkunun iliklerime işlemesine neden oldu. İki kişi içeri giriş yaptığında Çetin'le dolapta saklanıyordum. Sırtıma değen vücudu sıcaklık verse de tanıdım birini görmemle bedenim titremeye başladı.
Hilal,Kayahan'la birlikte içeri keyifli bir giriş yapmış ve hemen sandalyeye kurulmuştu. Sinsi ve kötü bir gülümsemeyle Kayahan'a bakıyordu."Eee Kayahan?"dedi sahte bir mutsuzlukla."İnci hanım yakalandı mı? Şu an nerede?"
Yakalanmak mı? Ben mi?
İyi de neden?
"Maalesef salonda yokmuş ancak adamlarım onu ve Çetin'i arıyor. Bertuğ yakalandı ve şu an sorgu odasında baygın yatıyor. Tuna ise Pars'la birlikte."Güldü,iğrençti."Umarım onun canını çok yakmaz çünkü biliyorsun ki,o planımızın kilit noktası."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cici kız 2: Yeraltının Parçalanışı
ActionCici'nin fedakarlığı işe yaramış mıdır? Ailesi kurtulabilmiş midir? O adamlar kimdir? Öte yandan Çetin ne yapacaktır? Onları kurtarabilecek midir? Yeraltı yavaş yavaş acımasız ve güç manyağı bir liderin yönetimi altına girerken ne yapacaklardır? Ken...