Kadın ona kirli dememi sanki duymamıştı bana gülümsemiş ve elini karnına koyarak yavaşça yataktan kalkmıştı.
Garip biriydi kim ona hakaret eden birine gülümserdi ki "hikayelerimiz aynı ama sonlarımız umarım aynı olmaz" demişti dediklerinden bir şey anlamamıştım eliyle karnını okşayarak "aynısının sana yapılmaması için elimden geleni yapacağım merak etme" Diye fısıldamış ve yine gülümsemişti anlamsızca onun hareketlerini izlemeye başlamıştım birden bana arkasını dönmüştü ve "benim oğlum o adam kadar kirli olmayacak" demiş ve burnunu çekmişti.
Ağladığını anladığım an içimdeki öfkeyi söndürüp "iyi misiniz?" Diye sormuştum kadın hamileydi ve bana yardım etmişti kocası yüzünden ona kötü davranmam doğru olmazdı.
Kadın elini hızlıca yüzüne kaldırıp yüzünü silmiş ve gülümseyerek bana dönmüştü ama gözleri ve burnu kızarmıştı direkt.
"Dokuz yaşında olmana rağmen çok zekisin" demişti elimi kaldırıp " üç gün önce dokuz oldum ben daha dokuz sayılmam" deyip sırıtmıştım ama sonra aklıma gelen şeyler ile gözlerim boşluğa dalmıştı.
Kadın bana seslendiği zaman kendime gelmiştim "oğlumdan sekiz yaş büyük olacaksın o zaman" deyip ellerini heyecanla çırpmıştım.
Elimle karnını işaret etmiş ve "orada oğlun mu var!?" Diye merakla sormuştum nasıl içindeydi ki o? "Evet!" Heyecanlı bir şekilde beni yanıtlamıştı.
Yerimden kalkıp bakmak istiyordum oğluna "bakabilir miyim oğluna?" Diye sorduğum zaman birden kadın donmuştu sonra kendine gelmiş ve yanıma yaklaşmıştı "bakamazsın çünkü çok utangaç kendisi" demişti ama sonra elimi tutup kocaman olmasına rağmen fark etmediğim karnının üstüne koymuştu.
"Teoman" Diye mırıldandığı zaman dahada şaşkınca bakmıştım kadına kendisi bir İngiliz'di ama oğlunun ismi neden Türkçeydi tam ağzımı açmış soru soracakken elime yediğim darbe ile şaşkınca karnına bakakalmıştım "Sen oglunu mu yedin niye karnında?" Diye sormuştum aniden saçmalayarak.
Kadın birden bu dediğim şey ile büyük bir kahkaha atmıştı "onu çok sevdiğim için içime sakladım" demişti.
"Bende senin gibi Türküm Marin" dediği zaman bütün merakım dinmişti ama saskinligim dahada artmıştı "nasıl?! " Diye heyecanla sormuştum ve kadın gülümseyerek "annemle babam Türk'tü akıllım" deyip burnumu sıkmıştı.
"Peki ismimi nereden biliyorsun?" Diye sormuştum bu sefer.
Merak ediyordum çünkü ismimi ona hiç demememistim onun bana demediği gibi " hizmetlilere benim ismim marin alice değil Diye bağırdığında duymuştum" dedigi zaman o ani hatırlayınca sinirlenmiştim.
Kadın bana Alice deyip deyip durmuştu ve ben sonunda kadının saçlarına yapışmıştım sonra bana vurmuştu tabi...
Kralın karısıyla bir süre konuştuktan sonra isminin Zeynep olduğunu ve otuz yedi yaşında olduğunu öğrenmiştim.
Sonra uyuya kalmıştım Zeynep ablaya kötü davrandığım için dahada kötü hissediyordum şuan...
🎠
3 hafta sonra
Yine beni bir odaya kapatmışlardı ama diğer odaya göre tek farkı odam artık ışık alıyordu ve daha rahat bir yerdeydi. Ne kadar bunu hak etmediğimi düşünsemde hizmetli değişmiş ve bana düzenli yemek getirir olmuştu.
Normalde yemezdim ama hizmetlilerin hepsi Zeynep ablaya ilettiği için yemek zorunda kalıyordum.
Bu kadar şeyi hak etmiyordum...
Ben ölmek isterken bana bu kadar iyi bakması zoruma gidiyordu.
Bunu ona söylediğim zaman bana çok kızmıştı ama üstüme gelmemeye calistigini anlamıştım.
Son üç gündür onu asla görmüyordum hizmetlilere sorduğum zaman yorgun olduğunu söylüyorlardı sanırım onu Teoman çok yoruyordu.
Yada o da beni bırakıp gitmişti...
Üç hafta sonra Teoman'ı görebileceğimi söylemişti ama bu üç hafta içinde ondan uzak kalacağımdan asla bahsetmemişti...
Onları sabırla bekleyecektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yakut gözlü kadın
FantasyOn yedinci yüzyılın Osmanlısındaki soylu ailelerden biri olan ailenin minik kızıydı Marin Turuncu saçları Yakut gibi gözleri ve pürüzsüz teni ile bütün ilgiyi kendine çekerdi. Halk arasında güzelliği hakkında bir çok dedikodu dönmesine rağmen Turun...