Merih'ten
06/01/1622
Merih burada 12 yaşında
İngiltere'nin ara sokaklarında amcamın zoru ile bir kurban arıyordum
Onun dediğine göre bu ara sokaklar benim eğitim aldığım yer olacaktı.
Benden insanların umutlarını çalmamı istiyordu.
Zaten ara sokaklarda bulunan insanların parası yok denecek kadar azdı ve Benden o kalan son iki paralarınıda çalmamı istiyordu...
Yapmak istemiyordum ama zorundaydım.
Kendi hayatımın kararmaması için başkasının hayatını karartmam gerekiyordu...
Önüme şuana dek bir sürü insan çıkmıştı ama hiç birine dokunmadan yoluma devam etmiştim son ekmek paralarında gözüm yoktu...
Zengin olduğundan emin olduğum birine saldıracaktım
Hem amcam gurur duymuş olur hemde durumu olmayan birinin malına dokunmuş olmazdım.
Ara sokaklardaki çocuklar acayip zayıftı sanki bir rüzgar çıksa uçacaklardı
Açlardı ama mutlulardı da ara sokakta oldukları için özgürlerdi de ama tehlikeliydi de...
Küçük çocuklardan gözlerimi alıp hızlıca ana sokaklara çıkmamı sağlayacak bir yola girmiştim
Ezberlemiştim amcam sayesinde bu bölgedeki her yeri.
Ana caddeye ne fazla yakın nede fazla uzak bir sokağın köşesine çömelip kurbanını beklemeye başlamıştım
Buralar genellikle ara sokaklara göre daha ıssız oluyordu yani daha kolay tüyebilecektim.
Bir köşeye çömelmiş etrafı izlerken şansıma bir kadın girmişti sokağa hızlıca çömeldiğim yerden kalkıp kadına çarpmış ve çantasına yapışmıştım ama birden yüzüme savrulan bıçak ile hızlıca geriye savrulmuş ve "İyi hareketti Alev topu!" Diye sırıtmıştım.
Ona alev topu demem ile duraksarken birden "çekil yolumdan hırsız kız!!" Diye tıslayıp elime sapladığı bıçak ile inleyip hızlıca geri çekilmiştim "hırsızlık günahtır bir kere öğretmediler mi sana!" Diye bağırmıştı bana bende aynı sinirle ona bakarken "öğretsene o zaman!?" Diye karşılık vermiştim keşke vermez olaydım.
Kızın kızıl gözleri parlamaya başlarken birden bana çarpan rüzgar ile duvara sertçe çarpmıştım nefesim hızla kesilirken dualar etmeye başlamıştım beni bırakması için...
O ise birden gözündeki ateşi yok edip hızlıca koşmaya başlamıştı son gördüğüm şey ise arkasından koşan on tane adam olmuştu.
🗡
Elimde hissettiğim keskin acı ile uyanırken başımda dikilen amcam ile irkilerek hızlıca yerimden kalkmaya çalışmıştım ama amcam hızlıca beni tutup geri yatirmisti yerime "yat kızım yat!" Deyip sırıtırken elindeki keseyi çıkarıp gururla bana bakmıştı.
"Bu kadarını da beklemiyordum senden!" Diye sevinçle bağırmış ve omzuma hafiften vurmuştu ben dediği şey ile şaşkına dönerken "Lucas abini peşine takmıştım seni izlemesi için o kadından nasılda kurtulmuş benim aslan yeğenim!!" Diye bağırıp yanağımı sıkmıştı bu sefer.
Lucas abim o büyücü kızı görmüştü yani! Delirmemiştim "abim nerede iyimi o büyücü kız bir şey yapmadı degilmi!" Bunu dememle birlikte amcamın kaşları çatılır gibi olsa da sonra hemen gülerek arkasına dönüp "verdiğin ilacın etkisinden tahmini ne kadar sürede kurtulur?" Diye sormuştu birine ama kafamı hareket ettirecek halim yoktu.
___
Aradan bir kaç ay geçmişti kimseye inandıramamıştım o kızın büyücü olduğunu aksine ben deli ilan edilmiştim.
O kızı da bir daha görmemiştim ama ondan çalabildildigim para ile amcamın öfkesinden bir süre olsada kurtulabilmiştim tabi sadece bir süreliğine...
O para bittikten sonra beni yeniden avlara çıkarmıştı ama anlamadığım bir şekilde el çevikliğim artmıştı.
Normalde bitiremeyeceğim işleri bile amcamın eski adamlarından bile daha hızlı ve daha dikkatli bir şekilde bitirebilir hale gelmiştim.
Hatta son günlerde buradaki lordun en güçlü adamının evine sızıp çoğu eşyasını çalmıştım bu olay lordun kulağına giderken amcamın adamları arasında baya ünlenmiştim.
Eldivenli hırsız olarak anılıyordum adamlar tarafından
Her ne kadar tarz için giydiğimi sansalar da ben sadece tanınmamak için gidiyordum o eldiveni sol elime.
Bir kaç ay önce o kızın elime açtığı yara geçmemişti ve benim için tehlikeli olacak şekilde belirgin duruyordu.
Eğer evine girdiğim insanlardan biri bu izi fark ederse normal hayatıma asla devam edemezdim ve bu da benim sonum olurdu.
O kızıl saçlı kızdan intikam almak isterdim ama yapamazdım korkuyordum ondan.
Umarım bir daha onunla karşı karşıya gelmezdim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yakut gözlü kadın
FantasyOn yedinci yüzyılın Osmanlısındaki soylu ailelerden biri olan ailenin minik kızıydı Marin Turuncu saçları Yakut gibi gözleri ve pürüzsüz teni ile bütün ilgiyi kendine çekerdi. Halk arasında güzelliği hakkında bir çok dedikodu dönmesine rağmen Turun...