12.Bölüm-Ani cesaret

108 9 10
                                    

" Bazı gülüşlere ezelden aşinadır insan. 'Sen bir kere gül,ben yine seni severim' diye boşuna dememiş şair..."

Keyifli okumalar...💛

______________________________________

Işık'ın anlatımından

Sabah/Merih ev

Uyandığımda daha gözlerim tam açılmamışken aklıma gelen ilk şey dün geceydi. Gülümsedim kendi kendime. Kalbimdeki o 'aşık olma' korkusuna inat gülümsedim ve kalktım yataktan. Peki ne yapacaktım? Hiç yaşanmamış gibi mi davranacaktım,yoksa yaşandığını hatırlatarak mı?

______________________________________

Aşağı kata indiğimde evde olmadığını düşündüm. Mutfağa yaklaştığımda neredeyse duyulmayan bir mırıldanma geldi kulağıma ve bu onun sesiydi. Hangi şarkıyı mırıldandığını tam anlayamasam da galiba neşeli bir şarkıydı.
I: Günaydın
Dedim birden bire. Aslında bilerek sessizce gelmiş,onun beni görmemesini sağlamıştım,çünkü onu korkutarak eğlenmeyi istemiştim. Birden bire ve biraz yüksek çıkan sesim onda hiç bir korku yaratmadı,her zamanki gibi kafasını bana çevirdi,gülümsedi ve "Günaydın" diye cevap verdi mülayim tonda.
I: Ya of nasıl duydun geldiğimi? Korkutacaktım...
M: Duymadım ki zaten,hiç ses çıkarmadın gelirken
I: O zaman nasıl korkmadın?
M: Hissettim geldiğini,adımlarını...
Merdivenlerden inişini,buraya gelip kapıya yaslanışını,şarkı mırıldandığımı farkedince gülümseyişini hissettim. Ben sessizliği çok dinledim,bu yüzden hissederim

Şaşkınlığımı gizlemeyerek
I: Nasıl yani? Arkanda olan,görmediğin şeyleri hissediyor musun? Nasıl yapabiliyorsun bunu?
M: Çocukluktan kalma bir alışkanlık işte
Dedi burukca gülümseyip omuz silkerek. Elindeki iki tabakla masaya doğru giderken ben de onun peşinden gittim
I: Yalnız 'Alışkanlık' diyip geçmeyelim,süper güç bence. Ben de sahip olmak isterdim bu özelliğe

Az önceki buruk gülümsemesi derinleşti,gözlerini benden kaçırıp çay koymaya başladı
M: Bu 'süper güç'e neler pahasına sahip olduğumu bilseydin,eminim istemezdin
Diye bir şeyler geveledi. Sanki hem söylüyor,hem de duymamı istemiyordu,ama duymuştum,çünkü ben onu dikkatle dinlerdim her zaman.
Kahvaltı boyunca neredeyse hiç konuşmadık ama ara sıra bir birimize kaçamak bakışlar atıyorduk. Her ikimiz de dün geceyi konuşmak istiyor,hem de kaçıyorduk. Kahvaltıdan sonra vedalaşıp ayrıldık ve kliniğine gitti. Ben de ortalığı toparlayıp bir kahve içtim,biraz kitap okudum. Kitabı rafa geri koyarken can sıkıntısından diğer kitaplara bakmaya başladım. Aynı ofisinde olduğu gibi burada da "Genç Werther'in acıları" kitabı vardı,ama ofistekinden bile daha eski,yırtıktı. Kitabı elime aldığımda arasından baya eski bir zarf düştü. Zarfın üzerinde Merih'in el yazısıyla "Anneme mektup" yazıyordu. Zarf açıktı ve içinde ikiye katlanmış bir kağıt vardı. Bunu okumalı mıydım? Bu mektup onun çocukluğu,
yaralarıydı...Zarfı kitabın arasına geri koyup koşar adımlarla kanepeye geri döndüm. O mektubu okusaydım belki de onu daha iyi tanırdım,ama böyle yaparsam onu onun istediğinden daha fazla tanımış olurdum. Kim bilir belki de bir gün kendisi okumam için verirdi o mektubu bana. O an aklıma resim yaptığım odadaki en eski tablonun arkasına sakladığım zarf ve içindeki mektup geldi. Ben ister miydim birinin onu izinsiz okumasını? Asla. Bu yüzden en doğru karar görmemiş gibi yapmaktı. Telefonumun sesi beni düşüncelerden ayırdı. Aramayı cevapladım,çünkü abimdi arayan.

______________________________________

Saatler geçmiş,neredeyse akşam olmuştu,ama daha eve gelmemişti Merih. Kapı çaldığında Merih olduğunu zannedip açtım,ama karşımda Merih'in ukala arkadaşını görünce şaşırdım. O da şaşırmış olacak ki,kaşları çatıldı.
Z: Merhaba,Işık
Dediğinde ismimi söylemesine şaşırsam da Merih'in söyleme ihtimali aklıma geldi sonra.
I: Merhaba
Dediğimde memnuniyyetsizliğim sesime yansımıştı.
Z: Girebilir miyim?
Dedi gayet kibar şekilde ve ben de kenara çekildim. Merih'i seslediğinde
I: Evde yok
Dedim soğuk bir sesle. Dönüp bana baktı ama yüzünde bir memnuniyyetsizlik vardı,galiba beni gördüğüne pek memnun olmamıştı. Ama galiba sebep ben değildim,
niyeyse heyecanlıydı. Geçip kanepeye oturdu.
Z: Sen niye buradasın?
Dediğinde istemsizce gözlerimi devirdim.
I: Hayırdır,senin evin mi?

Hafızanın Ötesinde AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin