ÇARPIK VÂVEYLÂ
14.04.20243. Bölüm:
❝HİSSİZ DOKUNUŞLAR❞♪ Džanum, Teya Dora
♪ G.U.Y, Lady Gaga
♪ İncelikler, Sertab Erener
⛥Akşam Zirve, Hakkari
Soğuk dağların, karla kaplı yüzlerinde, buz tutmuş yüreğimizle vatanımızı savunuyorduk. Zordu bizim işimiz, anlatsak anlatılmaz, kağıda döksek kağıtlar yetmezdi. Burada mahvolurdun, senden yana hiçbir şey kalmazdı ama elin o silahı tutmaya, o mermiyi sıkmaya devam ederdi.
Kana alışırdın, bir süre sonra sen de kan kokardın. Ne yaparsan yap, üzerindeki kan kokusu gitmezdi. Bununla yaşamak, insanların yanından kirli olarak geçmek zorunda kalırdın. Arındıramazdın bedenini kandan, kaç gece sıcak suyun altında sabahladığımı ben bile bilmezdim.
Bazen bu kokudan o kadar nefret ederdim ki, derim soyulana kadar kendimi suyun altında bırakırdım. Bazense umursamazdım, bunu tercih eden bendim. Bu kutsal görevi üstlenirken büyük bir yemin etmiştim. Canım pahasına savaşacak, ülkem için kendimi hiçe sayacaktım.
Öyle de yaptım, yıllarca cephede savaştım. En iyilerden biri oldum, birçok rütbe aldım. Yükseldim, yükseldim, yükseldim ama içimdeki kana susamış kadın asla tatmin olmadı. Her seferinde daha fazlasını istedi, yükselmek istedi. Kan akıtmak, haysiyetsiz, kanı bozuk teröristleri bu Dünya üzerinden silmek istedi.
Nefretim asla soğumadı, her seferinde daha da harlandı. Gelen herkes buna bir odun attı, gözlerimdeki harlanmış ateş asla sönmedi.
Buz tutmuş kalbim, bu ateşten hiçbir zaman faydalanamadı. Aksine, günden güne taşlaşmaya devam etti. Kalbim, yerini zihnime bırakırken, aklımı ve zekâmı her şeyden üstte tutmaya çalıştım. Çünkü buraya kadar gelmemin tek sebebi, zekamdı. O olmasa, bu kadar iyi işler çıkaramazdım. Belki çoktan şehit olmuştum bile.
Benim kalbimde, bana bile yer yoktu. Başkasına mı olacaktı? Ben, kendimi bile sevmiyordum. Olmayan bir şeyi, başkasına veremezdim.
Bu yüzden, boynuma öpücüklerini kondurmaya devam eden adamı durdurmaya çalıştım. "Kuvars," üzerimdeki kıyafetleri çıkarmaya çalışan elleri aceleciydi, ben ise daha temkinliydim.
Hissedemiyordum, dokunuşlarından hiçbir şey hissedemiyordum. Ben hissizdim.
"Akşam," dedi içli içli. Belki bir istek olur diye bekledim, olmadı. Ne buz tutmuş kalbim onun dokunuşlarından memnundu, ne de aklım onunla bir ilişkinin içerisinde bulunacak olmamı onaylıyordu.
Yanlıştı, bu doğru değildi. Doğru olan ise bana çok ama çok uzaklarda gibi hissettiriyordu.
Asla gelmeyecek bir doğru, asla olmayacak bir doğrunun peşine düşemezdim. Yarınım bile yoktu benim, kısa süreli ilişkiler dışında kimseye benliğimi emanet edemezdim.
"Dur." Elimin altındaki kaslarını hissedebiliyordum ama bu fikrimi değiştirmedi. Yakışıklı bir adam olduğu, yadsınamaz bir gerçekti. Ama benim için uygun değildi. Kimse bana uygun değildi, ben karşımdakini ya yakar, ya da yıkardım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇARPIK VÂVEYLÂ
Action"Çünkü konuşabilseydim, ilk sana gelirdim." İhanet eden görüşler, duyuşlar ve seslenişler. Görmekten, duymaktan ve seslenmekten vazgeçtim ama en çok onu görmek, duymak ve seslenmek istedim. Her şeyimden vazgeçtim, onu hissetmekten vazgeçemedim. Ge...