11. YALANCI SÖZLER

233 27 34
                                    

ÇARPIK VÂVEYLÂ
12.06.2024

11. Bölüm:
YALANCI SÖZLER

♪ FRIENDS, Marshmello, Anne-Marie
♪ Goth, Sidewalks and Skeletons
♪ bad idea! , girl in red

Gözler yalan söylemez ama yalancıdır sözler.

Ne zaman birinin sözlerine inansam oradaki sahte sözcüklerle karşı karşıya kalıyordum. Gerçeği öğrenmek için kelimeleri arasından seçmek çok zordu, ben de en basit yolu deniyor ve gerçekleri insanların gözlerinde arıyordum.

Dudaklarını söyleyeceğin yalana inandırmak kolay olsa da duygularını yansıtan gözler, gerçekleri bir ayna gibi yansıtıyordu.

Bu gibi durumlarla çok karşı karşıya kalmıştım, daha da çok kalacaktım, yalancı sözlerle doluydu hayatım.

"Selçuk amca?"

Akşam'ın muhteşem ahenge sahip olan sesinde o adamın adını duyduğumda bir yerlerden tanıdık geleceğine emindim. Hafızam yeri geldiğinde güçlü, yeri geldiğinde on dakika öncesini bile unutabilecek bir potansiyele sahipti.

Zihnimi yokladım, geçmişin kapılarını araladım. Oralarda bir yerdeydi, çok uzaklarda.

Ellilerinin sonunda olduğunu tahmin ettiğim adam, beni gördüğünde kaşlarını çatmıştı. İçeriye doğru bir adım attı, kapıyı ardından kapattı ve tekrardan bize döndü.

"Geçmiş olsun, Akşam." Şüpheci bakışları ikimizin arasında gidip geliyordu. Kırlaşmış saç ve kaşları vardı, heybetinden bile belliydi asker olduğu. İçeriye giren genç askerlerden farklı bir heybet vardı bu adamda, yaşanmışlık akıyordu gözlerinden. Omuzlarına binen yükler yüzünden kambur kalmış gibiydi.

"Sağ ol, Selçuk amca." Adamın heybetli adımları da ona eşlik etti, yatağın yanına geldiğinde Akşam kalkmaya çalıştı. Bunu yapmaması için ona doğru ilerlemiştim ama Selçuk denen adam, benden önce davranarak elini onun omzuna koydu.

"Dinlen, güzel kızım. Doktorunla da konuşacağım," Durum güncellemesi yapmak istermişçesine inceledi Akşam'ı. Buradan bile görüyordum gözlerindeki şefkat ve baba sıcaklığını.

"Polislerle konuştum, eğer iyi hissediyorsan ifadeni alacaklar." Boyunluk yüzünden rahatsız olduğunu biliyordum, boynunu geriye doğru yatırdı. "Bir şeyim yok benim." Ölümden dönmüştü.

"Hâlini görmedin herhalde?" Ben de aynı şeyi düşünüyordum, kendi hâlinden bihaber olsa gerek şu an gerçekten saçmalıyordu. Çünkü tabiri caizse mahvolmuştu.

Bakışlarını kaçırdı, adam da onu yormak istemiyor gibi duruyordu. Doğru olan buydu ama bana doğru döndüğünde sorduğu soru beni hazırlıksız yakalamıştı.

"Evli olduğunuzu söylemişsin hemşirelere, hayırdır, nereden eşi oluyorsun kızımın, Sözeri?" Yani odaya girdiği andan itibaren aslında benden haberdardı, bana soyadımla hitap etmişti ve bu hitabı duymayalı çok uzun yıllar olmuştu.

ÇARPIK VÂVEYLÂHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin