ÇARPIK VÂVEYLÂ
12.04.20242. Bölüm:
❝SAĞIR DUYUŞLAR❞♪ Faded, Alan Walker
♪ Art Deco, Lana Del Rey♪
Ağlama ben ağlarım, Canozan⛥
Bazen ben ve aklım, anlaşamayabiliyorduk. Ben haklıydım, o haksızdı. İkimiz çok ayrı kişilerdik. Farklı düşüncelere sahiptik, duygularımız farklıydı. Başka hayatlar yaşıyor ve başka ruhlarda hayat buluyorduk. Yine de bir şekilde bunlar aynı yola çıkmayı başarıyordu. Ben aklıma uymak zorunda kalıyor, kalbimin fısıltılarını duymamaya çalışıyordum.
Kalbim her attığında, onun adını zikrediyordu. Bu mümkün müydü bilmiyorum ama son dört yüz otuz iki saat, elli iki dakikadır kalbim onun ismiyle atıyordu. On sekiz gün. Koskoca on sekiz gün. Güneş defalarca doğmuş ve defalarca batmıştı.
Aynı ağrı kalbimde de oluştuğunda ve ben gece uyuyamayıp pencereye çıktığımda rüzgar esmeye devam ediyordu. Ekim ayındaydık hatta yarılamıştık. O ise daha yoktu. Ekimin getirdikleri arasında yoktu. Eylül onu benden almıştı.
Kestiğim ama uzamaya tekrar yüz tutmuş sarı saçlarım gözlerimin önüne geldiğinde bir kez arkaya attım ama gelmeye devam edince umursamadım. Gözlerimi kapatıp rüzgârı hissetmeye çalıştım. Soğuk hava burun deliklerimden içeriye girip, yüzümü ısırdığında rahatsız olmaktan ziyade hoşuma gitmişti.
Son günlerde o kadar yalnız hissetmiştim ki, yeni gelen kitap kargomdaki tüm kitapları okumuş ve yenilerini sipariş etmiştim. Saat gece yarısı dört. Buna rağmen ani bir kararla evden çıktım. Üzerime ceket, kulaklık ve anahtarlarımı aldıktan sonra ayakkabılarımı giyip aşağıya indim. Bisikletle gitmek istemedim, yürüyecektim.
Kulağımda kulaklık, sabah olmasına az bir zaman kala, zifiri karanlıkta sokağa çıkmış ve sigara almaya gidiyordum. Akıl karı değildi. Yarın gidebilirdim, sabah olmasını bekleyebilirdim veya saatler önce gidebilirdim ama umurumda değildi.
Aynı yolları, aynı apartmanları ve aynı yol çizgilerini geçtiğimde onunla şans eseri karşılaştığımız markete tekrar gelmiştim. Yaşlı adam orada oturmaya devam ediyordu, beni görünce ufak bir bakış atsa da önüne döndü. Kapüşonlumu çıkarma zahmetine girmemiştim bile.
Önce browni, bir cips ve naneli bir sakız aldıktan sonra kasaya geldim. Ben söylemeden sigaramı bana uzattığında ben de ücreti ona vermiştim. Para üstünü aldıktan sonra kısa bir baş selamıyla oradan çıktım.
Üç şarkıda markete yürüyor ve eve geri dönebiliyordum. Bu bazen iki buçuk şarkı oluyordu. Bu gecenin dalgınlığına da bakılırsa üçüncü şarkıdayken hâlâ sokağa girmemiştim. Turuncu sokak lambalarının altından geçiyor, tekrar karanlıkta kalıyor sonra tekrar aydınlığa çıkıyordum.
Bir başka aydınlığa çıkarken gözüme siyah bir jeep takıldı. Bizim sokaktaydı ve bu saatte olması normal değildi. Kalbim tekledi.
Gelmiş miydi?
Jeepin kapalı farları açıldığında hızlı bir şekilde yanımdan geçti ve ana caddeye doğru gözden kayboldu. Onun ardında kalan ise sokak lambasının altında arkası dönük olan Akşam'dı. Eve doğru gitmek üzereydi ama benim adım seslerimi duymuş olmalı ki, omzunun üzerinden bulunduğum tarafa doğru baktı. Apartmanımın önüne gelmiştim, ben olduğumu anladı mı bilmiyorum ama göz göze geldiğimizde içim titredi. Kalbim tekledi ve karnımda bir şeyler harekete geçti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇARPIK VÂVEYLÂ
Action"Çünkü konuşabilseydim, ilk sana gelirdim." İhanet eden görüşler, duyuşlar ve seslenişler. Görmekten, duymaktan ve seslenmekten vazgeçtim ama en çok onu görmek, duymak ve seslenmek istedim. Her şeyimden vazgeçtim, onu hissetmekten vazgeçemedim. Ge...