14. KENDİNE YABANCI

189 24 42
                                    

ÇARPIK VÂVEYLÂ
26.06.2024

14. Bölüm:
KENDİNE YABANCI

♪ Again, Noah Cyrus
♪ White Mustang, Lana Del Rey
♪ DO YOU REMEMBER ME???, emily jeffri



İlahi gibi yankılandı kelimeler havada. Zaman durdu, her anlamda durdu. İnsanlar bıraktı yaptığı işleri, en az bir kez olsun dönüp buraya baktı. Yağmur damlaları havada asılı kaldı, ses dalgaları durdu, sadece birine müsaade vardı bugün.

Dünya'da başka hiçbir ses duyulmadı, herkes bunu duydu.

Adamın dudaklarından ilk o kadının adı çıktı.

Görecelidir bu ama bazı uzmanlar, travmaların stres ve korku anında son bulabileceğinden bahseder. Bu travma son bulmaz ama öyle bir korku duygusu yayılmıştı ki etrafa, kilitli olan serbest kaldı sonsuzluğa.

Çok korkmuştum, çok. Sanırım geç kalmak için çok geç kaldığımı düşündüm. Ya da artık bir şeylerin sonu gelmişti. Tutsaklık bu güne kadardı ve sonunda özgürlük vardı.

Çünkü Lodos ve karmaşık zihninin anlaştığı tek konu Akşam'dı. O olunca akan sular durur, imkansızlıklar artık imkansız olmaktan çıkardı. Akşam olmasaydı bile Lodos, Akşam'ı bulmanın bir yolunu bulurdu.

Konuş diyordu artık her bir hücrem. Oysaki ne kadar yabancıydı bu kelime bana... Çok uzak bir gerçeklikte olduğuna inanır ve bu kelimeye yaklaşmazdım bile. Dudaklarımın sonsuza kadar mühürlü olduğuna inanmıştım, korktuğum bir anda dudaklarımın onun için aralanacağı fikri de uzaktan yakından aklıma gelmemişti.

Yine de onun için konuşacağımı biliyordum. Böyle bir şeyi düşünmemiştim belki ama onun için olacağını anlamıştım, son zamanlarda sadece onun için yaşar olmuştum, onun için konuşmak ilginç ve beklenmedik olmazdı. İçten içe hissetmiştim ve bu anı beklemiştim.

Her yer kandı, çok fazla kan... Ben ise ne yapacağımı bilmiyordum.

Hayatım, yaşamımı anlamlı kılan kadın kucağımda titriyordu ama sonra bir şey oldu. Dudaklarım onun adını haykırdı ve titremeleri son buldu. Bilincinin yerinde olduğundan şüpheliydim ama gözleri açıldı ve kızarmış elaları, benim karman çorman gözlerime tutundu.

O da haykırdı resmen bana. Ben dudaklarıma çok yabancıydım ama o kendi dudaklarıyla epey samimiydi. Ben kendi sesime yabancıydım. Ben kendime yabancıydım.

"Lodos..." Kan içindeydi her yeri, yine de dudaklarındaki küçük tebessüm her şeye değerdi.

Ne yapacaktım. Ne yapacaktım. Ne yapacaktım.

Tekrar aralandı dudaklarım, "Akşam..." bu sefer telaşlı değil, bir yalvarış, bir yakarıştı bu. Ayların, yılların sessizliği son bulmuştu sonunda.

Yine de sadece ona konuşsam yeter gibiydi.

O kadar ama o kadar yabancıydım ki sesime, bunun benden çıktığına bile inanmıyordum. Kalın ve tok. Bir yabancının sesiymiş gibi. Yoldan birine aitti sanki, o kadar benim değildi ki.

Çocukluğumdaki o ses gitmişti, bir daha asla ona sahip olamayacaktım. Şu anki sesim büyük bir adamın sesine benziyordu.

ÇARPIK VÂVEYLÂHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin