ÇARPIK VÂVEYLÂ
17.04.20244. Bölüm:
❝TATSIZ TADIŞLAR❞♪ Happy Nation, Ace of Base
♪ Formula, Labrinth
♪ права, ooes⛥
Lodos Sözeri.
Zihnimin her bir köşesi kabuslarımı reddediyor ve onlardan kurtulmak istiyordu. Bana göre bu mümkün değildi. Ben de ailemin yanına, toprağın altına girene kadar bu kabuslar devam edecekti. Ben her defasında o geceyi yaşayacaktım. Doğmamış kız kardeşimi düşünüp, hayallere dalacaktım.
Sonra en acı şekilde gerçeklerle yüzleşecek, hayatın sofrasından en acı gerçeklerden birini tadacaktım. Kardeşimi reddettiğim için kendimi cezalandırmaya devam edecektim. Annem sus dediğinden beri sustuğum için kendimi ödüllendirecektim. Ama kendimi ona gösteremediğim için de ölecektim.
O dediğim, Akşam. Yine bir sigara dumanımın beni boğmasına yardımcı oluyordu. Çünkü onun savrulan çikolata kahve saçları, beni öldürmekten beter ediyordu. Onu görünce sigara yakma isteğime engel olamıyordum.
Söyleyemediğim her şeyi gözlerimle anlatmak istermişçesine baksam bile onun elaları hiç beni bulmuyordu.
Eğer dönüp de bana baksaydın, beni anlaman için her şeyi yapardım. Kaçtığım gerçeklere koşar, bilmediklerimi öğrenirdim. Yeter ki, dön ve bana bak. Fark et beni.
Aklımın bir köşesinde ona karşı duran genç bir adam vardı. Bakıyordu sadece çünkü benim içimdeki genç adam, sesi olduğundan bihaberdi. Sessizliğimle mutluydum ben ama en çok sesimi ona duyurmak istedim.
Onsuz kaldığım günler kendimle uzun uzun kavgalar ettim. Aslında o hiç benimle olmamıştı bile. Uzaktan izlemekle yetindim, iki ay öncesine kadar beni görmemişti. Hiç. Hiç görmemişti. Cesaret edememiştim, hâlâ edemiyordum ama bildiğim tek bir şey varsa o da zamanın çok hızlı geçtiğiydi.
Bize ne getireceğini bilemiyorduk ve ben kötü şeylerin habercisi olarak bildiğim zamanı kendime şifa bilip, bana onu getirmesini bekleyemezdim. Bir gün olurdu, ben pencerenin önünde sabahlardım ama o bir daha asla gelmezdi. Mezarından bile haberdar olamazdım çünkü dağda can vermiş olurdu.
Kim bilir benim bilmediğim kaç yerinden yara almıştı.
Sadece bir ara eli sargılıydı, ötesini bilmiyordum ya da görmüyordum. Uzaktan uzaktan onu tanımak dışında yapabildiğim başka hiçbir şey yoktu. Böyle uzak olmamıza rağmen onu ne kadar tanıdığımı bilseniz, küçük dilinizi yutardınız. Yine de yeterli değildi, onu hâlâ tanımak istiyordum.
O kadınla tanışmak istiyordum, herkese karşı acımasız ama sevdiklerine karşı fazlasıyla merhametli. Ben her iki yüzüyle de tanışamadım, sadece izlemekle yetindim. Bir tiyatro veya sinema filmi izler gibi onu izlemekten öteye gidemedim. Bazen o kadar iyi rol yapardı ki, aklımı kaybettiğimi düşünürdüm.
Kaybettiğim aklımı geri bulmama yardım et, Akşam. Senin yüzünden kaybettiğim aklımı bulmama yardım et.
Ondan bunu istemek çok bencilceydi. Benden haberi dahi olmayan bir kadın için bu çabam fazla değil miydi? Bu ilgi sağlıklı mıydı? En başında sağlıksız bir düşünce olduğunu bilsem de bundan asla vazgeçemedim, uzaklaşamadım. Her seferinde beni kendine daha çok çekti. Bir bağımlılıkmış gibi. Sigara ve alkolden daha iyi kafa yaptığı kesindi. Bağımlılığı ise onlardan daha deliceydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇARPIK VÂVEYLÂ
Action"Çünkü konuşabilseydim, ilk sana gelirdim." İhanet eden görüşler, duyuşlar ve seslenişler. Görmekten, duymaktan ve seslenmekten vazgeçtim ama en çok onu görmek, duymak ve seslenmek istedim. Her şeyimden vazgeçtim, onu hissetmekten vazgeçemedim. Ge...