16. ŞARAPNEL

168 16 17
                                    

ÇARPIK VÂVEYLÂ
02.07.2024

16. Bölüm:
ŞARAPNEL

♪ appgee, skyfall beats
♪ Don't Let Me Down, The Chainsmokers, Daya
♪ Army Dreamers, Kate Bush

Hakkari

Dağda bir kurt eksik olsa bile intikamını sürünün diğer üyeleri alır.

Üsteğmen Doğanay Görgülü.
Asteğmen Arslan Eronat.
Asteğmen Barlas Erez.
Teğmen Rasim Dalkıran.
Teğmen Beren Kuyu.
Astsubay Kıdemli Başçavuş Caner Gürmen.
Astsubay Başçavuş Faruk Kırşan.
Astsubay Kıdemli Üstçavuş Orçun Sümer.

Şarapnel timineki tek eksik, Üsteğmen Akşam Zirve'den başkası değildi. Kadersizler davası nedeniyle Kıdemli Üsteğmen olan Akşam Zirve. Ama bunun hakkıyla olmadığını savunmaya devam ediyordu ve soran herkes için sadece Üsteğmen'di.

Komutanlarının haberi yoktu ama Şarapnel tim, küçük operasyon denen operasyondan henüz dönmemişti.

Soykaplan köyünden çok da uzak olmayan, Ordudağ köyündelerdi. Köy bomboştu, asıl sorun da oradaydı. Geldiklerinde karşılaşmaları gereken bir grup terörist olsa bile adamlar yer yarılmış, yerin dibine girmişlerdi.

Komuta Doğanay'daydı, ayrılıp tüm köyü aramalarını emretse de kimse hiçbir şey bulamadı. En büyük sorunlardan biri ise kimse ne aradığını bilmiyordu.

"Komutanım, affınıza sığınıyorum ama biz ne arıyoruz?" Bu soruyu yönelten Caner'den başkası değildi. Doğanay komuta onda olduğu için zaten gergindi ama o da Selçuk Albayın onları buraya gönderirken hiçbir şey söylememesinin maduru olmuştu.

"Kanıt, ipucu, harita, adam, kansız it, davayı ileriye götürecek herhangi bir şey. Anlıyor musunuz?" Hepsi komutanlarını onayladı, akılları Akşam'da kalmış olsa bile göreye odaklanmak zorundalardı.

Yani sırasıyla etrafı izlemek.

"Ya biz asker değil miyiz abi, neden bu kadar basit bir şey için biz gönderildik ben buna anlam veremedim. Drone falan gelse, olmaz mıydı?"

Arslan, Faruk'a yandan bir bakış attı. "Burada sinyal kesici olduğunu söylediğimi hatırlıyorum."

Drone, sınır ötesinde bazı bölgelere geçemiyor, silahla yok ediliyor ya da sinyal kesiliyordu. Otuz köy vardı toplamda ama kaç tane kapı olduğu belirsizdi.

"O yüzden mi bize telsizle emir vermiyordunuz..." Aydınlanma yaşadı. Diğerleri ise aptala bakar gibi onu seyretti. Bu tim hep mi böyleydi yoksa Akşam komutanları gidince salağa mı bağlamışlardı?

"Komutanım, Akşam komutanımdan haber var mı?" Beren ilk kez timde tek kız olarak kalmıştı ve bu konuda çekinceleri olsa da artık onlara alıştığı kesindi. "Telsizler çalışmıyor." Kibarca, yok demekti bu.

"Anladım." Herkes birbirine baktı, hava kararmak üzereydi ve dürbünle etrafı kolaçan etme sırası Barlas'ta olduğu için onlardan biraz uzaktaydı. "Hava tam anlamıyla kararmadan yiyin yemeğinizi, ateş yakmak yasak."

Çok uzaktalardı ve her ihtimale karşı ateş yakmaları yasaktı. Fark edilirlerse sinyal olmadığı için bildiremezlerdi, en iyi ihtimalle birkaç kilometre uzaklaşmaları gerekirdi.

ÇARPIK VÂVEYLÂHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin