"Yaşadığım Her Gün Daha Çok Ölüyorum"

3.6K 139 74
                                    

1. Bölüm

Umut, hayata tutunmam için tek neden. Belki bir gün düzelir herşey diye umut ederek yaşıyorum. Belki mutlu olurum diye. Ama belki..

Çantamın tek kolunu takmış sakin adımlarla eve dönüyordum. Ev denebilirse tabii. İnsanlar işlerinden dönüyor, beraber vakit geçiriyor, belki gece eğlencesi için atıştırmalık alıyordu. Bilmiyordum, insanların sokakta olma nedenlerini. Hepsinin farklı hikayesi vardı çünkü. Hepsi birbirinden özeldi.

Saatin geç olmaya başladığını ve sokaktaki insanların azaldığını görünce adımlarımı hızlandırdım. 17 yaşında bir genç kız olarak temkinli olmalıydım her an değil mi? Yoksa başıma geleceklere sadece ben üzülecektim. Olmayan adalet hiçbir şeyi çözmeyecekti.

Apartmana girdiğimde hızlıca olduğum daireye çıktım, anahtarla kapıyı açtım ve eve girdim. Çantamı kenara fırlatıp banyoya, elimi yıkamaya gittim. İşimi halledince odama geçip eşofman takımı giydim. Mutfağa geçip kendime ekmek arası hazırladım. Bugün yorulmuştum. İşler her zamankinden daha fazla yoğundu. Üstelik ders çalışmak beni epey yıpratmıştı.

Yemeğimi tabağa koyup koltuğa oturdum, bilgisayardan birşeyler açıp izlemeye başladım.

Yemek bitince kalkıp bulaşıkları makineye yerleştirdim. Odama geçtim ve çalışma masama oturdum. Maaşımı yeni çekmiştim ve harcama listemi ayarlamam gerekiyordu.

"Kalan miktar... 485 TL"

Zar zor geçiniyordum. Ama bu normal birşeydi. 17 yaşında ev geçindirmek zorundaydım. Yetişkinler bile bu işi başarmazken ben nasıl yapacaktım?
Listeyi hazırlayıp moralimi bozduktan sonra etrafı düzenleyip yatağıma geçtim. Son kez herhangi bir mesaj var mı diye baktıktan sonra gözlerimi kapatıp uykuya daldım.

Tan Ailesi

"Egemen, yemek hazır. Kardeşlerini çağır!"

Annesinin sesini duyan Batı oflayarak yerinden kalktı ve yukarı çıkmaya başladı. 5 tane kardeşi vardı. Hepsini çağırmak zor olacaktı. İlk geldiği oda evin sarışını Batı'ya aitti.

"Hadi kalk lan yemek hazırmış."

Yemek lafını duyan Batı hızlıca yatağından kalkıp aşağı indi. Onun bu haline göz deviren Egemen görevine devam etti.
...

Evlerinin yemek odasında oturmuş ailecek yemek yiyorlardı Tanlar. Herkes sessizdi. Tam bir hafta önce ailenin büyük bir yük kalkmıştı üstünden. Kızları Pelin'in gerçek kızları olmadığını öğrenmişlerdi. -ki buna çok sevinmişlerdi- Herkes rahata kavuşmuştu sanki. Tüm problem Pelindi.

Şimdi ise babaları Sefa bey gerçek kızını arama telaşına düşmüştü. Hiçbiri onu
bulmasını istemiyordu. Yaşadıkları yetmişti onlara, fazlasına gerek yoktu. Ne hali varsa görsün diyorlardı. Tekrar bi' şeyler yaşamaya halleri yoktu. Ve fazla önyargılıydılar.
Babaları her birşey söyleceğinde korkuyorlardı. "O kızı arıyorum, buldum." derse diye deli gibi korkuyorlardı. Sahi, n'apmıştı ki aynı kanı taşıdıkları, bi' kere yüzünü görmedikleri kardeşleri? Nedendi bu kin, bu önyargı?

Arden:

Kurduğum 10 alarmın sonunda yatakta doğrulmuştum. Uyku ilacı almadan uyumam imkansızdı ama bana zarar verdiği için sürekli kullanamıyordum. Sabah 6'ya kadar uyuyamamıştım, üstüne 10'da uyanmak zorundaydım.
Yataktan kalkıp banyoya gittim. Rutin işlerimi hallettikten sonra üstüme birşeyler giydim. Okulumuzun forması vardı ama kimse gitmiyordu. Umursamaz öğretmenlerde bakmıyordu zaten.

 Umursamaz öğretmenlerde bakmıyordu zaten

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Kıyafetler)

Giyindikten sonra mutfağa gittim. Midem hassastı, sabahları yemek yiyemiyordum. Hızlıca kahve yaptım, karton bardağa koydum. Çantamı da alıp evden çıktım.

Otobüs durağına gelene kadar kahveyi bitirmiştim. Otobüsün gelmesini beklerken kulaklığımı takıp müzik dinlemeye başladım. (NF- Happy)

Okula girdiğimde oyalanmadan sınıfa çıktım. Gerçekten çok yorgundum, en azından hoca gelene kadar dinlensem iyi olurdu.

Tan Ailesi:
"Lan, benim hırkamı kim aldı!"

"Annee biri hırkamı çalmış!"

Tanların evinde her zamanki gibi okul öncesi karmaşası vardı. Evde 3 liseli olduğundan her sabah zorlukla hazırlanıyorlardı.

"Abii hırkan Aren abimdee"

"LAN AREN HIRKAMI GETİR BEYNİNİ DUVARA SÜRTERİM BAK!"

"BANANE"

" Lan engelliler bağrışmayın."

Zorluklada olsa hazırlanmış, arabaya binip okula gitmeye başlamışlardı bile.

(...)

Sefa Bey şirketinde, ofisindeki sandalyesinde oturmuş düşünüyordu. Ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Kızını bulmak istiyordu ama ailesi paramparçaydı. Eğer Pelin gibi bir kızsa işler iyice çıkmaza girerdi. Ama öz kızından ayrı kalmak ne kadar doğruydu? Yıllardır nerede ne yapıyor bilmediği, kendi kanından olan kızını bulması gerekmez miydi? Kıza yazık değil miydi peki? Kararını vermişti. O kız ait olduğu yere dönecekti.
..

"Beni çağırmışsın baba."

Sefa Bey O'na seslenen oğlu Ayaz iüle düşüncelerinden sıyrıldı.

"Gel oğlum otur şöyle."

Sıkıntılı bir şekilde koltuğa oturan Ayaz, konuyu tahmin ediyordu. Ve bu O'nu çok rahatsız ediyordu.

"Ben kararımı verdim Ayaz, kızımı alıcam."

Ayaz sinirle soludu. Ve babasına döndü.

" Baba, yaşadıklarımız yetmedi mi sence? Daha fazlasına dayancak gücümüz var mı? Yine aynı şeyleri yaşarsak ne olcak? Nasıl toplıycaz bizimkileri? Hepsi mahvoldu zaten."

"Biliyorum oğlum ama herkes aynı olmak zorunda değil. Pelin bize neler yaptı, biz onu dışarı attık mı? Şimdi bile bile kendi canımdan olan kızımı nasıl bırakayım? Hem O sizinde öz kardeşiniz oğlum. Kendini benim yerime koy, vicdanın sızlamaz mı? Kaç yıldır evlat acısıyla yanıp tutuşuyorum ben biliyor musun?"

Ayaz babasının haklı olduğunu biliyordu. Bunu anlamayacak kadar gerizekalı değildi. Ama kabul etmek istemiyordu. Yine de babasına karşı gelmemeyi seçti.

"Tamam baba, istediğin olsun. Peki ben ne yapıcam?"

"Aran burada olsa ondan isterdim, daha kolay olurdu ama sende avukatsın. Araştır oğlum, Poyraz'a da söyliyecektim ama kesin reddeder diye söylemedim."

Sefa Bey'in gözleri dolmuştu. Ayaz babasının bu konuda çok hassas olduğunu anlamıştı. Zaten anneside uzun zamandır kötüydü. Kızımı bulun diyordu sürekli. Ebeveynleri için yapacaktı bunu Ayaz. Yoksa O kız, kendi öz kardeşi umrumda bile değildi.

"Tamam baba araştırıcam ben."

Ayaz ayağa kalktı. Sefa Bey de gözlerini silip ardından ayaklandı.

UmutHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin