"Kirli Çamaşırlar."

1K 76 233
                                    

Kısa bi aradan sonra tekrar selamlarr, Kazakistan'da olduğum için bölüm yazmaya vakit bulamadım. Bu yüzden biraz gecikti.

Bugün karakterlerin kirli donlarını karıştırıyoruz, hazır mısınızz!?

15. Bölüm

Gözlerimi açtığımda karanlık, pis kokan bir yerdeydim. Oturduğum sandalyeye bağlıydım. Doğru ya en son kaçırılmıştım.

Etrafıma bakmaya devam ederken bir adam içeri girdi. Yanıma yaklaştı ve ağzımdaki bantı çıkardı.

"Sonunda uyandın prenses."

"Beni ne diye kaçırdın lan pezevenk!?"

"Sakin ol küçük hanım, nefesini boşa harcama."

Ona cevap vermedim. İğrenç bir şekilde gülümsedi ve cebinden telefon çıkardı. Birşeyler yapıp masanın üstüne koydu. Ardından bana döndü ve ellerini çırptı.

"Evet sayın Tan ailesi ve Arden, bugün burada bulunma nedenimiz artık bazı şeylerin ortaya çıkması gerektiğinden. Boşa nefesinizi yormayın, sizi duyamıyoruz."

Büyük ihtimalle biyolojikleri arayıp sesi kapatmıştı.

"En baştan başlayacağım."

"Hadi lan dram yapma."

Adam sabır çekerek tekrar gülümsedi ve konuşmaya başladı.

"Herşey 15 Kasım 2006'da başladı. İkiz çocuklarınız doğdu ve ben kız olanını aldım, çünkü ilk kızınızdı. Ardından onu öldü sandınız, ama ölmemişti. Sonradan ölmediğini öğrendiniz. Bu kısmı hepimiz biliyoruz."

"Ben bilmiyorum angut suratlı."

"Bölüp durma."

"Arden'i kaçırdığım gün sizden mükemmel bir intikam almıştım. Tabi bu kızın başıma bela olacağını nereden bilecektim."

"Sana az bile yapmışım."

"Çeneni kapatmazsan ağzını bantlarım."

"Kendi kendine mi konuşmak istiyon, deli misin lan sen?"

"Anlamıyorum, bu kıza nasıl katlanıyorsunuz."

Tam ağzımı açacakken gördüğüm bakışlarla susup yerime sindim.

"Sevgili kızınız Arden, yetimhanede yaşıyordu. 8 yaşına geldiğinde onu oradan aldım. Kendisi çok güzel bir kızdı. Biraz eğitilirse iyi bir escort olacağı belliydi."

"O sikik ağzını kapat! Benim hakkımda mal mal konuşma, ayağımın altına alırsam dağıtırım suratını!"

"Sus Arden, sadece dinle."

"Ne susucam boş bo-"

Konuşmama fırsat vermeden ağzımı bantlamıştı. Ardından telefonu koyduğu masaya yaslanıp konuşmaya başladı.

"Herneyse, onu alıp escortların yetiştirildiği yere gönderdim. Ondan çok para kazanıcaktım. Ama küçük kızınız asla rahat durmadı. Bi' ablası varmış, böyle şeylerin yanlış olduğunu öğretmiş. Diğer çocuklar gibi boyun eğmedi, dayak bile yese karşı çıktı. Aptal kız, güzel bir hayatın olacaktı; ne diye zorluk çıkarıyorsun ki?"

Duyduklarımla delirsemde sesimi çıkaramıyor, oturduğum yerde kıvranıyordum.

"Üstüne üstlük oradaki diğer kızlarında aklına girmiş. 5 escort adayının kaçmasını sağlamıştı. Eğitimcilerden birinin kafasında vazo kırmıştın, hatırlıyor musun?"

UmutHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin