Kalbim bunlar için çok zayıftı eve doğru yürümeye başladım
Şuan aklımda yapmak istediğim 3 şey vardı ve yapacaktım da artık herşeyin sonu gelmişti insan yaşama amacını kaybedince yaşamak istemiyormuş ve ben bunu çok erken yaşta öğrendim malesefŞuan bende yaşama amacımı yani iremi kaybetim bunları düşünürken eve geldiğimi fark ettim kapı açıktı yavaşça ve sessizce içeri girdim korkmuyirdum ama şuan hırsızla falan hiç uğraşamazdım
Ne çalacaksa kendi elerimle bile verirdim yeterki şuan beni yalnız bıraksın sesler duymaya başladım sesler salondan geliyordu salona gitmek yerine mutfağa gidip kalın ve keskin bir bıçak elime alıp salona doğru yürüdüm
Salona gitiğimde babamın koltuğun yanına çökmüş
Elinde iremle fotoğraflarına bakıyor ve bir şeyler mırıldanıyordu ses çıkarmadan yanına gitmeye çalıştım ama beni hemen fark ettiHoş geldin sevgili kızım dedi alaylı bir sesle sustum artık cevap verme tenezülünde bile bulunmadım uzaktan sadece onu izledim ne kadar perişan halde olduğunu izledim acınacak haldeydi odaya göz gezdirdiğimde herşey yerdeydi eline ne geçtiyse kırıp yere atmıştı
Gözlerini bana tekrar çekerek mektupları naptın dedi hangi mektuptan bahsetiğini ilk başta anlamadım ama sonradan aldıklarım aklıma geldi
Ne mektupları diyip anlamamazlıktan gelmeye çalıştım kıkırdamaya başladı
Benim aldığımı biliyordu
Başını tekrar aşağı indirdi iremin fotoğrafları bakmaya devam etti
Ne vardı o mektuplarda dedim başını kaldırmadan iç çekti iremle olan fotoğraflarımızİçimden babama söylemek isteyipte söyleyemediğim Çok şey vardı ireme gösterdiği sevginin yarısını bana gösterseydi şuan ikimizde bu durumda olmazdık
Ama artık bunların hiç bir önemi yoktu artık sevgiyede ihtiyacım yoktu zaten Sevgi gösterecek kimsede yoktu
Üzülüyorsun dimi dedim ilk başta cevap vermedi daha sonra üzülmek ne kelime cehenem ateşinde yanıyormuş gibi hisediyorum dedi gözümden bir damla yaş geldi o ateşte kavrul şerefsiz adam sen daha fazlasını hak ediyorsun dedim sesim kendinden fazla eminmiş gibi çıkıyordu
Eskiden olsa o meşhur kemerini çıkarır beni bayıltana kadar döverdi şimdi ne o cesaret edebilirdi ne de ben izin verirdim keşke eskidende bu kadar güçlü olsaydım şuan bu durumda olmazdık
Sadece Gülerek karşılık verdi neden be baba dedim sesim titriyordu ve gözlerim dolmuştu durduramıyordum kendimi
Tekrar katil gözleri ile bana bakıyordu
ne yaptım be sana ne diye bursaya gidelim diye tuturdun biz Diyarbakır'da mutluyduk bursa benim için lanetliydi bursa da gezilecek ve görülecek o kadar çok yer vardı canımı acıtıyordu ceneteyken cehenemi yaşıyordum bu hiç önemli değildi
Benim bu hayattan tek beklentim iremdi oda bu şerefsiz yüzünden melek oldu hak etmiyordu bu küçük yaşta melek olmamalıydı ama olmaması gereken herşey oluyordu
Kendimi lavların içindeki buz parçası gibi hisediyordum o kadar yalnızdım ve gün geçtikçe yok oluyordum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİZLİ YARALAR (DÜZENLENİYOR)
No Ficción14 yaşında Diyarbakırdan bursaya taşınıp bütün ailesinin tek tek gözlerinin önünde ölüşünü izleyen ve bu hayta tek başına nasıl kalmak zorunda olupta nasıl tüm zorluklara göğüs germeye çalıştığını okuyacağız