Bunu ilk söyleyen kişi onurdu onur söylediğinde inanmamıştım ama doktor söyleyince nedense inandım galiba babam yerine koyuyordum onu
Sadece tebessüm ettim dicek hiç bir şey bulamadım ne diyebilirdim ki haklısın da diyemezdim haksızsında diyemezdim kapının önüne geldim arkamı döndüm onu gerçekten özlicektim
Gözlerinin içine bakarak Tebessüm ettim
oda bana karşılık tebessüm etti acaba beni gerçekten seviyormuydu hiç sanmıyorum kimse beni sevmediği gibi iki günde tanıdığı birinide sevmezMerakıma yenik düşüp Beni sevdinmi dedim kahkaha atmaya başladı sevmeseydim boynumun hesabını sorardım dedi tekrar buruk bir gülümseme oluştu yüzümde beni sevdiği gözlerinden anlaşılıyordu
Ama inanmak benim için çok zorduKapıyı kapatıp hastaneden çıktım kimsesiz ler mezarlığı yakındı en fazla yürüyerek 15 dk sürerdi
Beni seven gerçekten bir kişi olsada vardı bu iyi bir şeydi ama onu yüz üstü bıraktım bu beni üzüyorduMezarlığın önünde bir sürü insan toplanmış hepsi irem ile annemi gömeye çalışıyorlardı herkez seferber olmuştu kimsesizler mezarlığı olduğu halde çok fazla insan vardı burda akrabalarımız hariç herkes vardı biraz daha dikkatli baktığımda
Babamın tekerlekli sandalye de oturduğunu gördüm nasıl ya ben bunu daha dün öldürmemişmiydim niye dirildi ki bu şimdi hem bunun hastanede olması gerekmiyormuydu nasıl bir beceriksizdim ben öldürmeyi bile beceremiyorum herkes dua okumaya başladı
Ellerimi açıp dua etmeye başladım herkes orda ederken ben 100 metre uzakta dua ediyordum cenazelerinde bile yanlarında olamıyordum haksızlık tı
Hayatın bana yaptığı en büyük haksızlık lardan biri de bu olmuştu ölmeleride başlıca bir haksızlık tı zaten de
Ama bu daha büyük bir haksızlık tıOnların cenazseninin yakınlarına bile gidemiyordum o şerefsizin yaptıklarının içinde en çok canımı acıtan şey bu olmuştu son uğurlamalarında bile yanında olamıyordum son kez yüzlerini görücektim
Ama o şerefsiz bunu bile engellemişti gözlerim sadece o şerefsize bakıyordum onu nasıl öldürebiliceğimi düşünüyordum daha fazla kendimi beli etmemek için büyük bir mezarlığın arkasına saklandım
Kafamı önüme eğdim ve 1 saat kadar onların gitmesini bekledim kafamı kaldırdığımda insanların kapıdan çıktığını gördüm hemen kalkıp annemin mezarına baktım herkes gitmişti ama o şerefsiz
Hayla irda beklediğini gördüm büyük ihtimalle benim geleceğimi biliyordu belimdeki silaha baktım hayla yanımdaydı kaybetmemiştim ne olur ne olmaz diye içinede baktım oda hayla aynıydı babamın yanına doğru yürümeye başladım
Arkası bana dönüktü etrafıma bakındım ne mezarlıkta nede yakınlarında kimse yoktu senin burada ne işin var şerefsiz diye haykırdım bir anlık irkilme ile ban doğru döndü beni görünce hem şaşırmış hemde korkmuşa benziyordu
Ne işin var senin burda dedi sesi titriyordu alaylı bir sesle
Yarım bıraktığım işi bitirmeye dedim tekerlekli sandalye den kalktı artık dip dibeydik nefesini yüzümde hisediyordum gözlerimiz bir birine kenetlenmiş ti ayakta zor duruyordu yavaşça sandalyesini geriye ittim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİZLİ YARALAR (DÜZENLENİYOR)
No Ficción14 yaşında Diyarbakırdan bursaya taşınıp bütün ailesinin tek tek gözlerinin önünde ölüşünü izleyen ve bu hayta tek başına nasıl kalmak zorunda olupta nasıl tüm zorluklara göğüs germeye çalıştığını okuyacağız