Cadı Akademisi ☾ Yeniden Doğuş

☾ 10

-Dixon'un ağzından.-

O ikisi...Bunu bilmeliydim, onun beni kıracağını baştan bilsemde yinede onun için de bir parça iyilik aramaya çalışmıştım.Lanet olsun! Sen aptalsın Dixon...

Beni fark ettiklerinde ayrılmışlardı, çıkardıkları kıyafetlerine aceleyle sarılmaya çalışıyorlardı.Ses tonumu onlara kızarcasına ayarladım.

"B-böldüğüm için üzgünüm."

İkisininde bu iğrenç görüntüsüne daha fazla tanıklık etmek istemiyordum.Kafamı çevirerek ortamdan uzaklaşmaya başladım, genelde bu tür şeylere kırılmazdım.Annemin umursamazlığı, babamın beni dövmesi...Bunlar canımı yakmamışken bir kızı umursuyordum, enterasan olansa onun beni sevmediğini bilmeme rağmen onu seviyordum.Bir anda gülmeye başlamıştım.Acınacak halime gülüyordum, çünkü bu komik! Bir mimar olacakken şimdi yerlerde sürünen bir büyülü yaratığım!

İnsanların neden içtiklerine bir anlam veremezdim, sonuçta içtiğin zaman sorunların çözülmüyordu yada kötü olan şeyler geçmişe gidilip düzeltilmiyordu.Fakat içkinin boğazınızda bıraktığı o keyif verici acı, evet işte o acı düşündüğünüz olaya yada kişiye gerçekte veremediğiniz acıyı hissetmenizi sağlıyor.Her yudumda boğazım yanarken kalbim reddetsede o acıyı Esha'nın çekmesini diliyordum.Kalbimin kırılan her parçası için ona kızıyordum ve içtiğim her yudum kırılan kalbimin parçlarının şerefineydi.

Otele döndüğümde başım dönüyordu ve kahkahalar atıyordum.Esha'nın bana baktığını fark edip ona baktım.Baş parmağımı kaldırarak ona 'iyiydin' anlamındaki işareti yaptım ve dudağımı öne götürüp dudak büzdüm.

"Umarım onun altında zevk almışsındır!"

Yine kahkaha atmaya başladığımda herkesin bana baktığını fark ettim.

"Gözlüğümü çıkardım diye kör değilim."

Belki dudaklarım gülümsüyordu,fakat gözlerim hala acı göz yaşlarıyla dolmuştu.İçkinin verdiği kafa, hem acıtıyor hemde bir nebze olsun neşe veriyordu...Cesaret veriyordu, kendini hiç olmadığın bir şekilde güçlü hissediyordun.

İçerdeki herkes neden bahsettiğimi anlamaya çalışırken gözlerimi Ash'e çevirdim, yaptığı şeyden pişman görünüyordu, belkide canı bile acıyordu.Fakat kimse istemeyerek üstündekini çıkartıp birisiyle yatmazdı.

Esha'ya döndüğümde ondan hiç beklemediğim bir surat ifadesiyle karşılaştım.Gözleri azda olsa dolmuştu ve 'Lütfen bunu yapma.' der gibi bana bakıyordu.Kirli sakalımda ellerimi gezdirdikten sonra meraklı gözlerin merağını gidermeye karar verdim.

"Sanırım hepiniz neden bahsettiğimi merak ediyorsunuz ?"

Monica, bir şeylerden işkillenmişti.

"Bence sonra konuşabiliriz."

"Neden sonraymış ?" diye kibarca tersledim.

Alice tam ağzını açacakken kafamı salladım.

"Bu ikisi,yatıyor!Hah!Hepimiz bunu bekliyorduk,ama görmezden geldik!Biliyor musunuz?Cehennem'e gideceğiz,hepimiz.Ama Cehennem'de olmaktan zevk alacağım,onların yanmasını kendi gözlerimle izleyeceğim!"

Kafamı gülerek Esha'ya çevirdim.

"Acı çekmiyorsun, ama başkasının canını yakmayı seviyorsun...Beni kıracağını bilerek seni sevdim, ve sen benim yüzümü kara çıkarmadın.Aferim, daha önce ağzıma içki sürmemiştim! Senin sayende oldu.Ama üzülme, ben bunun acısını siz ikinizden çıkaracağım.Sevdiğiniz her şeyi elinizden alacağım, Ash'in elinden Alice'i alacağım! Ve sen küçük prenses...Seninde kimse tarafından sevilmediğinden emin olacağım,ancak o zaman ne hissettiğimi anlayabilirsin.Şimdi durmayıp, başkasının kucağına atlayabilirsin.Nasıl olsa, herkes seninle yatmak istiyor."