Merhabalar :)) Bölüm sonunda geldi :D Diğer yorum yapılan tüm yorum ve beğeniler için çok teşekkür ederim ama bu bölüne rekor beğeni rekor yorum istiyorum :p :D Lütfen... Romantik komedi de ne yazık ki kendimi fazlasıyla toy görüyorum o yüzden zorlanarak yazıyorum ve sizin yorumlarınız bana rehber oluyor. Bunu unutmayın :)
Son olarak bildiğiniz üzere kitabım çıktı. Kır Papatyasını, kitapyurdu, okuoku, kitapsihirbazı gibi internet sitelerinden alabilirsiniz :) Kitapsihirbazından ayrıcana %50 indirimde bilginize :) Ve İstanbulda olanlar Belkıs Kitabevinden ulaşabilir :))
Seviliyorsunuz beni yalnız bırakmayacağınızdan eminim :)) ♥
-
Genç kız içinde oluşan küçük çaplı sevince engel olamamıştı. Demek yalancı çam yarmasının gözleri üzerindeydi. Hadi kendine bakmasını anlıyordu, Allah için güzel kadındı yani bakmasa sorun olurdu da Melih'e niye bakıyordu ki? İşte bunu anlamamıştı.
''Ne düşünüyorsun Mine?''
''Bana bakmasının normal sana bakmasının anormal olduğunu düşünüyorum.''
''Neden?''
''Ben şimdi güzel bir kadınım yani. Bakmasa sorun olurdu da sana neden bakıyor ki? Ay yoksa...'' dedi ve bir eliyle ağzını kapatarak ''Erkeklere mi ilgisi var bunun?''
Melih kahkaha atmasına engel olamamıştı. Mine'yi belinden sararak kendine doğru çekti ve şakağına bir öpücük bıraktı. ''Seni seviyorum Mine,'' dedi. Genç kız yüzünde kocaman bir gülümsemeyle ''Biliyorum Melih,'' diyerek karşılık verdi ve adamın kollarından sıyrıldı.
Kızın bu cevabı karşısında genç adam asılan suratına engel olamamıştı. Beklediği cevap bu değildi. Yalnız başına kaldığı uzun bir dönem sonrası her şeyi kafasında oturtarak geri dönüş yapmıştı ve hayatı adına fazlasıyla önemli kararlar almıştı. Mine de bu önemli kararlardan birine dâhildi. Sadece biraz zaman geçmesi gerekti. O zamana kadar olabildiğince sakin durmaya çalışacaktı.
Bir süre sonra Mine etrafında ki kalabalıktan sıkılmaya başlamıştı. Bu tarz ortamlar onu kasıyordu. Hem nasıl kasmasındı ki? Genç iş adamlarının dikkatini çekmeyen sosyetenin ünlü ailelerinin kızları da fazlasıyla bayıyordu Mine'yi. Bir kadın neden kendini bir erkeğe beğendirmeye çalışırdı ki? Anlayamıyordu. Böyle işlerle uğraşacak zamanı yoktu. Beğenecek biri varsa kendisi bir zahmet Mine'yi yormadan beğenmeliydi. Sonra eldeki olanlarla bir kıyaslamaya tutulabilirdi. Hoş şu an elde diyebileceği biri bile yoktu hayatında. Kendi kendine gülmeden duramadı.
''Hayırdır?'' diyen Melih'in keyifli sesiyle gözlerini insanlardan çekerek ona doğru çevirdi.
''Kızların kendilerini beğendirme cabalarına gülüyorum.''
''Bu kötü bir şey mi?''
Umursamazca omuz silkti Mine. Kötü bir şey olduğunu iddia edemezdi ama ona göre kesinlikle gereksiz bir aktiveydi.
''Sadece gereksiz geliyor.''
''Ne yapmalarını önerirdin?''
''Bilmem kendileri bilir... Beni benden başkası ilgilendirmiyor.'''
'Peki, sen ne yapardın?''
''Ben... Ben açıkçası uğraşamam. Beğeneceği varsa birinin gelsin kendisi önceden söylesin, eldekilerle kıyaslarım. Artık en uygun kimse onu seçebilirim.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fiyasko Prenses
Ficção GeralO bir zengin. O bir prenses. O bir güzellik abidesi. O fazla zeki. O kim mi? Tabi ki benim. Ben kim miyim? Tanıştırayım sizi kendimle. Ben Mine VUSLAT!