15.BÖLÜM: Şifre

127 0 0
                                    

Herkese yeniden merhaba, nasılsınız?

Uzun bir sürenin ardından yeniden beraberiz. :)

İyi okumalar dilerim. Bölüm müziğini açmayı unutmayın. :) :)

 :) :)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

2022

Ne oldu şimdi, başa mı döndük. Dönemezdik dönmemeliydik bu kadar ilerlemişken nasıl karışabilirdi bir anda. Hava kararmaya yüz tutmuştu. İnceden çiselemeye başlayan yağmur zamanla hızını arttırıyordu.

Bizim bulduğumuz bu tüm kirlilikleri kapatmaya çalışırcasına şiddetle yağıyordu.

"Ne yapacağız şimdi." dedi Emre.

Bütün sessizliği bozarak.

"Devam ediyoruz yukarıya hala çıkmadık. Belki oradan bir şey almamışlardır." dedim.

İkisi de bir anda bana bakıp değerlendirdikten sonra onaylayıp merdivenlere doğru ilerlemeye başladı. Emre önden ben onun arkasında en son Cihan.

Umarım tahmin ettiğim yere çıkmamışlardır. Görünüre bakılırsa eğer hiç çıkılmamıştı. Benim merak ettiğim yer burası değildi, yukarısıydı. Gizli saklı olan o kocaman odaydı, önemli olan oraya çıkıp çıkmamalarıydı ya da bir diğer ihtimalle çıkmamasıydı. Ben sol tarafa doğru yönelirken onlar sağa doğru yöneldiler.

"Yeliz bu taraftan başlayım istersen." dedi Cihan.

"Önemli olan yer burası değil önemli olan yer bir yukarıda ki kat."

Dedim sol tarafa doğru ilerlemeye devam ederken. Bu sefer hiçbirimiz dağılmıyorduk nereye gidersek hepimiz oradan gidiyorduk. Havanın yağmurlu olması o kadar çok karartıyordu ki etrafı ben ilerledikçe ışığım yok oluyordu. Çantama koyduğum el fenerini çıkartıp öyle ilerlemeye devam ettim.

"Bizim ki hazırlıklı gelmiş." dedi Cihan, Emre'de ona eşlik ederek güldü.

Yerimde durarak arkamı döndüm feneri Cihan'ın gözlerine doğru yönelttim.

"Her daim hazırlıklıyımdır hayatım." dedikten sonra gülümsedim.

Önüme dönerek merdivenden yukarıya doğru çıktım. Feneri ortada tutmaya çalışıyordum üçümüze de yetebilmesi için. Çizgiler hala duruyordu. Acaba bizim soyağacı olarak adını koyduğumuz duvar duruyor muydu? Sağ tarafıma dönüp oku yeniden takip ettim. Ama duvara yansıttığımda her şey eskisi gibi değildi. Bir kaç isimin üzeri boyanmıştı.

Cenk'in altında olan birkaç isim, Yusuf'un altında olan birkaç isim ve Zafer'in altında olan tek bir isim. Bunu bu şekilde boyayanın ismi burada yazıyor muydu acaba? Peki, kimdi bu silinen isimler? Feneri Cihan'a verip duvarın yeniden fotoğrafını çektim.

İlkiyle kıyaslama yapıp diğer isimleri de bulmaya çalışacaktım. Ama ilk önce yatak odası ve kütüphaneye girip etrafa bakmak istedim. Feneri yeniden Cihan'dan alıp yatak odasına doğru yöneldim. Kapı açılmıştı, bu çok belliydi kapıyı iterek içeriye doğru girdim. Hiç bir şey dağınık değildi. Her şey çok düzenliydi. Makyaj masasının üzeri bile peki neden buraya gelmişti.

Yaz ÇiçeğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin