Gerçek Shifting

Anı 6

Kraliçe kimdir?:
Gökyüzü konağının (evet bayağı yerin bilemem kaç metre yukarısında bir konak ama konak dediğime bakmayın epey büyük bir saray) sahibi olduğu için ona kraliçe denir. Mücevher takıntılısı bir kadındır. 20-30 yaş arası, uzun açık kahverengi saçları ve soylu giyinimi ile guzelligi herkesi büyüler.

-

"Mücevheri beğendiniz mi Kraliçem?" Onun için özel hazırladığım ucunda pembe kuvars taşını yontarak kalp şekli verilmiş kolyeye büyülenerek bakıyordu.

"Çok güzel..."

Elimdeki tepside hazırladığım zehirli tatlılar vardı. Yüz ifademi donuk bırakarak kraliçeye tepsiyi uzattım. Taşın büyüsüne kapıldığı için tatlılara bakmadan onlardan birisini alıp ağzına götürdü. Heyecanla ısırığını beklerken birden durdu.

"Tatlının içinde ne var?" Kolyeden gözlerini ayırmadan konuştu.

Rahatsız edici olmaya başlıyor...

"Şeker."

"Beni öldürmeye çalışacağını hiç düşünmemiştim."

Kahkaha atmamak için yüz kaslarımla büyük bir savaş veriyordum.

Aptal bir güzel olduğunu sandığım kraliçe fazla zeki çıkmıştı.

"Güzel yüzünün morardığında nasıl görüneceğini merak ediyorum." Tatlıyı tekrar tepsiye bıraktı. Tutmadığım kahkahamda o anda benden ayrılmıştı. Kraliçenin beni acı çektirerek öldürmesine izin vermekle kaçmak arasında seçim yapıyordum.

Sanırım kaçmak daha eğlenceli.

Yan tarafıma baktığımda tavandan yere kadar uzanan büyük pencerelerin açık olduğunu gördüm ve hiç düşünmeden atladım.

"Şimdi portalı deneyelim."

Beni rasgele başka bir yere fırlatacak bir portal açtıktan sonra lisedeki koridorun üzerinde üç buçuk uzanıyordum. Mermer zemine çarptığımda kemik çatırdama sesleri duymuştum.

"Bir yerimi kırmadığım kalmıştı o da oldu."

Nerede olduğumu kavramak için etrafıma baktım ama lisede olduğumu anlayınca oflayip tekrar yere uzandım.

"Kraliçeden daha büyük bir derdim var artık."

Ruh hastası müdüre bu halde yakalanmam demek parçalanarak ölmekle aynı şeydi.

"Daha fazla eğlenmek istiyordum ama!" Hiç memnun olmasamda ruh hastası müdürünün eline düşmek istemediğim için geri geldim.