Ne yapmam gerekiyor şimdi. Aklımı yitirecek gibiydim. Annemi götürdüler. Evde kimse yoktu. Yapa yalnızdım. Babam... babamı aramam gerekiyor... kardeşlerim... onlar neredeydi?
Hemen babamı aradım... çalıyordu ama açmıyordu sonra üst kattan telefon sesi geldi. Kalbim durdu sanki. Nasıl olur? Neredeydi babam... Annem ne yapmişti? Neden polisler evimdeydi... üst kata çıktığımda odada telefonu gördüm... kanım dondu... Kalbim durdu... aklım gitti. Hayır... Babam nerede? Telefon kan içindeydi... her taraf kan içindeydi. Bağırmaya başladım nasıl olur. Neden? Neden anne neden? Diye bağırıyordum.
Saatler geçti ağlamaktan gözlerim kıpkırmızı olmuştu sonra bilinmeyen numaradan biri beni aradı.... Açtım....
Titreyen sesimle zar zor "Alo" dedim.
Sesim çıkmıyordu. Olmuyordu.
"Alo... Alev... Murat ben... bak az önce için üzgünüm tamam mı? Öyle demek istemed-" sözünü keserek... "Beni al burdan..." Dedim....
"Ne? Ne diyorsun Alev?" Dedi şaşkınlıkla.
"Murat bana gel be beni götür nolur çok kötüyüm. Ölecek gibiyim." Dedim ağlayarak.
"Tamam, tamam sakin ol tamam mı?"
"Aklımı kaybedeceğim... Lütfen gel götür beni." Ağlayarak zar zor konuşmaya başladım.
"Tamam tamam geliyorum ben... konum at hemen."Murat'ı görünce hemen koşarak sarıldım. O an içim o kadar yanıyordu ki....
"Noldu? Ellerin neden kan?" Diye sordu.
"Babam... babam öldü... Annemi polisler götürdü... Kardeşlerim nerede bilmiyorum. Bu kocaman evde yapa yalnız kaldım. Çok korktum. Götür beni nolur..." Dedim ağlayarak...
"Tamam panik yapma tamam mı? sakin ol. Her şey iyi olacak. Lütfen ağlama artık. Yanındayım ben." Dedi sesi titreyerek.
Taksiye oturduk ve Muratlara gittik.
Annesi yemek verdi... bana destek oldular. Murat bana kendimi iyi hissetmem için çikolata aldı. Tam o sirada annem aradı. Kalbim durdu sanki.... Açtım... Ama alo bile diyemedim. Gözlerimden durmadan yaşlar akıyordu ama sesim çıkmıyordu.
"Alo kızım... Alev orda mısın..." Dedi korkmuş ses tonuyla. Ses çikaramadım... Burdayım diyemedim. Anne diyemedim. Noluyor? Neden bu haldeyiz? Babam nerede? Kardeşlerim nerede? Diyemedim.
"Bak Alev... ordasın biliyorum. Beni dinle kızım ben suçsuzum tamam mı? Biliyorum aklın çok karışık ama lütfen kendini kaybetme. Kardeşlerin anneannenlerde tamam mı? Onlar güvende ama sen... sen güvende değilsin... Kızım git bir arkadaşına falan git yada anneannenlere git teyzene git ama durma nolur... git bakma ardina... ben yakında seni yine arayacağım tamam mı?"
"Babam... babam nerede?" Dedim hıçkıra-hıçkıra ağlayarak.
"Anne babam nerede... nerede babam? Ne yaptın anne? Anne ne yaptın? Neden? Anne neden?" Haykırıyordum, ağlıyordum durmadan.
"Baban... baban... yok artık... ama bunun sorumlusu ben değilim tamam mı? Her şeyi anlatacağım. Ama nolur beni suçlama tamam mı? Annen... senin annen bir katil değil tamam mı?" Dedi ağlayarak ve telefon kapandı. Hayır hayır gitme anne... delirecek gibiyim. Ne yapacağım. Allahım ben ne yapacağım şimdi? Ben yere çökmuş ağlıyorken...
Murat ve annesi Hatice teyze bana sarılarak benimle birlikte ağlamaya başladılar. O gece Muratlarda kaldım.
Yarın hiç bir şey olmamış gibi okula gitmem gerekiyor. Ama yapamam nasıl yaparım? Babam öldü mü ? Hayır olamaz. Aklımla kalbim bir savaşta sanki. Babam olmaz onu benden alamaz bu kader... böyle olmaması gerkıyor. Benim babama ihtiyacım var... onu duymaya onu görmeye..... onu... onu sevmeye ihtiyacım var... gözlerden yaşlar akıyor ama dil bir şey söyleyemiyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cinayet
Teen Fiction"Bu son." "Bu son değil." "Bu kez gerçekten son..." "Bu son değil."