Seni destekleyen ailenin olmaması o kadar acı ki... annen var, baban var ama ailen yok.
Evin var ama kimsen yok... bi kedin var seni anlayan tek varlık o... O kadar acıkı... bittim ben. Öldüm ben. Yaşıyorum ama nefes alamıyorum...Luna nasılsın kızım? Iyisin iyi... Ben? Bende iyiyim. Luna benim kedim. Her zamanki gibi mamasını verdim ve oturdum. Baktım öyle duvara. Sonrada yemek yemek için mutfağa gittim. Hiç bir şey yok... hiç birşey.
Yatağıma gittim ve uyudum.
Uyumak... Uyumak o kadar iyi geliyorki hayattan bir beklentisi olmayan birine... Bir nevi uyuşturucu gibi. Huzur dolu... Sessizlik."Merhaba hocam."
"Merhaba Alev. Birşey mi oldu kizim?"
"Yoo... Sadece size söylemem gereken bir şey var Eda hoca."
"Nedir?" Diye sordu merakla.
"Hacam diyorum da siz bugün bize izin mi alsanız?"
"Ne için?"
"Off ya Eda ne için olacak okuldan kaçmak için." Dedim sert bir şekilde.
Şaşkın şaşkın bana baktı kaldı öylece.
"Bak Alev komşu ola biliriz ama burası okul benimle duzgun konuş olur mu?" Dedi gulumseyerek...
"Yani?"
"Ne yani?"
"Yani izin yok mu şimdi?"
"Yok Alevcim, yok izin falan." Diyip hizlica uzaklaştı.
Ahh gerizekalısın işte."Noldu?"
"Yok izin falan... Nah gidersiniz dedi."
"Off ya..." dedi Murat moreli bozulmuş bir şekilde. Bende bozuk morelimle öylece duruyordum. Birden...
"Bozma morelini madem izin vermiyorlar bizde okulda macera buluruz." Dedi.
"Iyi anlaştik ha senle." Dedim gulerekOkulunuda sikeyim, sınavınıda...
Bizim hayatımıza neden 3 saatlik bir boktan sınav karar veriyorki?
"Öyle gerekiyor çunki." Dedim sakince.
"Kimsin lan sen? Adın ne kızım senin?"
"Alev ben..." dedim sakin bir tavırla. Bir anlık boşluk oluştu. Sessizleşti ortam.
"Senin? Yani senin ismin ne?"
"Kerem ben de." Dedi biraz şaşkın biraz sinirli bir şekilde.
"Sporcu musun?"
"Hayır, orospu çocuklarıyla dolu bir okulun ögrencisiyim."
"Oh tamam... sakin... hava kararicak hadi çikalim artik..." dedim soğuk bir tavirla.
"Çikalim? Derken? Birlikte mi?"
"Evet. Sorun mu var?"
"Yok." Dedi ve eve dogru yuruduk. Evimin yakınında olan sahilde birakti beni Kerem.
"Güle-güle." Dedim yuzumdeki hafif tebessumle.
"Hoşçakal." Dedi ve gitti. Oturdum öylece yerde, ayaklarımı sallayarak...
Kafamı çevirdiğimde Sinanı gördüm. Başımı salladim ve yanıma geldi.
"Otursana."
"Neye bakıyorsun sen iki saattir?"
"Beni mi izliyordun?"
"Hayır tabiikide... Gözüm kaymiş öyle."
"Merhaba... Burda mı oturuyorsunuz?"
"Sen?" Okuldaki kiz... bana ismimi soran.
"Ee şey ben... öyle hava almak için gelmiştim ama sizde burdaymişsınız."
"Havanı aldıysan gide bilirsin." Dedi Sinan can sıkıcı şekilde.
"Hayır canım... otursana... Ismin neydi?"
"Asya..."
"Güzel isim." Birden gözü yildizlara doğru yükseldi.
"Ne güzel değil mi?"
"Aynen..." dedim.
"Ya bugunku konuyu anlaya bildiniz mi?"
"Hangi konu?"
"Ders... Edebiyyat..."
"Konu neydi?"
"Aşk... Aşk nedir?"
"Bak şimdi hemen anlatayım..." diye konuya atladı Sinan...
"Yildizları saymak gibi birşey işte."
"Sonsuz..." dedi Asya içten...
"Zaman kaybı." Diyerek tüm büyüyü bozdu Sinan.
"Sinan senden de bu beklenirdi zaten." Dedim dalga geçer gibi..."Naber Alev...?"
"Iyi Murat senden?"
"Iyi ya öyle..."
"Erkencisin..."
"Evet, evde annemler kavgaya başladı sabah sabah bende kafamı alıp kaçtım."
"Anladim."
"Sen? Erkencisin?..."
"Aynı durum... Alev hadi okulu gezelim."
"Nasil?"
"Ayakların var?"
"Onu demiyorum gerizekali... gezip ne yapacağiz?"
"Macera olsun ya. Hadi."
"Aman ya..." sozumu bitirmeden kolumdan çekip götürdü beni."Ve son olarak piyano odası..."
"Iyiymiş" dedim sırıtarak.
"Hassiktir... bu ne lan..?"
"Oğlum bu ne lan?"
"Bilmiyorum Alev ne yapacağız?"
Bir öğrenci yerde kanlar içinde öylece yatıyordu. Kolunun yanindaki basketbol yazili karta takildi gözüm. Hemen eğilip aldım.
"Kizim geri çekil..." dedi Murat. Tam o sirada zil çaldı.
"Noluyo lan? Saat kaç?"
"Hassiktir saat 08:00 lan."Elimdeki kartın arkasını okumaya başladım.
'Seni hep seveceğim... bunu hep sakla olur mu? Kerem...'
"Siktim oğlum belanı." Öfkeyle aynı zamanda korkuyla odadan çıktım. Muratta peşimden geliyordu. Kalabaliğın arasında kaybetti beni."Lan oğlum..." diyerek atildim üstüne
"Noluyo ya." dedi şaşırarak.
"Noluyo öyle mi?" Dedim Keremi iterek
"Bak kızım... benim asabımı bozma hemen söyle yada siktir git."
Derin bir nefes alarak kendime gelmeye çaliştim.
"Saat 8 de Sahilde ol." Dedim ve çektim gittim.
Diğer ders piano odasina gittiğimde kiz yoktu. Hassiktir... nasıl lan ? Nereye gitti lan?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cinayet
Novela Juvenil"Bu son." "Bu son değil." "Bu kez gerçekten son..." "Bu son değil."