bölüm:12 "Kamp"

4 1 5
                                    

Arkamı döndüğümde Elif'i tam karşımda gördüm.
"Ne o? Neden şaşırdın?" Dedi bana yaklaşarak.
"Ben... Ben... yapmadım tabii ki de." Dedim titrek sesimle.
"Her kesi suçlaya biliyorsun ama... Ya siz hiç mi dönüp demediniz mi ki neden herkesi suçluyor? Ya bu kız kendinden başka herkesi suçluyor ya. Kendisinin yapmadığı ne malum?" Dedi ve Kerem'e doğru gitti.
"Ya ben bir şey yapmadim. Nasıl benden şübhe edersin?"
"Sen her kesten ediyorsun ama?"
"Elif yeter..." dedi solgun suratıyla Sinan.
"Ya öyle değil mi sevgilim?" Dedi Elif elini Keremin yüzüne dokundurarak.
"Senin yapmadığın ne malum?" Dedi Murat gözlerini Elif'e dikerek. Bir anda Elif ters-ters Murata bakmaya başladı.
"Aa Murat? Benden nasıl şübhe edersin? Oysa tamda katile yardim edecek bir tip var sende." Dedi vurgulayarak.
Bir anda kaşlarımı çattım...
"Bak kızım-" Murat sözünü bitirmeden Kerem araya girdi. "Bir daha Elife kızım dersen..."
"N'aparsın lan? N'aparsın? Onuda mı öldürürsün?" Dedi Sinan.
"Tamam arkadaşlar sakin olun..." diyerek arayı yumşaltmaya çalıştı Asya.
"Ben gidiyorum ne hâliniz varsa görün." Diyerek çekip gitti Kerem.
"Aşkım benide bekle..." Elif de koşarak arkasından gitti.
"Sikeyim böyle işi..."
"Lan oğlum Sinan... lan... nereye gidiyorsun?" Dedi Sinan giderken arkasından bakan Murat.
"Cehennemin dibine." Diye bağırdı Sinan.
"Tabii... Cehennemin dibi..." dedi ve çıkıp gitti Murat.
"E biz kaldık burda..." dedi kaşlarını çatarak.
"Gidelim hadi..."
"Tamam... bencede gidelim artık... öpüldün."
"Öpüldük..."

Saat 20.54
"Eğer, Katil Kerem değilse o kartın orada ne işi vardı? Tamam diyelim ki kartı biri Kereme suç atmak için oraya koymuş... O kartı nereden bulmuş?"
"Eğer, kart Kerem'in ise ve biri onu oraya bilerek koyduysa bu Kerem'e yakın biri olmalı." Dedi Leyla gözleri dalgın bir şekilde.
"Murat ve Kerem eskiden yakın arkadaşlarmış... Ama sonra araları bozulmuş... Bunun sebebi de Elif'miş." Dedim gözlerimi Leyla'ya çevirerek.
"Yani... Şimdi şübheli olan kişi ya Elif ya da Murat öyle mi?"
"Evet..."

07.26 Allah kahr etsin ya geç kalacağım.
Gece uyuyamadım bir türlü...
Annemi düşündüm... Babamı düşündüm... kardeşlerimi...  her kesi özledim aile mi özledim. Bunları düşünürken üstümü giyindim. Yarım saat sonra okula geldim.

"Ne düsünüyorsun?" Dedi Asya.
"Aylin'i..."
"Bırak şu kızı artık... Öldü gitti kız ya." Dedi gözlerini devirerek.
"Nasıl yani?" Dedi gözlerimi kısarak. Neden öyle dedi ki? Içime şübhe düşürdü resmen.
"Yani unut artık..."

4 mayıs 2 sınıfı birlikte kamp yapmak için ormana gotüreceğiz. Herkes hazırlansın.

"Ne kamp'ı? Dedi Murat.
"Okulumuz size böyle bir aktivite uygun görmüş herkes hazırlansın." Dedi Eda hoca ve derse başladı.

4 mayıs 2024

"Arkadaşlar herkes gezi otobüsüne binsin." Diye bagırıyordu Eda hoca.
"Eda bu kamp işi nerden çıktı?" Dedim öfkeyle.
"Eda değil. Eda hoca... ayrıca bu benim kararım değil."
Bir saat sonra ormanlık araziye vardık. Herkes yavaş-yavaş çadırlarını kuruyordu. Neredeyse 1 saat geçmişti. Muratlar mangal yakmış etleri kızartıyor,Asya ve Elif'te sofrayı kuruyordu. Bense sadece izliyordum. Sonra onların yanına geçtim.
"Aa Alev nerdeydin kızım ya..." dedi Murat
"Endişelensen arardın beni..." diyerek yüzümü sinana doğru çevirdim.
"Aradım ama açmadın..." dedi Sinan sakin bir tavırla.
"Aradın mı?" Diyip hemen telefonuma baktım
8 cevapsız çağrı
"Ya ben görmemişim ki..."
"Sorun değil." Dedi solgun yüzüyle.

"Evet arkadaşlar şimdi herkes gruplara ayrılacak. Gruplar 2 kişiden oluşmakta." Dedi Eda hoca anons yaparak.
"Hocam benle Kerem aynı gruptayız o, zaman." Dedi Elif.
"Eşleşmeyi ben seçiyorum." Dedi Eda hoca. Eda hoca çocukları seçerken sıra bize gelmek üzereydi.
"Murat ve Asya... Sinan ve Elif... sizde aynı gruptasınız." Diyince Eda hoca Elif'in yüzünü görmeniz gerek... şok olmuş bir şekil de Sinan'a baktı. Sinan'da umursamazca etrafa bakıyordu.
"Ve son olarak Alev... sende Keremle aynı grupsun." Dedi Eda hoca.
"Aynı grupta olup ne yapacağız?" Dedi Elif soğuk ses tonuyla.
"Aynı çadırda olacaksınız ve yarın gruplar arasında yarış olacaktır." Diye bildirdi Eda hoca.
"Aynı çadırda mı?... Kalacağız?" Diye sordu Elif.
"Evet Elif'cim... Müzik yarışından sonra bunu da kazanırsın diye düşünüyorum."
Hiç bir söz etmeden çadırına girdi Elif erkenden.
Hadi arkadaşlar yemeğinizi yiyin ve çadırınıza geçin.

Gece saat 01.34
"Nereye gidiyorsun?" Diye sordu Sinan.
"Üf sana ne ya..." diyerek çıktım çadırdan.
"Kızım saat 2 lan."
"Sus sessiz ol."
"Lan... ya Elif..." diyerek arkamdan çıktı.
"Ya nere gidiyorsun acaba?..." diyerek arkamdan gelmeye devam ediyordu...
"Bak oğlum git uyu tamam mı? Gelme arkamdan!" Diye bağırdım öfkeyle.
"E nereye gidiyorsun onu söyle bâri..."
"Yürüyüş yapıyorum."
"Ulan manyak bu saatte kim bi ormanda yürüyüş yapar lan?"
Hiç bir şey söylemeden devam ettim yoluma ve hâlâ arkamdan geliyordu. Birden arkamdaki ayak sesleri kesildi. Dönüp arkama baktığım da Sinan yoktu.
"Sinan... Sinan.... Neredesin lan?... Bak beni korkutmaya çalışıyorsan... Umrumda değilsin." Diye bağırdım.
"Sinan... Korkmuyorum tamam mı?" Diye bağırdım. Ama hiç kimse bir ses vermiyordu. Nerde oğlum bu ya.... "Sinan tamam, tamam lan sen kazandın... Korkuyorum neredesin ya?" Diye bağırırken arkamda ayak sesleri duydum. O an kalbim durdu işte... dönüp arkamı baktığım da....

CinayetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin