O an kanım dondu. Müdürün yanında Muratı görünce saçlarımdan terler akmaya başladı. O an her şey gözlerimin önünden geçti.
Müdür çocuklara bakararak bir kez daha tekrarladı. "En son Aylin ile hanginiz konuştunuz?" Asya titrek sesiyle "Ben..." dedi. Müdür Aysa'yı alıp odasına götürdü. Tam o sırada zil çaldı.
O an gözlerim dolmuş bir şekilde oturuyordum. Donmuştum. Hiç bir şey söylemiyordum. Yanıma gelen Murat beni bu kabustan kurtardı.
"İyi misin?" Dedi şaşkın bir şekilde.
"E-evet..." dedim titrek sesimle.
"Sence kim yaptı? Asya mı?" Dedi merakla
"Bilmiyorum..."
"Bence Asya yaptı... çok şübheli."
"Neden yapsın?" Dedim şaşkınlıkla...
"Neden yapmasın?" Dedi sakin bir tavırla.
"Ama neden?" Diye mırıldandım.
"Öyle insanlar birini öldürünce neden aramazlar..." Dedi çok rahat bir şekilde.
"Sen niye bu kadar sakinsin? Sonuçta biri öldü değil mi? Niye bu rahatlığın?"
"Niye sakin olmayayım ki? Sonuçta tanımıyorum benimle bir alakası yok."
Üç - beş saniye boşluk olduktan sonra zil aramızda olan sessizliği bozdu.
Bir insan yakının olmazsa onun ölmesine üzülmek gerekmez mi? Tuhaf...Ders çıkışı bisikletime binerek eve doğru gidiyordum. O sırada olanları düşündüm. Ya Murat yaptıysa?... Ya Asya yaptıysa?... offf aklım çok karışık.
Eve giden yolun karşısında olan kafe gözüme çarptı Asya ordaydı... ve Murat. Bunların burada ne işi var? Kafe pöpüler olduğu için okul çıkışı çoğu kişi buraya gelirdi. Ama ikisinin burada ne işi vardi? Oraya doğru gittiğimde beni fark ettiler.
"Alev?..." dedi şaşkınlıkla Asya.
"Senin burada ne işin var Alev?" Dedi şaşırmış yüz ifadesiyle.
"Benim size sormam gerekiyor aslında... Ne işiniz var burada?"
"Biz aslında... yok bir şey..." dedi Murat korkmuş tavırla.
"Katil siz misiniz?" Dedim şaşkınlıkla.
"Ne? Hayır. Bizden nasıl şübhe edersin Alev?" Dedi sesini yükselterek Asya.
"Neden? Sonuçta sizi tanimiyorum... Niye şübhe etmeyeyim?... Öyle değil mi Murat?" Dedim kızgın bir sesle.
"Ben ne alaka ya? Ben ne yaptım şimdi?"
"Az önce sen dedin ya Asya yaptı diye. Şimdi burada ne halt çeviriyorsunuz?"
"Bana bak Alev haddini aşma. Anladın mı?" Dedi bağırarak Murat.
"Ne yaparsın ha söylesene ne yaparsın benide mi öldürürsün?" Dedim öfkeyle.
"Ne öldürmesi kızım salak mısın?" Dedi bağırarak.
"Abi bi siktirin ya. Çokta umrumda bi salın." Diye bağırdım.
"Lan ben mi söyledim gel lafıma atla diye?" Dedi Murat.
Hiç bir şey söylemeden çekip gittim.
Eve geldiğimde onca olan şeylerin üstüne gördüklerim karşısında yıkılmamak elde değildi.
"Anne? Anne noluyor ya?" Diyerek bağırırken araya giren polisler...
"Her şey yoluna girecek tamam mı kızım?" Diyerek bağırıyordu annem.
"Noluyor anne...?" Kanım donmuştu... her yer kan içindeydi. Polisler annemi götürüyordu. Ne oluyor bilmiyordum. Kafam çok karışmıştı. Ne yapacağım? Kime gideceğim? Sadece ağlıyordum. Aklıma kimse gelmiyordu. Ne yapmam gerekiyordu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cinayet
Novela Juvenil"Bu son." "Bu son değil." "Bu kez gerçekten son..." "Bu son değil."