Ne olacaktı şimdi? Ne yapmam gerek? Unutmam mı lazım? Unuta bilir miyim? Insan ailesini unutur mu? Aile unutulur mu? Ne yapayım şimdi ben? Of Allahım nolur nolur bi şeyler olsun artik. Bi şeyler olsun çünki kafayı yemek üzereyim ben. Babam ya... babam o benim. Içimde fırtınalar kopuyor. Babam gitmiş ya almışlar benden onu. Ben daha ona doyamadan... Anne nolursun anlat artik anlat herşeyi anlatda bileyim.
Bu düşünceleri aklımda kurarken bir taraftanda okul için hazirlaniyordum. Gözlerim şişkin bir halde okula gidecektim."Alev. Alev dedim." Diye bir ses yükseldi arkamdan. Dönüp baktığım da Kerem'i gördüm karşımda. Şaşkınlıkla yüzüne bakarken kolumdan tutup götürdü beni...
"Noluyor ya?" Dedim yüksek sesle.
"Ne yapıyorsun bırak kolumu... acıyor ya bıraksana..." diyordum bağırarak ama umrunda bile değildi gözü dönmüştü."Ne yapıyor bu mal?" Diyerek Sinan arkamızdan koşmaya başladı.
"Sinan! Sinan dur ne yapıyorsun?" Dedi bağırarak Murat.
Herkes bize bakıyordu. Ne kadarda utanç verici ama hiç umrumda değildi şuan onları düşünemezdim. Kerem beni çekiştirip götürürken, Elif'in bize baktığını gördüm."Aa Kerem değilmi o?"
"Kes sesini Sude." Dedi sert bir ses tonuyla Elif.
"Ne dedim şimdi ya?" Göz devirerek gitti.Kerem beni müzik odasına getitip kapıyı kilitledi.
"Ne yapıyorsun ya?"
"Ulan manyak... ben sana demedim mi ben yapmadım diye? Ne diye şikayet etmişsin lan?" Dedi sinirli sesiyle ve kıpkırmızı gözleriyle.
"Ne? Ne diyorsun Kerem-" sözümü daha bitirmeden biri kapıya vurmaya başladı.
"Aç lan kapıyı. Öldürürüm oğlum seni. Aç lan aç kapıyı." Diye bağırıyordu Sinan.
"Lan oğlum gel bi buraya..." diyerek arayı yumşaltmaya başladı Murat. Sinan'ı kolundan tutup geriye çekmeye çalışırken...
"Lan bi bırak bırakta öldireyim şunu...""Söyle..." dedi bağırarak Kerem. Suskunluğumu görünce kolumdan tutup beni incitmeye çalıştı.
"Söyle lan söyle." Diyerek daha da baskı yaptı koluma... o an gözlerimden damlalar aktı işte.
Keremi iterek ağlayarak bağırmaya başladım.
"Ne istiyorsun benden? Ne? Ben bir şey söylemedim ya bi şey yapmadım. Lan benim babam ölmüş lan. Benim annemi almışlar götürmüşler içeriye lan. Ben ne yapayım seni?
Kardeşlerim kim bilir ne halde lan. Bu siktiğimin hayatını nasıl yaşadım şu 2-3 günde biliyor musun sen? Sen evinde keyifine bakarken ben öldüm lan öldüm, öldüm dirildim. Yapamadım lan kaldıramadım ağır geldi bana bu kadar acı... lan ben bu kadar acının içinde neden seni şikayet edeyim oğlum?" Dedim hıçkırarak ağlarken.Sinan şok içinde "Babası mı ölmüş lan?" Dedi.
"Evet kardeşim... öyle olmuş."
Şok içinde Murata bakarken kanım dondu. Alev'in neler yaşadığı gecti gözümün önünden.Şok içinde bana bakıyordu Kerem... bense ağlayarak "Anlayın lan beni artık..." dedim.
Dizlerim tutmadı sanki... çöktüm yere öylece.
Kerem şok içindeydi. Gözleri dolmuş bir şekilde kapıyı açtı yavaşca. Hemen Sinan odaya daldı... beni öyle yerde görünce sarıldı bana...
"Ben yanındayım kızım. Üzülme." Dedi titrek sesiyle.Murat öylece suskun bir halde bakıyordu bize... yalnız Murat değil tüm okul...
Gözüm karaldı birden baygınlık geçirdim, ve Sinan beni kucağına alıp revir'e götürdü.
Kendime geldiğimde... Sinan başucumda durmuş beni bekliyordu sanki.
"Iyi misin?"
"Ne kadar iyi ola bilirim?"
"Buna mecbursun."
"Buna mahkumum..."
"Iyi olacaksın tamam mı?" Dedi bana doğru eğilerek.
"Ne yapacağim Sinan ben? Nerede kalacağım? Kime giderim? Ne yaparım tek başıma ? Ne yapa bilirim ki kız başıma?"
"Öyle deme ben yanındayım senin... hemde her zaman."
"Bende senin yanındayım Sinan."
"Ben de kal! Olmaz mı?"
"Olmaz Sinan annen baban ne der sonra..."
"Yalnız yaşıyorum ben." Dedi çekinerek.
"Neden?" Dedim kaşlarım çatık bir şekilde.
"Boş ver ya anlatırım bir ara."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cinayet
Teen Fiction"Bu son." "Bu son değil." "Bu kez gerçekten son..." "Bu son değil."