Bölüm 11; Ayaklar Altında

38 6 0
                                    

Kitabı arkadaşlarınızla paylaşmayı, yorum yapmayı ve vote ( oy ) atmayı unutmayın!

Müzikle beraber okuyalım.

Uzun zamandır aktif değildim, telefon cezası aldım.

Şarkı ismi; Black Swan - Bangtan (BTS)

                                                   - LANET-

Dudaklarıma değen sıcacık dudakları, anın yoğunluğu ve yaşanılanların şoku derken oldukça mayışmıştım ve şok içindeydim. Tereddüt içerisinde içinde benimde kavrulduğum, içinde insanların dans ettiği o kavurucu ateşe karşılık veremedim.

Fakat o sabırla bekledi, önceki hayatım hakkında bildiklerini bana söyledikten sonra beni tüm krallığın önünde öpünce şok olduğumu biliyordu, bekledi, bekledi o beni yıllarca bekledi, yine bekler, değil mi? İç sesimin benden kontrolsüz bir biçimde kurduğu bu cümleye anlam veremedim.

                                                   BAM!

Gözümün önünde kopan flaşlar eşliğinde ruhumun benden ayrıldığını ve uzak diyarlara göç ettiğini hissettim. Sanrılar görmeye başladım, bu hayatımda, öbür hayatımda sahip olduğum anıları teker teker hızlı bir biçimde gördüm.

Evet... İşte şimdi başlıyoruz dedim diğer anıların aksine hızlıca geçip gitmesi gerekirken, anladığım kadarıyla sonuna kadar izleyeceğim içinde benim olduğum ama benim hatırlamadığım o anıyı izlemeye başladım. Beni hâlâ sabırla öpüyor.

-Beyaz ve açık pembe güllerle kutsanmış bir oda, odanın içerisini ısıtan sıcacık bir şömine. Arkadan gelen hafif, kimseyi rahatsız etmeyecek kadar naif bir müzik sesi. Mumlar özenle yere serilmiş bir örüntü halinde. Büyük , orta , küçük. Beyaz , gri , bebe pembesi.

Mumların üstünde tüten gri dumanlar güzel bir âhenk içinde ateşle dans ediyor, kokulu mum odaya misler saçıyordu.

Biraz sonra uzaklardan gelen kahkaha sesleri daha da yaklaştı.

İçeriye Tom ve Adelé girdi.

Adelé'nin gözlerinde beyaz dantelli bir örtü var.

Tom, ona yön veriyor. Takılıp düşmesin diye.

Sanırım... Ona sürpriz yapacak...

Tom büyük bir hevesle Adelé'nin önüne geçiyor.

Örtünün düğümünü yavaşça açtı ve yere düşmesini sağladı.

Bez parçası, Adelé'nin ayakları altındaydı.

Ayakları Altında!

genç kız ortamın güzelliğine büyülenmiş gibi bakarken,

En sonunda gözlerini Tom'a çeviriyor.

Gülümsüyor ona.

Adam gülümsemesine karşılık, o da gülümsüyor.

Kız hafif bir utançla yavaşça adama yaklaşıp yanağına bir buse konduruyor.

Geri çekildiğinde yüzünün kızarıklığını gören adam, gülmeden edemiyor.

-Burası fazla sıcak geldi sanırım Adelé?

Genç kadın anlayamıyor, ama sanırım ironiyi ciddiye alıyor.

-Yanii, mumlar ve şömine odayı çok sıcaklatıyor.

Adam, kadının yaptığı ironiyi anlamaması üzerine ufak bir ip ucu veriyor.

-Yanaklarından belli oluyor.

Kadının kafasına o an dank ediyor.

Hafif yapmacık bir sinirle adama bakıyor ve omzuna vurmadan edemiyor.

-Kes sesini ya,

Adam gülerken aklına tam o an birşey geliyor sanki.

-Kahretsin! PASTAYI UNUTMUŞUM!

Kadın adamın bu telaşına kahkaha atarken, Adam bir çırpıda odadan çıkıyor ve pastayı almaya gidiyor.

Genç kadın odayı incelerken adam nihayet gelebiliyor.

-Huh, kusura bakma biraz geç kaldım. Koskoca pastayı nası' unutabilirim aklım almıyor!

Genç kadın gülümseyerek "Sorun değil," anlamında kafasını sallarken, Adam üstüne başına çeki düzen verip Genç kadının yanına gidiyor.

-Adamı dehşete düşürecek kadar güzelsin, yani dehşet demek istemedim. Yanlış anlama, fazla güzelsin yani, ama bu kötü anlamda değil. Yemin ederim! Yani normalsin, Aslında normal değilsin melek gibisin! Kanatların yok belki ama, gerçi meleklerin kanatları var mı bilmiyoruz, boşver! Sen güzelsin yani, AH, NE DİYORUM BEN?!

Diyip, Kendine kızan adam sayesinde genç kadının gülmekten yanakları acıyordu.

'İyi misin?' Diye sordu adama gülmesini durdurmaya çalışırken.

Adam, saçmaladığının bilinciyle kendi haline gülerken, gülüşünden öptü sevdiği kadını.

Kadında öpüyordu onu şimdi.

Doyasıya öpüyorlardı birbirlerini.

Sanki, çölde su bulmuşlar gibi kana kana öpüşüyorlardı şimdi.

BAM!

İşte şimdi kendi gerçekliğime döndüm. Bu sefer hiç tereddüt etmeden, -Neden tereddüt etmediğimi bilmeden- doya doya öpüyordum onu.

Beklemiyordu sanırım, bir an dona kalsa da hemen ardından dudağında hafif bir sırıtışla sertçe öpmeye başladı beni.

Nefessiz kalana kadar öpüştük, nefes almama bile izin vermiyordu. E TABİİ BENDE ONA!

Ama elleri hiç rahat durmadı, bir eli kalçamın hemen üstündeyken, bir eli belimdeydi ve beni kendine bastırıyordu.

Ellerim kontrolsüzce hareketlenirken, bir elim saçlarının arasına karışmıştı bile. Orada oyalandıktan sonra, iki elimlede çenesini sıkıca kavradım.

En sonunda nefes almak için ayırdım dudaklarımızı. Anlımı anlına yasladım ve sertçe nefes alıp vermeye çalıştım. Gözlerim yavaşça aralandığında birbirlerini buldu gözlerimiz. Gülümsedi bana, gülümsedim ona.

Uzaklardan hiç aşina olmadığım bir ses geldi.
Herkes bakışlarını oraya çevirdi.
Ve, herkes şok içindeydi.

°THE END°

Herkese tekrardan merhaba!
Konu ilerleyen bölümlerde, (Max 10 bölüm sonra)
Olaylar kızışmaya başlayacak, bilgiler :))
Bölüm hakkında ne düşünüyorsunuz?
Sizce o kişi kimdi ve ne söyledi?
Tom Aslında kim ve Gece hangi oyunların içinde?

- Oy atmayı, kitabı arkadaşlarınızla paylaşmayı, beni takip etmeyi ve yorum yapmayı unutmamanızı artık söylemek istemiyorum :) -

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 09 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Lanet (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin