3.7

75 4 0
                                    


Selammm.

Ben şimdi kaçıyorum. Size iyi okumalar...

                                          ~

Yeniden yine yine yeniden okula geldim. Ayağımda ki topuklu ayakkabılar ile bahçeden büyük seslerle geçiyordum. Herkesin deli bakışlarını umursamadan omzumdaki çantamızdan kayışını da umursamadan büyük bir özgüvenle yürüyordum. Merdivenlerde oturan burslulara bakıp alayla güldüm. İlk dersin tenefüsündeyiz ve sınıfa doğru yol aldım. Telefonumun çalmasıyla çantamı omzumdan indirip telefonumu çıkardım.

Batuhan bana doğru telaşla geliyordu. Şimdi neler söyleyecek Allah bilir. Saçma sapan Tuğçe hakkında söylenecekti. Acizlik yapıyordu aptal.

Onun saf salak konuşmasını çekemeyeceğim için sınıfa doğru gittim.

"Kaçma gel." Bunu demesiyle arkamı döndüm. Sınıfım boş olması dikkatimi çekmişti.

"Ne oluyor?" Dedim kaşımı kaldırarak.
Dudağını ıslatıp elini ensesine yerleştirip bir süre durdu. "Seni mi bekleyeceğim şimdi."

"Tuğçe müdüre gidiyor şimdi. Her şeyi anlatacak." Dediğinde göz devirdim.

"Buna mı takıldın." Deyip sırama çantamı koydum ve oturdum. Karşıma geçip ellerini beline koydu.

"Lan korkmuyor musun sen? Müdüre anlatacak diyorum." Dikkatle onu dilerken Batuhan güldü.

"Tabi senin tuzun kuru." Bir kaşımı kaldırdım. "Baban okulun sahibi sana bir şey olmaz ki." Saçlarımı arkaya atıp başımı salladım.

"Korkma. Hiçbir şey olmaz. O kıza kimse inanmaz. Daha öncesinde neler yapıyordu Hasan bey inanmıyordu işlem başlatacağını zannediyordu saf salak kız."

"Ben bilmiyorum. O kız konuşursa..."

Elimi sıraya koyup tek elimi kaldırıp sallamaya başladım.

"Konuşamaz!" Dedim ve devam ettim. "Beni şikayet edecek cesareti kimseden bulamaz." Alayla güldüm. "Bu onun iyi günleri. Daha fazlasını yapıp çileden çıkartacağım. Artık dur diyecek bana. Mahvetti her şeyi o ucube."

"Aranızda ki şey beni ilgilendirmez. Ben sana yardım ettim, bitti." Kıkır kıkır gülmeye başladık.

"Dondurucu iyi gelmiş midir ona?" Dedim. Batuhan da buna daha çok gülerken sınıfa gelenlerden dolayı gülmemiz yarım kalmıştı.

"Hop millet neye gülüyorsunuz?"

"Babana." Dedi Batuhan ve arkamdaki sıraya oturdu.

"Orada ben oturuyorum." Dedi diğer kız.

"Bugün de ben." Deyip elini sıraya sertçe vurdu. Gülmeye diğerleri de katlınca ben önümdeki kalemi elimin arasına koyup sallamaya başladım.

Tuğçe için daha başka planlarım vardı. Fakat onların devreye girmesi için Tuğçe'nin yalnız kalması gerekiyordu. Tuğçe'nin yanaşmaları yanından ayrılsa güzel olurdu. Aklıma gelen fikirle dudağımı kıpırdattım.

Ayağa kalkıp çantamı omuzuma aldım. Ve sınıftan çıktım. Koridorun sonunda Ege'nin sınıfı vardı. Oraya gitmeye karar verdim. Nedense ayaklarım gitmek istemiyor ama zihnim bana git diyordu. Ama yine de gittim. Telefonuma gelen bildirimle durdum.

Hasan bey acil 12.sınıfların konferansa gelmesini söylüyordu. İki saat onu mu dinleyeceğiz şimdi. Boş boş konuşup milletin kafasını bulandırıyordu. Koridorda yükselen sesler bizimkiler ve diğer sınıflardı. Koridordan dönüp en alt kata doğru inmeye başladım. Benimle birlikte bir ordu daha iniyordu.

Konferansın önünde durup içerinin dolmasını bekledim. En arkaya doğru geçtim ve oturdum. Sıkıntı içerisinde oflayıp etrafı izlemeye başladım.

Hasan bey güler yüzüyle salona girdi. Hayır neden bu kadar mutlu ki şimdi. Yarım saat zırvaladıktan sonra yavaş yavaş sona doğru geliyorduk. Gözlerim bir taraftan Ege'yi ararken diğer taraftan da Tuğçe'yi yokluyordum.

Hasan bey konuşmasını bitirirken kendisi konferanstan çıktı. Gözlerim ile Hasan beyin çıktığını görünce ayaklandım Herkes otururken ben çoktan ayağa kalkıp ikinci çıkışa doğru yürüdüm. Konferansın kapısını açmaya çalıştığımda biraz zorlandım. Kapıyı birisi kilitlemiş. Bir kaç kişi de benim arkamdan kapıyı zorlayınca anladım ki gerçekten de birisi kapıyı kapatmış. Şaka mı bu gerçekten.

"Çoluk çocuk hareketler, açın şu kapıyı!" Elimi başıma vurup geriye çekildim. Gördüğüm kadarıyla konferanstaki diğer bir çıkış da kapalıydı.

"Kim yine ne oyun oynuyor bize." Dedi Batuhan arkamdan gelerek.

"Bilmiyorum ama şimdi çıkar kokusu." Konferansta ki büyük perdeye maskeli bir adam yansıdı. Yukarıda sistem odasında birileri vardı. Bunu görebiliyordum.

"Selam." Sesi değiştirilmiş, yüzü gösterilmemiş biri konuşuyordu. "Okuldaki haksızlıklara doyamayan bir arkadaşımız var aranızda. Bazı arkadaşlarımı kötü yola sürükleyen, fiziksel, psikolojik ölüme sürükleyen bir arkadaş." Sesin tınısından nefret ederken konuşmaya devam etti.

"Bir çoğunuz onun elinde kukla gibi oynattırıldınız."

"Bize diyor." Batuhan'ın koluna serçe vurup dinlemeye devam ettim.

"Buna bir son vermek için böyle bir yola başvurdum." Merdivenlerden yavaş yavaş inip perdenin önüne yaklaştım. Tüm herkes merdivenlerin üstünde bu konuşmayı pür dikkatle dinliyordu.

"HER KİMSEN KARŞIMA ÇIK!" Diye bağırıp etrafımda bir tur döndüm.

"Biz kendimizi açığa vuracak kadar aptal değiliz Gaye. Elimizde oldukça güçlü kanıtlarımız var. Eğer bu oyuna bir son vermezsen biz veririz." Kaşlarımı çatıp sakin kalmaya çalıştım. Hiçbir şey söylemedim çünkü bunu yapanı bulacağım ve fena yapacağım.

"Şimdi size en bomba bir video geliyor." Dedi ve yansımadan uzaklaştı. Perdede beyaz ekran kalınca konuşmasını bitirdiğini anladım. Herkesin telefonundan bildirim sesi yükselince yakınındaki bir kişinin telefonu alıp videoyu izledim.

Videoda Batuhanın Tuğçe'yi zorla dondurucuya koyduğu zamandı. Kameralardan ulaşamamış olcak ki biri tarafından videoya alınmıştık. Etrafımdakiler beni boydan aşağıya bakarken benim içimde sinir küpleri dönüyordu. Yüzüm bir kızgın boğa gibi kırmızıydı. Eteklerimin ucundan tutup sıkıca tuttum. Herkesin delice bakışlarını umursamadan yakınındaki çıkışa doğru yöneldim.

Bu videoyu üstlerden biri izlerse kurtulma  şansım sıfırdı. Kalbim delicesine atarken ben şu kapalı yerden kaçmak istiyordum. Sesler yükselmeye başladı. İğrenç kelimeler havada uçuyordu.

Sorun şu ki bugün Ege'yi hiç bir yerde görmemiştim. Aklımda cevaplanamayan bir sürü sorun vardı.


Kaoslu bir bölümdü. Biraz gayeyi çıldırttık. Kitabımı oylamayı ve satır arası yorum yapmayı unutmayın lütfen görüşmek dileğiyle hoşçakalın;)

ZORBA | texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin