Kötü Koca

8

"Özür dilerim.

"Eğer tekrar isterse, basitçe reddedin."

"Emredersiniz, Ekselansları."

Diego efendisine hızlı bir bakış atma riskini göze aldı. Cesare'nin çok iyi bir ruh hali içinde görünmesi büyük bir şanstı. Bayan Eileen ile keyifli bir görüşme yapmış olmalıydı.

Majesteleri, bırakın sevgiyi, duygularını bile açıkça gösteren biri değildi. Ama Cesare onun yanındayken, tavırları beklenmedik bir şekilde yumuşardı.

Diego tiksintiyle Baron Elrod'a baktı.

"Şimdi, bu solucanla ne yapmalıyız?

Baron, Diego'nun kendisini izlediğini fark ettiğinde derinden sarsıldı. Uysal bir gülümseme takınmaya çalıştı ama bu çok zordu çünkü tüm vücudu titriyordu.

Cesare bunu dudaklarında yavaş bir gülümsemeyle izledi. Bu o kadar güzel bir ifadeydi ki, dikkatleri üzerine çekmekten kendini alamıyordu.

"Düşünüyorum da, buradaki konuk servisimiz gerçekten vasatın altındaydı."

Cesare ona çay ikram ediyormuş gibi nazikçe konuştu.

"Oturup konuşalım mı?"

Askerler, bir önceki seanstan kalan ve sandalyeden zar zor sarkan et parçasını kaldırdıktan sonra Baron Elrod'u koltuğa oturmaya zorladılar.

"AH!"

Baron'un histerik çığlıkları daha çok ciyaklamaya benziyordu, tükürüğü ve gözyaşları bir domuzun boğazını keser gibi birbirine karışıyordu. Cesare ona yaklaştığında ağzını aniden kapattığı için patlaması kısa sürdü. Cesare çişini tutamayan barona baktı ve çıkıntısının etrafında bir kez daha yayılan ıslaklığı fark etti.

"Peki o zaman."

Soruyu neşeyle sordu.

"Satacak başka bir şeyiniz var mı Baron?"

***

Adanın en yüksek çan kulesinden gelen çan sesi, zafer alayının başlangıcını işaret etmek üzere şehrin dört bir yanında yankılandı.

"Bir saniye bekleyin! Lütfen, geçmeme izin verin!"

Eileen kalabalığın arasında ilerlemek için mücadele etti, her taraftan itilip kakılıyordu. Sadece ön tarafa biraz daha yaklaşabildi ama etrafını saran adamlar çok uzundu. Tek yapabildiği omuzlarının arasındaki boşluktan bakmaktı.

Tam parmak uçlarında durmaktan ayakları pes etmek üzereyken, önündeki adam Eileen'e yol açmak için hareket etti. Kız genişçe gülümsedi.

"Çok teşekkür ederim!"

Artık kadınların ve çocukların arkasındaki yürüyüşü net bir şekilde görebiliyordu. Ön sıradan olmasa bile geçit törenini izlemek için iyi bir yerdi.

Bu kadar çok insanın toplandığını görmek inanılmazdı. Cesare'nin İmparatorluk'ta son derece popüler olduğunu her zaman biliyordu ama bu onun en çılgın hayallerinin bile ötesindeydi. Hepsi Cesare'yi görmek için oradaydı.

Kalabalık uzaktan tezahüratlarla patladı ve sesleri hızla yükseldi. Askeri bandonun trompetlerinin yankılanan notaları kaosu yarıyordu. Silah seslerinin kesik kesik ritmi davulların vuruşlarını yankıladı.

Halk imparatorluk bayrağını salladı ve Cesare'nin adını haykırdı. Yoksullar sepetlerinden rengârenk konfetiler saçarken, zenginler de çiçek ve taç yaprakları dağıttı.