Kötü Koca

37

Ornella'nın dudaklarından boğuk bir çığlık kaçtı ve onun patlamasından etkilenmeden toz almaya devam eden hizmetçilerin sakin telaşını bozdu.

Geçit töreninden beri bir şeylerin ters gittiğini hissetmişti. Cesare'ın elinde bir zambak olduğunu duyduğunda nasıl da heyecanlanmıştı.

Ornella, Traon'un zambağıydı.

O kadar çiçeğin arasında kendisine bir zambak hediye edilince, doğal olarak bunun kendisi için bir hediye olduğunu düşünmüştü. Leon'la birlikte sarayın önünde Cesare'ı beklerken kendinden geçmişti.

Ama Cesare eli boş gelmişti.

Elinde bir zambak olduğunu duymuş olmasına rağmen, neden elinin boş olduğunu anlayamamıştı. Belki de geçit töreni sırasında bir çocuğa vermişti. Bu ihtimali göz ardı etti.

Daha sonra hikâyenin tamamını öğrenen Ornella, o gün yatak odasındaki her şeyi kırıp döktü.

[Birdenbire geçit töreninden sapan Büyük Dük bir kadına yaklaştı.

Elindeki zambağı ona uzattı. Geçit törenini izleyen herkes kadına bahşedilen bu şansı kıskandı.

Ancak şaşırtıcı olan tek şey bu değildi. Grandük kadının yüzüne hafifçe dokundu. Kadına bakışları bir tüy kadar yumuşaktı. Büyük Dük'ün kayıtsızlığını bilenler hayretler içinde kaldı.

Sarayın ünlü güzellerinin bile elde edemediği şefkatli bakışlar...]

Dergi makalesi Ornella'yı öfkelendirdi. Sevgisinin bir simgesi olan zambağın sıradan bir dadının kızına verildiğini öğrenmek, içindeki öfkeyi ateşledi. Onu bir kenara attıktan sonra böyle bir kadına ilgi göstermesi düşünülemezdi.

Evlilik haberi onu tamamen paramparça edene kadar bir umut ipliğine tutunmuştu.

Büyük Dük Erzet'in evlilik haberi İmparatorluk'u kasıp kavurmuş, gelini "Eileen Elrod" hakkında fısıltılar yayılmıştı. Bu ifşaat, öfkesini daha da körüklemek yerine, tuhaf bir sakinlik duygusu getirdi.

Birdenbire Ornella, Eileen Elrod hakkında daha fazla bilgi edinmek zorunda hissetti kendini. Elde ettiği bilgiler tamamen gülünçtü.

Savaşın sertleştirdiği askerlerin taşradan gelen basit bir kızın büyüsüne kapıldıkları fikri gülünçtü. İlk baştaki inançsızlığına rağmen, o gün Eileen'i bizzat görünce nutku tutuldu. Kadın, rahatsız edici, ağır kakülleri ve büyük boy gözlükleriyle Ornella'nın beklediği gibi bir eğlence kaynağı bile değildi.

Dünyanın çivisi çıkmış gibi görünüyordu ve Ornella bir nebze olsun mantığı yeniden tesis etmek için garip bir görev duygusu hissetti.

Ornella yıllarca "Traon'un Zambağı" imajını geliştirmiş, sosyetenin kraliçesi olarak ününü titizlikle oluşturmuştu. Bu, yorulmak bilmeden çalışarak ve perde arkasında stratejik manevralar yaparak kazandığı bir roldü. Şimdi yeni bir meydan okumayla karşı karşıya kaldığında, aynı sarsılmaz odaklanmayı uygulamaya kararlı bir şekilde kendini sertleştirdi.

Saçlarını tekrar taradıktan sonra sigarasını derin derin içine çekti. Bir erkeğin erkekliğini emer gibi dumanın tadını çıkarırken Cesare'ı, onun güçlü fiziğini ve kasıklarında yuvalanmış önemli erkekliğini hayal etti.

(AY HOŞT!!!!)

Ornella ağzındaki sigarayı yaladıktan sonra hizmetçilere emir verdi, "Dua etmem gerek. Birini içeri gönderin."

Hizmetçiler derhal odadan çekildi. Çok geçmeden bir adam içeri girdi ve Ornella'nın önünde diz çöktü. Gözlerini kısarak adamı dikkatle inceledi.