oğuz dizlerinin üzerine çökmüş yanıp kül olan tırlara bakıyordu.
Yine baş düşmanı işini bozmuştu. Her zaman yaptığı gibi.
"Kalk." Dedi Engin Oğuz'un kolunu tutmaya çalışarak. Oğuz hızla elini çekip ayağa kalktı.
"Yaptığını beğendin mi şerefsiz herif. Ne bok yiyeceğim ben şimdi." Dedi sinirle karşısında duran adama bakarak.
"Onu bu işe bulaşmadan düşünecektin oğuz bey." Dedin Engin yaptığından hiç pişmanlık duymadan aksine gururluydu.
"Sen yaptığın şeyi göremiyor musun amk hem işime burnunu sokup mahvediyorsun hemde bulaşmasaydın diyorsun ağlicam şimdi." Dedi sinirle. İki elini kaldırıp yüzünü sıvazladı.
"Senin pisliklerini temizlemek hep bana kalıyor napalım." Dedi Engin gözlerini kısarak karşısında ki bedene bakarak.
"Ölücem ya yemin ederim ölücem." Dedi oğuz delirecek gibiydi. Elleri titriyordu sinirden.
"Daha değil." Dedi Engin net bir sesle.
"Sen benim burada olucağımı nerden biliyordun." Dedi oğuz karşısında ki adama bir kaç adım yaklaşarak.
"Adamlarını doğru seçmiyorsun." Dedi Engin hafif sinirli bir sesle.
"Beni takip ettirmek için arama adam mı soktun." Dedi oğuz kaşlarını çatarak. "Sen gerçekten manyaksın."
"Ee ne demişler düşmanını yakından takip ettir ki her adımından haberi olsun." Dedi Engin yüzünde ki sırıtmayla.
"Hangi adamdı lan." Dedi oğuz gözlerini yanında getirdiği üç adamda gezdirerek.
"Ne yapacaksın." Dedi Engin sakin bir sesle.
"Sana hangi adamdı dedim Engin." Dedi oğuz burnundan sert nefesler alırken.
Engin bakışlarını Oğuz'dan çekip oğuzu takip etsin diye arasına soktuğu adama baktı ve kaş göz işareti yaparak öne gelmesini söyledi.
Oğuzun bakışları arkasına kaydı gördüğü bedenle kaşları çatıldı. Salihti. Bu adamı işe alırken çok güvenerek almıştı.
"Sana ben inandım lan." Dedi oğuz yüzünü buruşturarak.
"Üzgünüm abi." Dedi Salih elini önünde birleştirerek.
"Bende çok üzgünüm Salih." Dedi oğuz karşısında ki adama bakarak.
"N-ne için abi." Dediğinde oğuz elini beline atıp silahı hızla çıkartıp ateşledi. Anlından vurmuştu salihi.
oğuz yanında duran bedene döndü. Engin gözlerini bile kırpmadan onu izliyordu.
Oğuz silahı engine doğru tutuğunda Engin'in dudakları kıvrıldı.
Enginin adamları müdahale etmek için öne adımlayacakken engin durdurdu onları.
"Benide mi vuracaksın." Dedi Engin eğlenen bir sesle.
"Elbet bir gün." Dedi oğuz dişlerini sıkarak silahı indirip beline koyarken. "Hadi beni takip ettirdin niye işimi bozuyorsun allahın cezası." Dedi bu sefer.
"Sen bu zehire iş mi diyorsun lan." Dedi Engin yüzünde ki alayı silip ciddi bir ifadeye bürünerek.
"Zehire mi hahahah zehire." Dedi oğuz kahkahalarının arasında. "Bak sen zehirmiş bunuda silah ticareti yapan Engin bey söylüyor trajikomik."
Engin karşısında ki gülen çocuğa karşı dudakları kıvrıldı.
Haklıydı.
Engin silah ticareti yapıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İTAATKAR bxb
Teen Fictionbirbirlerinden ölesiye nefret eden iki rakip iş adamı. Peki biri diğerinin bir sırrını öğrenirse ne olur?