1

2.8K 108 18
                                    

"patron teslimatın olucağı mekanı bulduk." Engin oturduğu yerde kahvesini yudumlarken dışarıda ki eşsiz güzellikte ki manzarayı izliyordu.

"Oğuz'un yanına yerleştirdiğimiz adama söyle yanından ayrılmasın. Adamları topla ziyarete gideceğiz." Dedi yüzünde ki gülümseme ile.

"Anlaşıldı patron." Diyerek Engin'in arkasında durduğu için o görmesede başını aşağı yukarı sallayıp odadan çıktı.

Oğuz yaklaşık üç aydır uyuşturucu ticareti yapmaya başlamıştı. Engin tek rakibi olan Oğuz'un yanına adam soktuğunda böyle bir şeyi öğrenmeyi asla beklemiyordu.

ikiside ünlü insanlardı tek bir adım atsalar sosyal medyada yayılırdı hemen. Sırf bu yüzden Engin attığı tek bir adımı bile planlayarak atardı.

ama bu Oğuz için geçerli değildi. Düşünmeden planlamadan hep başının dikine giden biri olmuştu.

Eğer uyuşturucu ticareti yaptığı yayılırsa adları lekelenirdi ve bu oğuz için hazin bir son olurdu.

Engin odasından çıktığında işten kaytarmaya çalışan çalışanlar hızla işlerine dönmüştü.

Engin yürümesiyle bile yeri inletirdi. işten kaytarmaya çalışanları hiç sevmezdi. Parmak çıtlasa 'kovuldun' anlamına gelirdi ve hemen Engine 'lütfen bana bir şans verin' diye yalvarırlardı ama hiçbir şey fayda etmezdi.

Engin şirketten ayrılıp dışarıda bekleyen adamlara göz ucuyla bakıp onun için açılan araba kapısına yaklaşıp bindi.

"Bir haber var mı." Dedi Engin soğuk sesiyle.

"yola çıkmışlar Oğuz bey yanına yaklaşık dört - beş koruma almış." Dediğinde Enginin dudakları kıvrıldı.

"dört - beş koruma öyle mi. bu çocuk gerçekten aptal." Dedi Engin alaylı sesiyle. Ön koltukta oturan adamda Engin'in alaylı sesine karşı gülümsedi.

"Patron patlatma işini hallettik ne zaman yapalım." Dedi yan koltukta oturan adam.

"Ben seni uyardığımda." dedi net bir sesle.

Uzunca akan yoldan sonra ıssız bir depo gibi açık alanda olan bir yere gelmişlerdi.

Oğuz Engin'in geldiği farketmeden karşındaki adamla konuşmaya devam ediyordu. Engin yavaş adımlarla Oğuza yaklaşmaya başladı.

Oğuz'un korumaları ellerini silahlarına attıklarında Oğuz'un gözleri korumalara kaydı kaşlarını çatarak arkasını döndüğünde hiç ama hiç beklemediği bir yüzle karşılaştı.

Arkasını tamamen dönüp Engin'in tam karşısında durdu. içten içe tedirgin olmuştu ama bunu dışa göstermiyordu.

"Senin ne işin var burda." Dedi Oğuz dişlerini sıkarak. Engin karşısında dik bir şekilde duran Oğuz'a baktı sonra arkasında duran adama bakıp kaş göz hareketiyle 'gidebilirsin' komutu verdiğinde adam başını sallayıp gittiğinde Oğuz hızla arkasını döndü.

Tam ağzını açacakken geri kapattı. Birlikte iş yapacağı adamın Engin'in adamı olduğunu anlamsı bir saniye sormuştu.

hırsla karşısında duran adama geri döndü yüzünden hiç eksik etmediği bir alaylı bakış vardı.

oğuz oldu olası bu bakıştan nefret ederdi. Ama karşısında ki adam bu alaylı bakışını ona sonmaktan hiç çekinmezdi.

"Duydum ki rakibim uyuşturucu işine başlamış ziyarete geleyim dedim kötü mu ettim." Dedi Engin karşısında deliye dönen çocuğa alayla bakmaya devam ederek.

"sakın bundan kimseye bahsetme." Dedi Oğuz sert ve keskin sesiyle. Engin başını iki yana salladı.

"Emredersiniz Oğuz bey başka bir isteğin var mı." Dedi Oğuz'a bakıp ciddi bir ifadeyle söyleyip sonra adamlarına dönüp kahkaha attığında adamlarıda ona karşılık verdi.

"Sen hastasın." Dedi Oğuz iğrenen bir yüz ifadesi ile.

"Sana hastayım güzelim." Dediğinde Oğuz kusacak gibi oldu. Engin hep böyle konuşurdu onunla çünkü Oğuz'un sinirlendiğini ve hoşlanmadığını bilirdi. ve bu Engin'in hoşuna giderdi.

Oğuz daha fazla karşı karşıya olmak istemediği için adamlarına tırları alması için işaret verdi.

Engin adamların tırlara binmesini izledi. Oğuz hala karşısında duran adama baktı. Ama Engin'in gözleri yavaşça giden üç tırdaydı.

Engin bir anda arkasında duran adama bakıp gözlerini iki üç kere açıp kapattı. Komutu alan adam elinde ki düğmeyi havaya kaldırdığında Oğuz kaşlarını çattı. Adam düğmeye bastığında yankılanan sesle Oğuz hızla arkasını döndü.

Oğuz gördüğü manzarayla gözleri büyürken teleşla etrafına baktı ve adamlarına tırlara bakması için işaret verdi.

"Çabuk gidin lan kurtardığınız kadar kurtarın. Acele edin." Dedi Oğuz adamlarına delirmiş gibiydi. Oğuz daha fazla dayanamayıp tam tırlara koşacakken kolundan tutulmasıyla duraksadı.

"Nereye gidiyorsun." Dedi engin sinirden deliye dönen çocuğa.

"Bırak. Engin bırak kolumu." Dedi Oğuz nefret dolu sinirli sesiyle ama engin bırakmadı.

"Hepsi kül oldu oraya gitsen ne olur." dedi engin bedeni titreyen ve hızlı hızlı nefes alan çocuğa.

"Hepsi senin yüzünden." Dedi Oğuz dişlerini sıkıp Engin'i göğsünden ittirirken.

Adamlar tam müdahale edecekken Engin elini kaldırıp durmasını işaret etti.

"Senin yüzünden niye peşimi bırakmıyorsun yaptığım her işe burnunu sokuyorsun bıktım senden." Dedi Oğuz hala Engin'i ittirirken.

"Senden nefret ediyorum." Bir daha ittirecekken engin oğuzun iki kolunu tutup kendine çekti. Yüzleri çok yakındı.

"Duygularımız karşılıklı Oğuz Aktan." Dedi engin elinden kurtulmaya çalışan çocuğa.

——————————

İTAATKAR bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin