"Beni nereye götürüyorsun." Dedi oğuz yerinde tedirgince kıpırdanırken.
"Sabret ve sus artık yola çıktığımızdan beri bir dakika olsun susmadın." Dedi Engin sert bir soluk verirken.
"Bu ağız niye var ki kullanmayacaksam." Diye karşılık verdi oğuz ellerini göğsünde birleştirirken.
"Eğer tek kelime daha edersen kullanacak bir ağızın kalmayacak." Dedi Engin bıkmış bir ses tonuyla.
"Ne yapabilirsin ki ha kesecek değils-" diyemeden ensesinden çekilip dudaklarının üzerinde hissettiği baskıyla boğukça inledi enginin ağzına.
Engin oğuzun ağzına dilini gönderip ıslaklığın iyice karışmasını sağlarken oğuz anın etkisiyle mayışlamaya başlamıştı bile.
Oğuz tutunacak bir yer arar gibi bir elini enginin sırtının yaslı olduğu yere koyarken diğer elini farketmeden enginin kasıklarına koyduğunda engin hissettiği ellerle oğuzun dudaklarını ısırdı sertçe.
Engin oğuzun dudaklarını ısırdığında ağzına gelen kan tadını keyifle emip yuttu. Oğuz kasıklarında ve dudaklarında hissettiği sızıyla geri çekilmek isteyip elini enginden çekerken, engin engel olup ellerinin oğuzun beline dolayarak iyice çekti kendine.
Öpüşme iyice derinleşirken oğuz ellerini enginin yanaklarına bastırarak uzaklaştı. Engin dudaklarını yalarken arabayı kullanan şöföre baktığında gözlerinin Oğuz'da olmasını görmesiyle
"Durdur arabayı." Dedi sinirli çıkan sesiyle. Oğuz gözleri bağlı olduğu için bu siniri anlayamazken. Araba durduğunda "in aşağı." Dedi engin sinirden göz bebekleri bile kabarmaya başlarken.
Oğuz bu siniri ve sözleri kendisine sanıp gözleri bağlı olduğu için elini tüm kapıda dolaştırıp kol kapısını bulmaya çalıştığında Engin onu durdurdu.
"Sana söylemedim bekle beni burada geleceğim." Diyerek sinirle arabadan inip kapıyı sertçe kapattığında Oğuz irkildi. Ne olduğunu anlamamıştı.
"sono soylomodom." Diye alay ve sinir karışık taklit edip "yüzüme vursaydın kapıyı." Diyerek arkasına yaslandı oğuz nefeslenirken. Dudakları sızlıyordu.
"Ne bakıyordun lan ona ha." Dedi Engin şöförün üzerine gidip yüzüne sert bir yumruk geçirirken.
"E-ef-endim ye-emin ederim b-bi-bir şey yapmıyordum." Şöför korkuyla konuşmaya çalıştığında Enginin gözleri şöförun alt tarafına kaymasıyla siniri dahada harlanmıştı.
"BİDE KALDIRDIN MI OROSPUNUN DÖLÜ." Diye sinirle bağırarak sertçe yumruklarını sallarken sinirden deliye dönmüştü adeta.
"Ne hakla lan ne hakla bakarsın ona ben seni yaşatır mıyım sanıyorsun. değil burada, ÖBÜR DÜNYADA BİLE ECELİN OLUCAM OĞLUM SENİN." Dedi sert tüm gücüyle bir yumruk daha atarken.
Oğuz duyduğu boğuk seslerle kaşlarını çatıp dayanamayarak kapıyı açtığında o boğuk sesler düzelmiş hatta oğuzun hızla arabadan inmesini ve gözlerini açmasına neden olmuştu.
Oğuz gördüğü görüntüyle kaşlarını çatarak hızla oraya koştuğunda kanlar içinde yatan ve yalvaran bedeni görmesiyle enginin kolunu tutarak çekmeye çalıştı kanlar içinde yatan bedenin üstünden.
"Engin ne yapıyorsun bırak öldüreceksin." Diye konuşup engini çekmeye çalışsada engin istifini bozmadan yumruk sallamaya ve küfür etmeye devam etti.
"Seni doğduğuna pişman edip hayatını sikicem orospunun evladı. Seni doğduğun yere gömücem amına kodoğum." Diye küfürler ederken, oğuz bu sinirin ve küfürlerin nedenini anlayamamış enginin kolunu sertçe çekmeye devam ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İTAATKAR bxb
Teen Fictionbirbirlerinden ölesiye nefret eden iki rakip iş adamı. Peki biri diğerinin bir sırrını öğrenirse ne olur?