öylece durmuş karşımda ki bedenin beni öpmesine izin veriyor, karşılık vermiyordum.
Alt dudağımın kanını emiyordu sanki. Üst dudağımı da emip son kez sertçe öptükten sonra geri çekildiğinde bangın gözlerle engine baktım.
Müzik sesi çoktan kesilmişti tüm bakışlar üzerimizdeydi.
Şuan çok utanıyordum.
ki ben izlenmeyi seven biriydim.
Dudaklarım sızlıyordu şiştiğine emindim.
ben öylece durup başımı eğerken Engin elimi tutup masaya yürütmeye başladı. Masaya geldiğimizde yanımıza Cenk denen çocuk gelip engine yaklaştı.
"sözümü dinlemen hoşuma gitti. Kazandın." Dedi fısıldarcasına ama duymuştum.
Neyi kazanmıştı? Ne yapmıştıda kazanmıştı?
Engin gülümseyip göz kırptı.
"Oğlum çok sevdin galiba Engin beyleri." Cemil bey kolunu Cenk'in omzuna atarken onlara baktım.
"hı hı çok sevdim baba." Dedi Cenk engine bakarak. Yüzümü buruşturdum.
"Yarın sizi malikaneye yemeğe davet etmek isterim." Dedi Engin ondan görülmesi zor olan bir kibarlıkla.
İstediğine kibar oluyordu. İstediğine.
"Biz rahatsızlık vermeyelim." Dedi Cemil bey mahçupça. Cenk sinirle babasına baktı. Engin bir cenke bir cemil beye bakıp
"Yok ne rahatsızlığı." Dediğinde cemil bey başını salladı onaylarcasına. Cenk Zafer kazanmış gibi engine bakıp gülümsedi.
Cemil bey yanımızdan ayrıldığında Cenk engine dahada yakınlaşıp kendi aralarında gülüşüp konuşmaya başladılar.
"Çok ayrı bir havan var ve çok yakışıklısın Engin bıçakçı." Dedi sesli bir şekilde. dudaklarım alayla kıvrıldı.
"Havaymış yakışıklıymış aynen." Dedim ağzımı oynatarak.
ikisinin bakışları bana döndüğünde hiçbir şey söylemeden kadehimi yudumladım.
Ağzıma götürdüğüm kadehimin elimden alınmasıyla engine baktım.
"Ne yapıyorsun ya ver şunu." Dedim sinirlenerek.
"Yeter çok içtin." Dedi baskın sesiyle. Az önce sergilediği kibarlığı tuz olup uçmuştu.
"Sanane seni ne ilgilendirir benim ne yaptığım." Dedim sesli bir şekilde. bazıları bize bakıyor kendi aralarında fısıldaşıyordu.
"Engin söyle korumalarına götürsünler şunu rezillik çıkartmasın." Dedi Cenk iğrenerek bakarken.
"Ben götürürüm gece bitti." Dedi Engin kolumu tutup ilerleyecekken kolunun tutulmasıyla duraksadı.
"Sen nereye gidiyorsun kazancını almadın." Dedi kaşlarını çatarak.
"Başka zamana alırım artık." Dedi Engin kolunu çekip belime sarıp yürümeye başlarken.
"Ne kazancı bu." Dedim sarhoşça.
"Seni ilgilendirmez." Dediğinde öfladım.
"Beni ne ilgilendiriyor ki." Dedim gözlerim açılıp kapanırken.
Arabaya geldiğimizde korumalar kapıyı açtı engin beni on koltuğa yerleştirip kapıyı kapattı. Kendisi arka koltuğa oturmuştu.
Araba tam gidecekken arka kapının açılıp kapanması bir olmuştu. Göz ucuyla arkaya baktığımda gördüğüm bedenle yüzümü buruşturdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İTAATKAR bxb
Teen Fictionbirbirlerinden ölesiye nefret eden iki rakip iş adamı. Peki biri diğerinin bir sırrını öğrenirse ne olur?