@Esoşum naber kuzi? Senden de bahsetmek istiyorum sende kedi hastasısın harbiden şirinler ya kedi sevilmez mi hiç?
Sana şunu hatırlatmadan yapamayacağım alışveriş arabası...
Senin yok deyişin...
Ve benim sırıtışım...
Taksi ve çok şükür bir şey olmayışı...
Anladın bence sen şirine hatırlıyor musun çoğu zaman sabahlayacağız deyip de her daim sırtını dönüp horul horul yatan bendim.
Bi türlü sabahlayamadık ilk defa yapacaktık çiğdem yengem uyuttu ya... Neyse Sağlık olsun diyelim inşAllah bir gün Nasib olur.
Birdeeeğğğ senin adını anınca nutkum tutuluyor ya sakın bana bunu yazdığım için kızma lütfen.
Ya yapmaya çalıştığımız tatlı? (yapamadık) Allah var koyduğum çay güzeldi ama hadi neyse hoşçakal sağlıcakla kal bölüme başlamam lazım. Merak etme mutlu şirin ilk imza senin söz verdiğim gibi. 😉🙃💓💗Çok uzattım üzgünüm hadi başlayalım Keyifli okumalar. ✿
Melodi bu kez gerçekten kahkahalarla yere çömelmişti. “Adam haklı,” dedi nefes nefese. “Seninle baş etmek gerçekten bir sanat!”kızın üzerinden felsefe yapıyorlar. Melek kıyamam sana. Allah yardımcın olsun.
Melek, gözlerini sıkarak adamla Melodi’ye öfkeyle baktı. Ama tüm bu karmaşaya rağmen içten içe, adamın söylediklerinin bir kısmının doğru olduğunu biliyordu. Ve bu bilinç, onu daha da öfkelendiriyordu. Adamı kovmaya karar verdi. Fakat derinlerde, bu adamın neden burada olduğunu tam anlamıyla bildiğini hissediyordu. Görevi, onun korumak istemediği şeylere dokunmaktı.
Melek adamın söylediklerine duyduğu öfkeyle yanarken, Melodi kenarda oturmuş, yaşananları bir tiyatro gösterisi gibi izliyordu. Üzerine aldığı görünmez seyirci rolüyle arada bir kahkaha atıyor, hatta kışkırtıcı bakışlar fırlatıyordu. Adam, Melek’in iyice parlamış yüzünü görünce bu durumu daha fazla eğlenceye çevirmek için kollarını sıvadı.
Adam, Melek’e doğru bir adım attı ve teatral bir şekilde ellerini iki yana açtı. “Peki, hanımefendi, sinir krizinize sebep olmak dışında başka bir marifetim var mı? Belki de size bir kahve yapıp, ‘Sinirliyken kahve içmeyin, çünkü çay her derde devadır,’ dersini de vermeliyim?” dedi, sahte bir ciddiyetle.
Melek dişlerini sıkarak ona baktı. “Evet, yapabilirsin! Ama kahveni suratına içebilirsin!” diye bağırdı. Fakat adam asla yılmazdı. “Ah, senin elinden içilen kahve bile bir güzelik olurdu,tuzlu bir güzellik varsa alırım annemle babam yok sorun olur mu? ” dedi gözlerini devirip kahkahalarla. Melodi bu sözleri duyunca kendini tutamadı ve yere yığıldı, kahkahalardan neredeyse nefesi kesilecekti.
“Bu kadarı yeter!” dedi Melek, ayağıyla sinirle yere vururken. “Sen burada şaklabanlık etmeye mi geldin? Sana bu saçmalıkları kim öğretti?”
Adam sakince geriye yaslandı, Melek’in tam karşısına geçip kollarını göğsünde birleştirdi. “Doğuştan yetenekliyim. Yani böyle bir mizah için kursa falan gitmen gerek, ama bende doğal bir yetenek var. Annem bile doğar doğmaz bana bakıp, ‘Bu çocuk bir gün başkalarının sinirleriyle oynayıp kahkaha atmalarını sağlayacak,’ demiştir.”Allahım affet sen bu adamı ya yalanı huy edinmiş yahu.
Melek dayanamayarak kafasını ellerinin arasına aldı. “Bu kadar boş konuşmayı nasıl beceriyorsun, gerçekten anlamıyorum,” dedi, başını sallayarak.
Adam kaşlarını kaldırdı. “Boş konuşmak mı? Hanımefendi, bu bir sanat! Sana örnek vereyim.” Gözlerini Melodi’ye çevirdi. “Bak, Melodi! Senin gibi bir seyirciyle şu an bu performansı sergiliyorum ve hala hayatta olduğum için kendimi tebrik etmeliyim!”
Melodi, gülmekten gözünden yaşlar gelirken elini kaldırıp Melek’i işaret etti. “Seninle yaşamak bile ödül gibi Melek! Ama bu adam başka bir ligde. Resmen bir stand-up gösterisinin ortasında buldum kendimi.”
Melek, Melodi’ye tehditkar bir bakış fırlattı. “Sen de bu şakaları alkışlayıp, onun saçmalıklarına prim veriyorsun. Hayatımın trajedisini bir komediye çevirdiğiniz için teşekkür ederim.”
Adam bir kahkaha daha attı. “Bak işte! Tam bir dram kraliçesi. Şu repliği duydunuz mu? ‘Hayatımın trajedisini komediye çevirdiniz.’ Namık Kemal bile ayağa kalkıp alkışlardı seni!”
Melek gözlerini kapatarak derin bir nefes aldı. Sonra, bir anda sakinleştiğini düşünerek konuşmaya başladı. “Biliyor musun? Sana sabretmem, tamamen bir mucize. Eğer bu mucizeyi kırarsan, inanın bana, bu kulübe bir daha eski haline dönemez.”^_^
👀Ah şu kimsesizler olayı..! 👀
Rica ederim bana kızmayın bölüm kısa tutulmalı.
(şahsi fikrim)Seni seviyorum okurum Allaha emanet ettim.
Sevgiyle kal. (Allah sevgisiyle.)
Yıldızı da varlığın gibi parlatır mısın?
💙💙
"Üstüne alınma felaketim sen değilsin.
EVRENLER FELAKETİM"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝗘𝗩𝗥𝗘𝗡𝗟𝗘𝗥𝗶𝗡 𝗙𝗘𝗟𝗔𝗞𝗘𝗧𝗶 [𝗙𝗮𝗻𝘁𝗮𝘀𝘁𝗶𝗸]
Fantasy"Ağlamak istemiyorum!" diye mırıldandı kalan son mecaliyle. Kulaklarını çocukların ağlayışları, kadınların çığlıkları doldurdu.Bu bir felaketi! Melodi bir felaketin kurbanıydı...Başını iki yana salladı acıyla. "Bırak onları! İstediğin benim gözyaşla...