8.Bölüm

4.6K 282 89
                                    

🍀

Hoş geldiniz, boş geldiniz. Hemen vote tuşuna basıp, yorum yapıverin de boş gitmeyin💜

İyi okumalar.

Bölüm oy sınırı: 40
Bölüm yorum sınırı: 40
(Tek harf, sayı, boş emoji ya da destek için atılan aynı yorum geçersizdir. Hakiki yorum yapın, aşkolarım)

🥝

Onların ne diyeceklerini, ne yapacaklarını ya da sinirlerini umursamamaya karar verdim. Sonuçta ben burada yemek yiyordum, onların siniri yüzünden sürekli aç kalıp duruyordum.

Yazıktı bana ya.

Bu yüzden yuvalamamı yemeye devam ettim. Anneannemin ki kadar güzel değildi ama bu da muhteşemdi.

"Tanıştırmayı düşünmüyorum." dedi Çağrı bey gerçekten oldukça sakin bir şekilde. Sanırım bunun sebebi karşısında olan kişinin sevdiği kardeşi olmasıydı. Fahir Bey'in art niyetle değil de gerçekten ne yapacağını merak ettiği için sorduğunu biliyor olmalıydı.

"Doğrusunu sen bilirsin ama yalandan da olsa tanıştırmak iyi olmaz mı? Sonuçta bir sürü laf ederler."

"Umurumda bile değil."

Fahir bey iç çekti. "Senin umurunda olmayabilir ama seninle birlikte Valeriya hakkında da konuşacaklar."

Keşke beni hiç katmasalardı. Sonuçta benim suçum neydi ki?

Çağrı Bey'in omuzlarının kasıldığını gördüm. "Ne yapmamı istiyorsun, Fahir?"

"Yani böyle bir olayla birebir karşılaşmadığım için sana ne yapacağını söyleyemem. Ama onlarla birebir tanıştırmak istemiyorsan en azından aşirete yemek verirken onları da çağır. En azından aradan çıkarlar."

Aşirete yemek vermek mi?

O sırada Barış araya girmeye karar vererek, "Konunun açılması iyi oldu, aşirete yemeği ne zaman vereceğiz baba?" diye sordu merakla.

"Bilmiyorum," dedi iç çekerek. "Öyle uzun sürmez."

"Haftaya verir miyiz?" diye sordu yanımda oturan Ömer.

Haftaya mı? Çok erken olmaz mıydı?

"Haftaya çok geç, kimliği aldıktan sonra yaparız."

Çok mu geç? Benim bu konuda söz hakkım yok muydu? "Pardon, bana sormadığınızı biliyorum ama," diye iğneleyici bir tavırla araya girdim. "Ben kiminle tanışıyorum?"

"Aşiretle." dedi Yakut.

"Yani çok, çok, daha çok, çok ama çok insanla tanışacaksın." dedi Barış biraz önceki sözlerini alaycı bir şekilde söylerken.

Bir tarafı komikti ama yine de bu kadar çok insanla tanışmak konusunda zamanını bana sorsalardı. "Hemen yapmak zorunda mıyız?"

"Ne kadar erken o kadar iyi." dedi Fahir bey ciddiyetle. "Abimlerin ağzını ne kadar erken kapatırsak o kadar iyi."

"Benimle tanışmaları neyi değiştirecek? Konuşacak insan tanıştıktan sonra da konuşur."

"Biliyoruz ama eğer erkenden tanıştırırsak bizim için çok daha iyi olur."

İç çekerek başımı salladım ve tekrar yemeğime döndüm. Yuvalamanın dibini de sıyırdıktan sonra kasemi kenara koyup içli köfteyi tabağıma aldım. Sonuçta bu da içli köfteydi, boru değil.

VALERİYA / GERÇEK AİLEM -AŞİRET- Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin