KANLI EL

12. BÖLÜM

Haktan KARA

  Koltukta oturup, telefona bakarken yanağıma bırakılan öpücük ile telefonla bağlantım kesildi. Beni öpen kişinin hayat olduğunu fark edince ona da uzaktan bir öpücük yolladım. "Günaydın" hep hayat dolu sevecen bir kadındı. "Günaydın güzelim" diyerek karşılık verdim. 

-Almina uyandı mı? 

-henüz değil. Ardından koltuktan kalkarak mutfağa doğru ilerledi. Sanırım kahvaltıyı hazırlayacaktı. Ben tekrar telefonuma döndüm. Çünkü şirket ortaklarından Sevil Hanım hissesini satmak istiyordu. Bu yüzden harun'la aramızda bir rekabet başlamıştı. Normalde iyi arkadaşlardık ama hisseyi benden gizli bir şekilde almaya çalıştığı için ona fazla kırgın, ve kızgındım. Harun iş hayatında oldukça hırslı bir adamdır. Bu işin ucunu hemen bırakmayacağını biliyordum. Eğer isteği alırsan bu hisseyi karıma verecektim. Böylelikle ikimiz de aynı şirkette beraber çalışacaktık. 

  Merdivenden Almina'nın indiği görünce telefonu masaya bırakıp Almina ile konuşmaya başladım.

            .......................

  Kahvaltıdan sonra şirkete geçtim. Kapıda sevin ile karşılaştım.

-Günaydın Sevin Hanım

-Günaydın Haktan Bey. Ben bu hisse işini hallettim. Hemen konuya girmesini beklemiyordum. Ardından ekledi. Hisselerimin hepsini Harun Bey'e vereceğim. 

-Ama neden? Zaten Harun'un buradaki payı%50 idi şimdi %75 oldu. Keşke bana verseydiniz. Ben karıma verecektim.

-Nasıl yani? Siz işten ayrılmıyor musunuz? Harun  Bey bana sizin işten ayrılacağınızı söyledi. Ben o yüzden ona vermek zorunda kaldım.

 Harun nasıl böyle bir şey yapabilirdi aklım almıyordu. Hiç bir şey demeden Sevin Hanım'ın yanından uzaklaştım.

 Bir kaç dakika sonra Harun'un evinin önüne gelmiştim. Kapısını sertçe çalış "Hatun aç kapıyı açç!" Diye bağırdım "açsana kapıyı heyyy kimse yok mu?" Derken kapıyı açtı. "Ooo küçük ortak seni burada görmek ne güzel " onun yakasından tutarak duvara ittim. Sırtı duvara çarptığı zaman

-sen nasıl Sevin'e benim hakkımda yalan söylersin!

-öncelikle küçük ortak sakin ol

-Bana küçük ortak deme!

-eee.. yanlız sen küçük bir  ortaksın. Zavallısın

-bana bak! Elimle daha sert iterek "seni bu duruma pişman ederim!"

-Haktan, sen bana hiçbir şey yapamazsın. Diyelim ki yaptın bunun karşılığında alacaksın. 

  Bunun üstüne hiçbir şey demeden evden çıktım. ardında arabama bindim ve sakin bir yere gittim. Kiralık bir katil arıyordum. Bir sürü katil vardı. Ama ben daha genç eli yüzü düzgün bir katili arıyordum. Çünkü onu yanımda gördüklerinde katil olarak şüphelenmemeleri gerekiyordu.

  Birkaç dakika sonra Miran Yamaç adlı bir genç buldum. Aradım telefonumu çok geç açmıştı. Bu durum üzerine anlaştık. O bugün  Harun'un kızını öldürecekti.

     ..................,......................

Hayat dün ölmüştü. Bunu Harun'un yaptığına adım gibi emindim. Ona hesap sormak istiyordum. Çünkü Yaren onu zaten üvey kızıydı. Yani ben ondan fazla bir şey almamıştım. Ama o... 

  O benim canımdan can aldı. Hesap sormak istiyor ama soramıyordum. Çünkü şu an kendisi yurt dışındaydı. Ve gelmesi de duyduğuma göre bayağı zaman alacakmış. Almina'dan bu durumu sakladığım için çok üzgünüm ama eğer her şeyi almina'ya anlatırsam beni terk eder gider.