Eve geldiğimde babamın sinirli bir şekilde evde dolaştığını fark ettim. İş yüzünden bir şeye sinirlendiğini düşünüp, odama çıktım.
Biraz ders yaptım ardından kitap okuyup salona indim. Babam hala sinirliydi ve telefonda birisiyle konuşuyordu
"Harun döndü mü Türkiye'ye?" Karşı tarafın ne dediğini maalesef duyamıyordum. Ama sanırım olumlu bir cevap verdi çünkü babamın yüzü güldü.
"Tamam. Ben yarın onunla bir görüşeyim" babamın Harun amca ile husumetli olduğunu biliyorum
Harun amca yalanla şirketin ortaklığının büyük bir kısmını almıştı. Aklımdaki tüm kötü düşünceleri silmek istedim.
Acaba annem ve Yaren Altıntop, intikam uğruna mı kurban gitmişti?
Yüzüme sıcak ve bir o kadar da sahte bir gülücük kondurdum. Babam arkasını dönünce beni fark etti ve suratını düzeltti.
-Ben uyuyorum baba.
-Tamam kızım. Kollarını sarılmam için açtı. Ama ben arkamı dönerek oradan uzaklaştım. Gün geçtikçe babamdan daha çok soğuyordum.
.....................................
-Cemrem'e tecavüzde bulunan pislik sen misin? Gencin ağzından sinirli çıkan sesler irkilmeme neden oldu
-H-hayır ben, ben hiç bir şey yapmadım. Katilin rehin aldığı adam ondan çok korkuyordu. Gencin kaşları çatıldı.
-Yalan konuşma! Bak eğer seni bir daha Cemre'nin yanında görürsem-
-Abi geldiler! Kapıdan içeri başka bir adam girince, gencin sözleri yarım kaldı. Genç, adamı sertçe yere ittikten sonra beynine şarjörü boşalttı.
Nefes nefese uyandığımda yine bir cinayete tanıklık ettiğimi anladım. Kimdi bu kişi? Cemre diyordu. Cemre kimdi?
Cemre
Yiğit
O adamı öldüren yine Yiğit'ti. Cemre, Yiğit'in sevgilisiydi. Peki Cemre'ye tecavüz eden adam kimdi? Aklım çok karışmıştı. Artık hiç bir şeyi düşünmek dahi istemiyordum.
Önce babam annemin ölümüne sebep oldu, sonra farklı iki ortamda bulunmaya başladım. Buda yetmiyormuş gibi bir katile âşık oldum ve o katil çin ellerimi kana buladım.
Yanağımda hissetiğim ıslaklıkla ağladığımı fark ettim. Saate baktığımda kalkma saatime 10 dk kaldığını görünce hemen hazırlanmaya koyuldum. Hızlıca hazırlanıp evden çıktım. Daha okulun başlamasına 30 dk vardı. Ben de o zamanı Miran'la geçirmek istedim. Ona dün olan herşeyi anlatmam gerkiyordu.
Miran'ı aramak için telefonuma uzandığım sırada tanıdık bir sesle, ses kaynağına döndüm.
-Günaydın prensesim. Bana doğru gelen kişinin Miran olmasına çok şaşırdım. Bende ona doğru yaklaştım.
-Günaydın prensim. Ardından parmak ucuna yükselerek yanağına tüy kadar hafif bir öpücük bıraktım.
-Biraz konuşalım mı? Onaylar gibi başımı salladım ve beraber yürüdük
-Bana dün olanları anlatmak ister misin prenses? Kendimi hazır hissetiğimden dolayı bunu onayladım.
-Seni çok özlemiştim. Bunu duyunca dudağının bir kenarı kıvrıldı."seni görmek için o restorana gittim. Aşağıdan bağrış sesleri gelince oraya baktım ve-"
-Ve beni birileriyle tartıştığımı gördün. Cümlenin devamını Miran getirmişti.
-Evet gerisini zaten biliyorsun. Senin yaran nasıl oldu? Ağrın var mı? Yüzüne hafif ve tatlı gülümsemesini koydu.
-İyiyim. Sadece bazen ağrıyor o kadar
-Sevindim. Dişlerini gösterene kadar gülünce bana daha çok yaklaştı.
-Sen beni çok mu özlemiştin? Hafif bir şekilde pazısına vurdum
-Ya Miran. Beni söylediğime pişman etme! Kaşlarımı çattım.
-Tamam, şaka yaptım sadece. Sende hemen alınma prenses.
-Neden alınmayacak mışım?
-Çünkü sen alınınca çok tatlı oluyorsun ve ben sana kapılıp gitmekten korkuyorum. İtiraf ettiği bu gerçek yüzüme tokat gibi çarparken, içimde onu öpme arzusunu dindiremiyordum. Parmak uçlarına yükselip, dudağını öptüm.
Amacım sadece dudağına hafif bir öpücük bırakmaktı. Ama o, buna izin vermedi. Belimden daha sıkı tutarak beni kendisine daha çok yaklaştırdı ve dudaklarımızın hiç ayrılmasını istermiyormuş gibi birbirine yapıştırdı.
Beni hoyratça öperken aklıma Miran'ın söylediği bir söz geldi. "Sen bu kanlı ellerin sahibine aşık olamazsın" dudaklarımız birbirinden ayrıldığında ikimizde aynı anda bir şey dedik.
-Belki de çoktan kapılmışsındır.
-Belki de çoktan kapılmışımdır.
................................
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KANLI EL
حركة (أكشن)lise son sınıf öğrencisi Almina hayatına normal bir şekilde devam ederken bir yeteneğini keşfeder . Evet onun bir yeteneği vardı ve yeteneği de aynı anda iki farklı ortamda bulunabilmesidir. Bu onun hayatını mahvetmiştir çünkü gittiği ortamlar norma...
