KANLI EL

21.BÖLÜM

.............................

 Miran'la konuşalı 2 gün olmuştu. Fakat hiç görüşmemiştik. Artık onunla konuşmak istiyor, bir saniye bile olsa yüzünü görmek istiyorum. Ama cesaretim yoktu. Miran genelde bu saatlerde restorantta olurdu.  Onun en sevdiği yemek sushi'ydi. O restoranında sushi'si meşhurdur. Bu yüzden her gün oraya giderdi. Oraya gidecek ona görünmeden sadece yüzüne bakıp geri dönecektim. Karşısına çıkmaya cesaretim yoktu

-Baba. Merdivenlerden inerken babamın yanıtını duydum

-Efendim kızım

-Ben dışarı çıkacağım.

-Kiminle? Tek başıma desem yanlış anlayabilirdi. Benim tekrar Miran'la buluşacağımı düşünebilirdi

-Yeliz'le diye yalan attım

-Tamam geç kalma. Hiç bir şey demeden evden çıktım

  Restoranın kapısının önene geldiğimde  derin bir nefes aldım. Ve kendimi hazır hissettiğim sırada içeri girecekken, otoparktan bağırış sesleri bütün odağımı bozdu. Tekrardan içeri girmek için hazırlandığımda, bağıranların birinin Miran olduğunu farkettim. İçeri göz attığımda da yoktu. Hızlı adımlarla otopark gittim. Yanılmamıştım. Miran ve bir grup genç tartışıyordu. Amacım sadece Miran'ın yüzünü görmek olduğu için bir arabanın arkasına saklanıp, yüzünü görebileceğim bir açıya geçmesini bekledim. 

"Geçen kızı öldüren sen değil misin?"

"Öldürürüm oğlum seni"

"Ben bir şey yapmadım."

"Yalan atma"

"Ben ayrıldım. Artık insanları öldürmeyeceğim." Bağırışların arasında Miran'ın en son kurduğu cümle yutkunmama ve şaşırmama neden oldu. Artık birisini öldürmeyecekti. Yani o öyle söylüyor.

"Buna kim inanır ki?" Bir kahkaha patlattığında irkildim. Ses, otopark duvarlarında yankılanırken uzun boylu sarı saçlı ve mavi gözlü genç konuşmasına devam etti? 

"Ne oldu bizim kötülükler kralı Miran Yamaç'a ? Şimdi ne değişti?

"O kadını ben öldürmedim." Dişlerinin arasından söylediği cümleye bu sefer, üçü bir den güldü. Ardından kilolu,kısa boylu ve esmer genç

"O kadını nasıl öldürdüysen bende seni öyle öldüreceğim" ağzım açık bir şekilde izlerken, esmer gencin dedikleri; tüylerimi diken diken etti.

"O kadını ben öldürmedim ama çok isterseniz sizi öldürebilirim"

"Babanı öldürdüğün gibi mi?" Sarışının ortaya attığı cümle Miran'la ikimizin yutkunmasına neden oldu. 

"Bana babamdan bahsetme!" Tehdit eder gibi söylediği cümle, aynı zamanda hüzün de içeriyordu.

"Hiç acımadın mı? Babanın kafasını çekiçle vururken hiç mi sızlamadı vicdanın? Yutkunamadım. Mira'nın ademelması oynayamadı. 

"Kes sesini yoksa ben kesmek zorunda kalıcam" Miran, çıldırmış gibiydi. Gözü dönmüştü. Her an bir şey yapacakmış gibi duran elleri, ateş çıkaran gözleri... 

 Korkuyorum.

Mira'nın birisini öldürmesinden korkuyorum.

Başıma bir şey gelmesinden korkuyorum.

 O sırada esmer genç yumruğunu Mira'nın suratına geçirmeye kalktı. Fakat Miran, son dakika onu fark etti ve elini tutarak çevirdi. Adamın kolundan çıkan kemik kırılma sesi ile yüzümü buruşturdum. Esmer genç, acı içinde kolunu çektiğinde Mira'nın gözleri sarışın gencin üzerinden hiç ayrılmadı. Ardından onun yüzüne bir yumruk geçirdi.

 Sarışın genç bir eliyle yüzünü bir eliyle de silahı tutarkan, silahı Miran'a doğru uzattı. Silahın ucu, Mira'nın alnını hedef alırken ani bir hareketle silahı sarışın gencin elinden aldı. Ardından namluyu ona doğru uzattı. Ve hiç düşünmeden adamın kafasına şarjörü boşalttı. Esmer genç, Mira'nın arkasına bıçak sağlayacaktı. Fakat Miran bunun farkında değildi. 

-Miran!! Ağzımdan haykırış  firar ettiğinde her şey çok geçti. Çünkü artık esmer gencin elinde ki bıçak, Miran'ın sırtındaydı. 

 Saklandığım arabanın arkasından çıkarak Miran'a doğru koştum. Ardından sarışın gencin cebindeki silahı aldım ve silahın namlusunu esmer gence uzattım. Genç elindeki bıçağı Miran'ın sırtından çıkarıp, tekrar batıracağı sırada elim çoktan tetiğe gitmiş ve esmer genci vurmuştum

 Ben bir insanı vurmuştum.

Ben bir katil olmuştum.

  Esmer genç yere yığılırken Miran'ın dudaklarından tek bir kelime döküldü.

-Prenses?