HAKTAN KARA
Eve geldiğimde, sinirden kapıları sertçe çarpıyor, bir şeyleri parçalamak istiyordum.
Harun Türkiye'ye dönmüştü. Artık onunla yüzleşme vaktinin geldiğini hissettim. Karşısına geçip; bağırmak, çağırmak ve bütün öfkemi kusmak istiyordum
O, benim karımı hayattan koparmıştı. Telefonumun zil sesini duyunca bütün odağımı topladım.
Arayan kişi menejerimdi.
"Ne oldu Ayça? Bir sıkıntı mı var?" Sesim ruhsuz ve bir o kadar da kızgın çıkıyordu.
"Serkan Beyler yarın sizinle bir toplantı yapmayı planlıyorlarmış. Bunu size iletmemi istedi.
"Tamam ben kendisiyle bizzat konuşurum."
"Peki efendim iyi akşamlar" Ayça, tam telefonu kapatacağı sırada aklıma bir şüphe düştü. Ya Harun gerçekten dönmediyse? Ya bu kulaktan dolma bir bilgiyse.
"Ayça Hanım"
"Buyurun, Haktan Bey"
"Harun döndü mü Türkiye'ye?"
"Evet efendim. Kendileri dün akşam havaalanına iniş yaptılar" Dudağım kıvrıldı.
"Tamam ben yarın onunla bir görüşeyim."
"İyi akşamlar efendim" Tam bende iyi akşamlar diyecektim ama merdivenlerden gelen sesle arkama döndüm. Almina merdivenlerden, yüzündeki sıcak tebessümle iniyordu. Bende o sırada telefonu kapattım.
-Ben uyuyorum baba
-Tamam kızım. Ardından kollarımı sarılması için açtım ama o, buna aldırış etmeden arkasını dönüp gitti.
............................
Şirkete varalı 3 saat olmuştu ve artık öğle paydosu başlamıştı.
Hızlı adımlarla Harun'un odasına gittim. Kapıyı sert bir şekilde tıklatıp içeri girdim. Harun, masasında oturuyor önünde ki dosyaları inceliyordu. Üzerine giydiği kemik rengi ve bir o kadar da şık takım elbisesinin içinde çok beyefendi bir adam gibi duruyordu. Ama her insan göründüğü gibi değildi.
Kafasını çevirip bana baktığında dudakları kıvrıldı
-Ooooo hoşgelmişsin küçük ortak. Hadi otur ayakta kalma. Dişlerimi o kadar çok sıktım ki bir an kırılacaklar sandım. Bu adam beni sınıyor muydu?
-Yok ben oturmayacağım seninle aramızda geçen bütün konuları konuşmaya ve kapatmaya geldim.
-Hoşgeldin o zaman ortak. Konuş bakayım neyi kapatacaksın. He eğer bana gelip "Senin karını öldürteceğim" falan diyeceksen, ben bunları biliyorum o yüzden bence konuşmuş sayılırız. Dedi. Ardından ekledi."Çıkabilirsin"
İki elimle onun masasına yaslandım
-Evet aynen onu diyecektim aşağılık herif! Karını artık ölü say. Ardından hiç bir şey demeden odasından çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KANLI EL
Actionlise son sınıf öğrencisi Almina hayatına normal bir şekilde devam ederken bir yeteneğini keşfeder . Evet onun bir yeteneği vardı ve yeteneği de aynı anda iki farklı ortamda bulunabilmesidir. Bu onun hayatını mahvetmiştir çünkü gittiği ortamlar norma...
