EGE İLE BABA

1.8K 50 11
                                    

SELAMSELAM PROFİLİMDE BAHSETMİŞTİM,BİR ŞEYLER YAPMAYA ÇALIŞACAĞIM.
UMARIM YAPARIZZ.
HADİ BAŞLAYALIMM.


Ege her sabah olduğu gibi kocaman gülücükleri ile açtı gözünü. İlk gözüne çarpan yine yıldızlı tepe oyuncakları oldu. Gece yatmadan önce babası onun için açmıştı, çünkü Ege çok seviyordu kii. Bu düşündükleriyle odasına minik bir kıkırtı bırakıverdi.

Bütün bunlar olurken, hemen yan odada masasının başında, yüzünde hafif tebessüm ve gözlerinde ışıldayan parıltılarla,yanına aldığı bebefondan onu dinleyen babasından haberi yoktu miniğin. Arda daha fazla bu kıkırtılara kayıtsız kalamadı ve masasından usulca kalkıp,adımlarını oğlunun kahverengilerle bezeli odasına doğru çevirdi. Kapının önüne geldiğinde yıldızlı kapı süsünü görüp yine tebessüm etti adam. Sahi Ege hayatına girdiğinden beri ne çok gülüyordu öyle. İş hayatında ruhsuz ve duygusuz olarak anılan biriydi halbuki. Çalışanlarıyla her zaman mesafesini korurdu. Tabii bunu yaparken hak gözetmeyi de unutmazdı.

Babasının hala gelmemesinden yakınan ve şikayet etmeye hazırlanan Ege sesleniverdi sonunda babasına.
"Babaşımm men kayktım del aytık,yeydeşin yaaa??"

Arda oğlunu duyar duymaz hem kapıyı açtı,hem de odaya adımını atarken şen bir kahkaha patlatıverdi.
"Benim oğlum uyanmış da beni beklemiş, ben gelmeyince şikayet mi edermiş bakayım, hm??"

Ege hazırcevap bir bebek olduğundan anında yapıştırmış cevabı;
"Eveyt baba ya men tayktım bekyedim bekyedim yokşun,sıkıydım ya"

Arda, bebeğinin tatlı siteminin üzerine beyazlarla döşenen beşiğe uzanıp bebeğini almadan önce minik ve yumuşak bir ısırık çaldı, sıcaktan kiraz kırmızıya çalan yanaklarından.
Ege ise buna az önceki ruh halinden tamamen koparak kahkaha attı. İkilinin her sabah rutinleri böyleydi zaten.
Adamınsa canına minnetti oğlunun şen kahkahaları ile gününü çiçek bahçesi gibi renklendirmesi.

Hep kahkaha atsındı,atacaktı.

Arda tekrar dik pozisyona gelip cevapladı oğlunu;

"Geldim güzel oğlum geldim. Hoppala yap bakalım babaya. Gidelim de süper kahramanların kahvaltısını yapıp güçlenelim bakalım."

"Eveyt eveyt babaşım!! Tocaman olalım hâdi hâdii"

"Olalım bebeğim,uçuşa hazır mısın bakalım??"

"Hazıyıııımm didelimm"

Bunun üzerine bebeğini göğsünün üzeri kendi kolunun içine gelecek şekilde bir eliyle de bacaklarından sabitleyip rotası olan mutfağa doğru dikkatli ama hızlı bir şekilde koşmaya başladı Arda.
Bir alt katta bulunan; siyah,beyaz ve kahvenin uyumuyla döşenen mutfağa vardı hemencecik. Genelde yardımcıları olurdu ama Arda oğluyla vakit geçirmek istediği için,acil durumlar dılında çok fazla çağırmazdı.
Güzel oğlunu, bazen dosyalarını ve işini eve taşıdığından 6 kişilik yemek masasının baş köşesinde bulunan mama sandalyesine, bacaklarına dikkat ederek oturttu.

Ege ise kıpır kıpırdı; bir an önce süper kahramanların kahvaltısını edip babası gibi kocaman olmalıydı ki patron olabilsindi.
Bunu diline taşıdı hemencecik;

"Babaşı hâdi hâdi hıjlı ol tocaman oymalıyım patyon olucam şen dibi tocaman oycam hâdiii"

Arda gülümsemesiyle tezgahın önünde oğlunun mamasını (süper kahraman kahvaltısını) hazırlarken kafasını arkaya çevirerek göz teması kurdu oğluyla. "Geldi oğlumun süper kahraman kahvaltısı" dedi son harfi uzatarak.

EGE İLE BABA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin