Bölüm 24
Yakışıklı tıpkı benim saçlarımın kahve tonlarında saçlara sahip bir genç adam vardı gözümün önünde. Elinde bir şarap bardağı ile şarkılar mırıldanarak kiliseye gidiyor ve şarabını biterek posta çantasının içine koyuyor ve kiliseye giriyordu. O yakışıklı yüzü ve içime bir sıcaklık yaydıran sesinde ve ona baktığımda içime doğan hisler açıklanamayacak gibiydi.
"Dante!"
"Bayan Emilie bu ne hoş bir sürpriz." Diyerek ona yaklaşan siyah pelerinli yüzünde hilal ay ve bir başka işaretler olan bir maskeli kumral saçlı açık tenli olduğunu gördüğüm kadın Danteye doğru koşarak gittiğinde, Dante sarılarak etrafında kahkahalar içerisinde döndürüyordu emilie'yi.
...
"Hoşgeldin Dante Esmarum falcısı." Bu zihnimde yalancı ve katil falcı diyen yaşlı sesti. Bu ses bir kralın kadar gür çıkıyordu.
...
"İstekleriniz ve arz ettikleriniz paha biçilemez, a-" Bu seste dante adlı adamın sesiydi sesler birer anlardan geliyordu.
...
"Kara büyücü!" Bu seste bir isyancı grubundan gelircesine bağıran yüzlerce kişinin sesiydi.
"Büyü uzmanlık alanımdı Kralım." Dante'nin sırıtmasını görmüştüm gözlerinin içinde cehenneminin kömürü vardı adeta yanıp tutuşmak için bir günaha ihtiyacı varmış gibiydi.
"Catherine uyan!"
Bedenim sarsılıyor ruhum geçirdiği transtan bedene geri giriyordu adeta. Gözlerimi hissedebildiğimde usulca açmış ve bana tepeden bakan Sakura ile karşılaştım.
"İyi misin?"
"Galiba."
"Ne gördün?" Adrian arkamdan bir anda konuştuğunda yerimde sıçradığım da ona dönmüştüm. Zihnimi zorlayarak parçaları birleştirmeye çalışıyordum.
"Kara büyücü, Dante ve emilie ve karnaval falcısı." Alnımın iki köşesini ovalayarak zihnimi zorlamaya çalışmıştım.
"Dante mi?" Sakura adrian'a yandan bir bakış atmıştı
...
"Circussa gittiğimizde sakın konuşma." diyerek uyardı sakura bana orası hakkında bilgiler verirken.
"Esmarumda büyünün varlığını bilen insanlar, Circus'ta büyülü varlıklar yaşar arada çok ince ve keskin bir çizgi vardı. Circus sihirli bir boyuttur."
"Peki sen büyü yapamaz mısın?"
Adrian arkadan hızla yanımıza gelerek.
"Büyü yapabilir misin? Diye soruyor." Diyerek demek istediğimi düzeltti. Ona bakarak gülümsedim o ise soğuk bir gülümseme ile önüne bakmaya devam etti.
"Evet."
"Nesin sen?"
"Kitsune." Gözlerim fal taşı gibi açılmış Sakura'yı detaylı bir şekilde baştan aşağı incelemiştim.
"Kitsunelleri bilmiyorum! Kitap da okumamıştım! Kaç kuyruğun var?"
"Dört."
Yüzümde oluşan tebessümü saklamamış yaşadığım ve öğrendiğim her bir gerçekle şaşkınlığımı doruklarda yaşamıştım. Sakura'nın bahsettiği kızıl söğüt ağacına sonunda varmıştık.
Ağaç hayatımda gördüğüm en büyük ağaç desem yalan olmazdı bu sefer. Sakura önden giderek ağacın kabuğunun ortasına üç kere vurmuş ve içine girmişti.
"Hadi." Adrian elimden tutarak ağaca gitmiş ve kabuğuna sakura'nın yaptığı gibi üç kere vurmuş ve beni de kendisiyle içine çekmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yasaklanmış Masal Resitali | Forbidden Fairy Tale Recital |
Fantasía•Yalan sinsi bir günahtır.• [Girdi mi bir ağıza yalan dolandı mı bir kere bir dile bağlanır çözülmez hiç bir şekilde. Ne kalır peki o zaman o dilin sahibine ruhtan? O tanrıların yanında değil ama iblisede de sırtına dönmüş değil. Evel zaman içeri...