Bundan sonrası Hyunjin'in gözüdendir.
Sabah kalktığım gibi yanımda uyuyan Felix'e yanağını öptüm. Hâlâ uyuyordu benim meleğim. O uyurken yatağımdan kalktım ve üstümü değiştirip evden çıktım.
Kendime bir tost alıp yedikten sonra mezarlığa uğradım. Hoseok ve Yoongi hyungun mezarının başında bir kız vardı. Kim bu kız?
Kıza doğru yürüdüm. "Hanımefendi sizde kimsiniz?" diye sordum. Kız bana şaşkınlıkla döndüğünde kardeşim Yeji olduğunu anladım. Onun yanına giderek sıkıca sarıldım. Onu çok özlemiştim. Sanırım o da beni çok özlemiş olacak ki bana sıkıca sarıldı. "Yeji nerelerdeydin?" diye sordum. "Babalarımız neden burada yatıyor?" diye sordu. Göz yaşlarımı dolduğunu hissederek göz yaşlarımı sildim. "Melek oldu" diyebildim.
Yeji hassas psikolojiye sahipti. En küçük olay onu mahvediyordu. Yeji gülümseyerek "Cennete mi gittiler?" diye sordu. Ben de gülümseyerek "Evet" dedim. Hoseok ve Yoongi hyungun ne kadar iyi biri olduğunu biliyordu. Ama Tanrı katilleri özellikle Yoongi'nin intiharı yüzünden cennete sokmuyordu. Yeji bu konuyu bilmiyorudu.
Yeji ve ben onların mezarına göz yaşlar içerisinde baktı. Onlara her şey borçluyduk. Onlar için borcumuz ödememiz lazımdı. Hem Yeji için hemde benim içindi. Onların ruhları rahatlaması lazımdı. Onu onlar için yapacağıma onurum adına söz verdim...
Son kelimesi boş bir şeydi. Hiç bir şeyin sonu olmaz. Her son aslında bir başlangıçtır. Bu başlangıçlar mutluluklarla başlayacak bir şey yok. Hoseok ve Yoongi hyungun sonları kötü bitsede eminim ki ruhları hep birliktedir...
Son...
Bir daha ki ficlerimde görüşürüzzz<3333
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Takıntılı Katil |°•SOPE•°|-Tamamlandı-
FantasyHoseok sıradan bir gençtir fakat Kore'nin aranan katillerin 1. sırasındaki Min Yoongi'nin takıntısı olduğundan haberi yoktur