Min Yoongi'nin ağzından çıkacak herhangi bir kelimeyi kaydedip kendi haber kaynaklarında haber yapmak için onlarca basın mensubu ellerindeki kayıt cihazlarını bize doğru yöneltirken ona soru sorabilmek için çırpınıyorlardı yerlerinde. Birkaç kameranın flaşı yüzümüze doğru patlarken duygusuz bir suratla Min Yoongi'nin konuşmasını bekledim. Şimdiden birçok fotoğrafta yanında yer almışken duruşmanın gerçekleşeceği binanın merdivenlerinde basının önümüzü kesmesiyle ayaküstü durmuştuk, birkaç basamak yukarıda Jung Hoseok ve Bang Christopher Chan dikiliyordu yan yana.
"Min Grup'a yöneltilen suçlamalar hakkında ne düşünüyorsunuz?"
"İmajımızı zedelemek için yöneltilen bir karalama kampanyası olduğu apaçık ortadadır, yöneltilen suçlamaların hepsi asılsızdır ve bugünkü duruşmada elimizdeki belgelerle bu kanıtlanacaktır."
Min Yoongi soğukkanlılığını koruyarak soruya profesyonel bir şekilde cevap verirken bu seferki soru basın topluluğunun arasında sıkışmış orta yaşlı bir kadından gelmişti. "Polislerin düzenlediği baskınlarda ele geçirilen maddeler hakkında ne söylemek istersiniz?"
"Hepsi önümüzdeki mayıs ayında piyasaya sürülmesi amaçlanan test aşamasındaki yeni ilaçlardır." Kalabalığın cevaplanan sorularla iştahı artarken sorular havada uçuşuyordu, Min'in bir adım geriye çekilerek arkasını dönmesiyle basının ilerleyişinin önünü keserek sesimi yükselttim. "Son soruydu." Ardından basamakları hızla çıkıp kendimizi içeri atarken kapıdaki güvenlik bu sefer yardımımıza yetişmişti.
Bunaltıcı nemli havanın aksine oldukça serin olan iç mekâna geçince rahat bir nefes alabilmek adına gömleğin yakasını çekiştirdim, en son olarak güvenlikten geçtikten sonra beni bekleyen üçlüye içinde bulunduğumuz koridorun sonunu gösterdim. Gösterdiğim yere yürürken Min Yoongi'nin yanımdaki kolunu uzatarak almamı istediği siyah dosyaya bir de kendisine baktıktan sonra dosyayı elime aldım. Mahkemenin gerçekleşeği salonun kapalı kapısının önünde bulunan ikili koltuğun kenarına direkt oturduğumda Hoseok da yanıma gelerek bacak bacak üstüne atmıştı sırtını koltuğa yaslarken.
Min'den istediğim evrak ve belgelerin toplu dosyasını aralayıp göz gezdirirken Chan elimde tuttuğum kağıtlardan bakışlarını ayırarak karşısında oldukça keyfi yerinde olan Yoongi'ye baktı. "Neden Seungmin'i avukat olarak istedin ki?"
"Çünkü bizim için birçok dava kazandı zamanında, ondan başkasının kazanamayacağı bir tür dava bu." Duyduğum yalanlarla kaşlarım havaya kalkarken başımı dosyadan kaldırıp beni izleyen Min'e baktım. "Başkası beni savunmazdı demiyor da."
"Seungmin." Uyarısı karşısında güldüm. "Neden, korktun mu? Merak etme sesim üzerimizdeki gözlerin duyabileceği kadar yüksek değil fakat olabilir."
Bana bakarken kısılan gözlerine bir süre baktıktan sonra kafasını sallayarak bir şeyler mırıldanıp bakışlarını koridora çevirdi, ben de elimdeki dosyayı kapatıp sıkıntıdan bacağımı sallamaya başladım.
"Burning Sun B adlı davayı duydun mu hiç?" Geldiğimizden beri hiç sesi çıkmayan Hoseok konuştuğunda bakışlarını doğrudan Chan'a yöneltmişti. "Yani eğer bahsettiğin dava Burning Sun'dan farklıysa duymadım."
"Birçok haber başlığında öyle anılınca ismi 'BSB' olarak kalmıştı." Min Yoongi yanımızdan ayrılıp koridorun diğer ucuna doğru ilerlerken gözlerim onun üzerindeydi. "İşlettiğim barda yüksek mevkili birinin ölmesi üzerine bana açılan bir davaydı."
Jung'ın elini omzuma değdirmesiyle ona döndüm; bakışlarındaki durgunluk beni her zaman imrendirmişti ona; dünya patlasa, kıyamet kopsa değişmeyecek o bakışlara. "Seungmin o zamanların en popüler avukatına karşı kazanmıştı davayı, beni büyük bir tazminat ödemekten kurtarmıştı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Chi Ku : Chanmin
FanfictionNamını duymayan kimsenin kalmadığı ünlü seri katil Kim Seungmin, babasının ölümünden sonra onun yerine geçen genç mafya lideri Bang Christopher Chan ile bir anlaşma yapar. 150822