3) Serin Sularda Yüzüyorum.

488 73 108
                                    

"N'aber Seungmin, uzun zaman oldu. "

Parmakları çenemi kavradı, gözlerini ayırmadan bir süre çenemi okşadı. Kafamı çekmeye çalışsam da bırakmadı.

Baş parmağını patlayan dudağıma bastırdı aniden. İnlediğimde gülümseyerek baş parmağını ağzına götürdü ve eline bulaşan kanı hafifçe emdi. Gözleri yüzümde gezinirken midemin bulandığını hissediyordum. Baş parmağını dudaklarından ayırdı yavaşça, tatmin olmuş bir bir ifade belirdi suratında. Bir insan bu kadar iğrenç olabilirdi ancak.

"Özlemişim."

"Görmeyeli daha da iğrençleşmişsin."

Nefretle söylediğim cümle dudaklarımdan döküldüğünde acımadan bir yumruk attı suratıma. Ağzıma gelen kanı üzerine tükürüp gülümsedim. Bu onu daha da sinirlendirirken bir yumruk daha attı. Ağzımdan akan kanlar üstüme, oradan da yere damlıyordu. Dengemi koruyamayıp kolumun üzerine düştüm, kafamı yere yaslarken acıyla dilimi ısırdım.

Gözlerimden bir bir yaşlar akarken kafamda hissettiğim acıyla inledim. Çekilen saçımla zorla ayağa kalktığımda saçımı çeken kişiye baktım. Kulaklarına varan ağzı eğlendiğini belli ediyordu.

Bana yumruk atacağı sırada bir sifon sesi duyuldu. Jeongin saçlarımdaki elini sıklaştırarak açılan kabine döndü. Kabinin kapısı yavaşça aralandı, Niki siyah saçlarını eliyle dağıtırken bize baktı. Gözleri yavaşça üzerimizde gezindikten sonra gülümsedi.

"Selam."

"Selam." Jeongin sahte gülümsemesiyle mırıldandı, saçımdaki ellerini çekip kolumu tuttu. Kolumu sıkan ellerinden kurtulmam imkânsız gibiydi, birkaç kez denesem de canım yandığı için pes ettim. Niki yavaş adımlarla bize yaklaştı. Yüzümü inceledi ilk önce, ardından vücudumu süzdü. Jeongin'in tam dibine geldiğinde durdu ve gözlerini ona çevirdi. "Eğlencenizi bölüyorum ama-"

"Böldüğünün farkındaysan defolup gidebilirsin!"

Arkamızda kalan sarışının öfkeli sözleri Niki'yi güldürmüştü sadece. Kafasını sallayarak gülümsedi. Jeongin elini hafifçe kaldırdığında sarışın birkaç küfür mırıldanıp yanındaki kapıyı tekmeledi.

Niki gözünün ucuyla onu izlemeyi bırakıp tamamen Jeongin'e döndü. "Bu etkinliğin Başkan için ne kadar önemli olduğunu biliyorsun değil mi?"

"Biliyorum."

Jeongin'in sesi oldukça düşüktü, önceki hâline göre daha ciddiydi. Niki sağ elini Jeongin'in kravatına doladı yavaşça, göz temasını bozmadan bir anda kravatını aşağı doğru çekti. Jeongin nefessiz kalırken boştaki eliyle kravatını genişletmeye çalışıyordu fakat sadece çırpınıyordu. Boğazındaki baskıdan dolayı eğilmek zorunda kaldı, Niki ile boyları eşitlenmişti. "Başkan bundan hiç hoşlanmayacak, onun tuvaletteki gizli partiden haberi olmadan defolup gidin." Ardından gözlerini iğrenircesine bana çevirdi. "Pisliğinizi ben temizlerim."

Jeongin kaşları çatık hâlde Niki'ye baksa da sonunda pes edip kolumu bıraktı. Kolumdaki baskıdan kurtulduğumda gerileyerek arkamdaki lavabodan destek aldım. Niki kravatını serbest bırakmasıyla Jeongin kravatını düzeltti. Öfkeli bakışlarıyla tam Niki'nin gözlerine bakıyordu, göğsü düzensiz bir şekilde kalkıp iniyordu. Ardından bana çevirdi öfkeli gözlerini, bir süre en derin nefretlerin bulunduğu gözleriyle bana baktı.

Yanındaki kabine bir yumruk atıp tuvaletten çıktı, sarışın da Niki'nin omzuna çarparak tuvaleti terk etti. Niki bir süre onların arkasından kapıya baktı, yüzündeki gülüş hızla kaybolurken bana doğru adımlayıp sağlam bir yumruk geçirdi. "Aptal herifin tekisin, sorun çıkarmakta bir numarasın resmen."

Chi Ku : ChanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin