21) Kalben Dokunuşlar

104 14 28
                                    

"...Sorunlarını ve neden böyle hissettiğini anlıyorum Seungmin fakat gerçekteki bazı şeyler senin kafanda kurduğundan çok daha küçük, bu da bu tür olayları aşmanı zorlaştırıyor. Sana yazacağım ilacı düzenli bir şekilde aldığın takdirde artık sorunlarını kafanda büyütmeyeceksin..."

Ben bir şeyleri kafamda mı büyütüyorum?

Büyütsem bile onun sorun olduğu gerçeğini değiştirir mi bu?

İçine girmeden önce ılık olan su şimdi soğumuş, duş başlığından akan su bedenime temas ettikten sonra usulca zemine doğru akıyordu. Üzerimde sadece basit bir tişört ve şort varken dizlerimi göğsüme doğru çekmiş, yerde oturmuştum.

Elimdeki beyaz plastik kabın ağzını bir açıp bir kapatırken kulaklarıma belli belirsiz sesler geliyordu, kimisi tanıdıklarımın kimisi ise tanımayı hiç dilemediklerimindi.

"Seungmin."

Banyonun kapısına iki sefer vurulduğunda gözlerimi ellerime çevirdim. İlaç kutusundaki ilaçları avcuma dökerken bazıları elimden kayıp zeminle buluşmuştu. Titreyen vücudum daha çok ilacın elimden düşmesine sebep olurken avcumda kalanların hepsini ağzıma götürdüm.

"Seungmin her şey yolunda mı?" Kapı ısrarla çalınırken ağzıma aldığım ilaçları zorlukla yutmaya çalışıyordum. Kafamı arkamdaki soğuk duvara yaslayıp gözlerimi kapattım.

Madem tüm acılarımı sonlandıracak, dedim kendi kendime. İlaçları güçlükle yutarken gözlerimden birkaç yaş süzüldü.

Aşağı doğru döndürülen kapı kolu gıcırtıyla hareket ederken birkaç kere daha denedi kapıyı zorlayarak içeri girmek için. "Hay sikeyim- Seungmin açar mısın kapıyı?"

Adımı duyduğumda gözlerim kendiliğinden aralandı, her şey bulanıkken ayağa kalkmak için elimi zemine bastırdığımda batan ilaçlar canımı yakarken öksürmeye başladım.

Sürünerek duşakabinden çıktığımda kapıya vurmaya devam ediyordu. Dizlerimin üzerinde klozete doğru ilerlerken gelen mide bulantısıyla elimi ağzıma bastırdım. Kendimi zorlukla ileriye iterken son kalan gücümle, klozetin kenarlarından tutarak ağzıma gelen her şeyi kustum.

Kustukça başım dönüyor, döndükçe kusuyordum. Kapıyı açmak için zorlarken en sonunda kusmayı bıraktım. Kendimi yavaşça zemine bırakırken dolu gözlerimle yere uzandım. Birkaç darbeyle banyo kapısı açılmıştı, banyoya adım attığında ilk önce ne olduğunu idrak edebilmek için duran Hyunjin birkaç saniye sonra bana doğru yaklaşırken küfür ediyordu. Endişe yüzüne gittikçe yayılıyordu.

Gözlerimi zorlukla açık tutsam da ne onu ne de başka bir şeyi net görüyordum. Her şey birbirine girerken pantolonunun paçasından tuttum. "Ben." Tıkandığım için derin bir nefes almaya çalışırken acının verdiği gerçekliği fark ederek konuştum. "Ölmek istemiyorum." Nefesim kesilirken vücuduma yayılan huzursuzluk ardında pişmanlığı getirmişti.

"Ölmeyeceksin zaten aptal herif!" Hyunjin belimden tutarak zorlukla beni doğrulttuğunda öfke ve endişenin harmanlandığı yüzünü zar zor görebiliyordum. "Aptal." Bacaklarımdan ve sırtımdan destekleyerek beni havaya kaldırdığında gözlerim kapanıyordu. "Gerizekalının önde gidenisin."

Chi Ku : ChanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin