75-final

5.3K 297 65
                                    

Bölüm geç geldi çünkü kendime seçiyormuş gibi gelinlik aradım pinterest ile ilk defa kafamız uyuşmadı:(
ama gene de güzel bence, dimi?

ARKADAŞLAR FİNALE GELMİŞİZ AĞLIYORUM ŞAKA MI?

neyse bunları bölüm sonu konuşuruz, şimdi sizi bölüme alalım. normalde bölüme şarkı koyacaktım ama bölümde biraz bipolarlık var o yüzden siz ayarlarsınız diye düşünüyorum;)

son kez, keyifli okumalar:) 🥹

***

Düğün günü ne demekti? Evlendiğin, muhtemelen hayatındaki en mutlu gündü, değil mi?

Benim ise düğün günüm tam bir kaostu. Aşçının yeğeni doğum yaptığı için aşçı yoktu, çiçekler erken gelmişti muhtemelen solacaktı düğüne kadar ve UĞURLU ÇORAPLARIM ORTADA YOKTU.

"Düğün iptal mi şu an ben anlamadım?"

"Nil bir dur Allah aşkına, çoraplarım yok diyorum." Üstümde 'Team Bride' yazan sabahlığım, akşamdan kalma olduğumu belli eden göz altlarım ile tam bir yıkıktım. Umutsuzlukla çöktüm geri yerime. Anlımı ovuşturmaya başladım.

"Kızım sence tek olmayan çorapların mı? Yemekler de yok." Benden size bir öneri, arkadaş seçiminizi doğru yapın. Yoksa düğün günü katil olabilirsiniz.

"Emin misin valizde olduğuna?" Amy hâlâ valizi karıştırma peşindeydi. "Burada çorap falan yok çünkü." Bir ağlama sesi çıkardım ve kendimi koltukta iyice saldım. Bir yandan da sızlanıyordum.

Dün gece Nil gelmiş ve gelmişken biraz eğlenelim diyerek beni dışarı çıkarmıştı. Çıkmışken Amy ve Sara'yı da çağırıp kendi aramızda ufak bir bekarlığa veda partisi düzenlemiştik. Ne olduysa orada olmuştu. Yani sanırım. Çünkü dün geceden aklımda kalan tek şey bara girdiğimiz andı.

"Ben çorapsız evlenmem. Gidiyorum." Zaten daha çok erkendi. İnsan 2 yılda tanışıp evlenir miydi yani?

Sara beni kalktığım yere geri oturttu. "Saçmalama otur oturduğun yerde. Buluruz ya, şuralarda bir yerlerdedir." Amy'yi itekleyip kendisi bakmaya başladı.

"Bakın üstünde 8 tane renkli kelebek var. 8 benim uğurlu sayım. O çorabı ne zaman giysem günüm hep güzel geçer. Her yere taşırım ben onu. Alex bana mesaj attığı ilk gün de ayağımda o çorap vardı. Lütfen bulun."

"Çüş amına koyayım, fil hafızası mı var sende nereden hatırlıyon o günü." Şu tabloda ben ağlıyordum, Amy ve Sara harıl harıl çorap arıyordu, Nil ise oturduğu yerden herkese laf söylüyordu.

"Çorap bir kültürdür, namustur. Ben çorap kadınıyım tamam mı? Sen hatırlarsın hatırlamazsın beni ilgilendirmez. Ben giydiğim çorabı unutmam."

"Peki Nida Sayan." Kendi değine kahkaha atmıştı ve bu dediğine bende biraz gülmüş olabilirdim.

"Buldum!" Sara elinde beyaz üstüne kelebekli çorabı kaldırmıştı.

Çığlık atarak onun yanına gittim. Ve büyükçe sarıldım ona. Sarılmamın şiddeti ikimizi de yere düşürmüştü. "Seninle evlenebilirim şuan!"

"Bunu tercih edeceğimi sanmıyorum." Kendisiyle beni gülerek yerden kaldırmıştı. Hızla 8 kelebekli çorabımı ayağıma geçirdim. Sırf çorap belli olmasın diye uzun bir gelinlik almıştım. Umarım görünmezdi.

"Yemek ve çiçeği ne yapacağız?"

"Alex'i çağırsanıza, o bilir." Yerimden kalıp makyajıma devam ettim. Daha doğrusu ettiler.

OPİA (texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin