Muhtarlık🔞

530 10 0
                                    

Kapıyı yumruklarcasına çalan bir sesle uyanmıştım. Duyduğum sesle az önceki anılar bir bir aklıma gelmişti.

"Berzan biliyorum kaba davrandım. Özür dilerim. İstiyorsun da evleniyorsun sandım. Berzan! Berzan lütfen aç kapıyı! Biliyorum içerdesin. Ayrılmak istemiyorum."

Sesi ağlamaklı çıkmaya başlamıştı.

"Berzan lütfen! Berzan çok özür dilerim. Kırmak için demedim."

Kapıyı açmamla içeri adımlayıp ardından kapıyı kapattı. Belime sarılıp

"Çok teşekkür ederim. Berzan'ım... Seni kaybetmek istemiyorum. "

Saçlarımı kokluyordu içli içli arada da öpüyordu. Bense ellerim vücudumun yanında ve sessiz, hareketsiz şekilde duruyordum.

"Berzan lütfen affet beni!"

Ellerimi yavaşça kaldırıp omuzlarına tutunarak sarıldım. Çekildiğimde ümitsizlikle bakıyordu.

"Berzan lütfen bir şey de! Affet beni lütfen."

Hızlıca tekrar boynuna sarılmamla kafasını boynuma gömdü. Tüm hüznü gitmiş gibi şendi şimdi sesi.

"Çok, çok teşekkür ederim. Seni kaybetmekten çok korkuyorum. Seni, seni çok seviyorum. Seni her şeyden çok seviyorum, biliyorsun değil mi?"

Kafamı göğsüne yaslamış bir biçimde hala sessiz kalırken başımı kaldırdım. Bana mahcup ve sevgi dolu bakışlarıyla bakıyordu. Beni ne kadar sevdiğini bildiğim için sorusuna cevaben gülümsedim.

Sağ elimi Azad'ın sol yanağına koymuş dudaklarını dudaklarıma hapsetmiştim. Şehvetle sulanmış dudakları bir zehir gibi nüfus ediyordu bedenime. Onun dudaklarına iyice baskı uygularken ellerini belimde gezdirip tişörtümü yukarı sıyırmış tenlerimizin değmesini sağlamıştı. Alev alev yanan yüreklerimizn ısısı tenlerimize de yansıyordu. Bacağımı beline atmak için harekete geçtiğimde isteğimi anlamış olmalı ki ellerini kalçama koyup beni kucağına almıştı. Başımı başına eğmiş öperken üst dudağımı dudakları arasına almış emiyordu. Biraz daha üat dudağımı kendine çekip en sonunda dillerimizi birbirine dolamıştık. Bir eli de kalçamı yukarıda tutup sıkarken diğeriyle tişörtümün altından tırnaklarıyla sırtımı çiziyordu. İki adımlık muhtarlıkta biraz ilerleyip muhtarlık masasının yanındaki koltuğa beni bırakmış öperek aşağılara iniyordu. Dizlerinin üzerine eğilmiş göbeğimi öperken ellerimle onu kasıklarıma doğru itmeye çalışıyordum. Kemerimi çözüp pantolonumu çıkarmasıyla kalkık ve damarlı aletimle bakıştı.

"Kadınlara değil sana kalkıyor Azad'ım."

Toplarıma son bir bakıp dudaklarını bastırmasıyla belim kıvrılmıştı. Benimle oynar gibi yavaş hareketlerle penisimi baştan başa yalamıştı. Koltuğun kumaşını sıkarken başımı geriye atıp sessiz bir şekilde

"Ağzına al a-artık."

"Senin de dilin açıldı bakıyorum. Konuşmuyordun hiç."

Ellerimi koltuktan çekip Azad'ın kafasına koymuştum. Onu erkekliğime doğru itmeye çalışırken o hareket etmiyor sadece vücudumu süzüyordu. Sonunda beklemekten sıkılmıştı sanırım ki ellerini karnımda gezdirmeye başlamıştı. Ellerini kasıklarıma getirmiş hala bana bakarken aletime tükürüp elleriyle uzunca sıvazlamıştı. Ağır ağır hareket eden eli beni deli ediyordu, bir an önce ağzına alsın istiyordum. Ellerini kabarmış aletimden çekip testislerimi avuçlarken erkekliğimin ucunu öpmüş ve ağzına almaya başlamıştı.

"Baksana sıcacık ağzın sikimi nasıl da kaldırdı."

Şen bir kahkahanın ardından Azad konuştu

"Ne de güzel konuşuyorsun öyle."

"Sus ve yalamaya devam et!"

Başım geride inlemeye yakın söylediğim sözlerle aletime yeniden yönelmiş ve hızlı gelgitler yapmaya başlamıştı. Islak ağzıyla beni emdikçe inliyordum. Bu da yetmezmiş gibi diliyle ağzındaki aletime ufak ufak dil darbeleri bırakıyordu.

Hızlıca yalamaya devam ederken saçından sıkıca tutup ileri geri yapmaya başladım. Aldığım zevkle saçını daha hızlı çekiştirmeye başladım. Azad'ın hissettiği baskı ve tutkudan dolayı gözleri dolmuş ve kızarmıştı.

Erkekliğimden çekilip dudaklarıma yöneldiğinde ayaklarımı beline dolaşmıştım. Azad bir yandan beni belimden tutarken diğer eliyle deliğimin etrafında daireler çiziyordu. Orta parmağını deliğime gönderdiğinde Azad'ın dudaklarını ısırmamla beraber Azad dudaklarımdan çekilip

"Berzan, acıdı."

Dudağındaki kanı elinin tersiyle silerken diğer eliyle sağılan saçlarını düzeltti. Tişörtümün kenarlarından tutup başımın üzerinden geçirirken

"Göğüslerinden bile belli ne kadar heyecanlı olduğun. "

"Seni görünce her yerim beni ele veriyor. "

Sözüm biter bitmez deliğimdeki elini çekmeden dudaklarını göğüslerime bastırmıştı. Öpüşleri şehvetli ve sert bir hâl almış beni deli ediyordu. Öpmeleri duraksamış ve diliyle itiyordu. İnlemelerim artarken yüzük parmağını da aniden içime göndermişti.

"A-azad çok iyisin..."

Azad içimdeki parmaklarıyla beni keyiflendirirken birden muhatrlığın kapısının açılması ve ardından duyduğum sesle yerin dibine girdim

"Şey... Abi ben geldim."

Ahmet gelmişti. Üçümüz de şaşkınlık içindeydik ve ne yapacağımızı bilmiyorduk. Azad, üzerime eğilmiş duruyordu beni örtmek istercesine. Ahmet'in şok geçirdiği de gözlerinden ve ellerini bacaklarına silmesinden belliydi. Biraz kemküm edip hemen arkasını dönüp kapıyı kapattı. Azad kenara çekilince üstüme hızlıca kıyafetlerimi geçirirken bağırdım

"Ahmet bekle abicim, geliyorum."

Azad'sa paniğini bir kenara bırakmış alay etmeye başlamıştı.

"Ooo Ahmet de iyi alıştı bizi basmaya."

Arsız arsız gülmesi beni daha da utandırıyordu ama susmak yerine bir de göz kırpıyordu.

"Çocuk ne yapsın Azad, biz köşe başlarında fingirdiyoruz. "

"Doyamıyorum ki sana, hep seninle olmak istiyorum. "

Dedikleriyle iyice utandığım için hiçbir şey demeden kemerimi de takıp dışarı çıkmak için arkamı dönmüştüm. Azad da bana kıs kıs gülüyordu.

"Ya Azad sanki biz basılmadık. "

Diyip ben de gülmüş ve dışarı çıkmıştım.








BERZAD +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin