Yarı texting yazıp yazışma kısmını az yapmama sövmeyin lütfen. Gaza gelip yazmaya başladım. Hızımı alabilene aşk olsun :D
...Yağmur...
Sevgi nedir?
Çaba göstermeden elde ettiğimiz bir şey mi?Yoksa bir çabanın ürünü mü?
Okuduğum bir kitapta sevginin tanımını şöyle yapıyordu. Olgunlaşmamış bir sevgi şunu söyler:'Seni, sana ihtiyacım olduğu için seviyorum', olgun sevgi ise 'Seni sevdiğim için sana ihtiyacım var.' der.
Hayatta seni tanımak isteyen ve bunun için efor sarfeden insanlar varsa o kişileri üzmeyin. Çünkü bu dünyada birinin başka birini tanıma isteği ender bulunur bir hazinedir. Sizi bir nesne olarak değilde bir birey olarak keşfetmek isteyen biri sizi seviyordur. Seven insan karşısındaki ona iyi geliyor diye, güzel diye veya onun çıkarına hizmet ediyor diye onu yanında tutmaz. Yanında tutar çünkü o kişi hakkında birçok şey öğrenmiş ve kendisinden de birçok şey paylaşmıştır. Emeksiz yemek olmaz der atalarımız. Sevgi de emeksiz beslenemez. Sizi seven insan sizi üzmez çünkü sizden çokça beslenmiştir. Sizi çokça tanımış ve kalbini açmıştır. Bazı şeyler bir sır gibi saklanır ya işte iki kişi arasındaki muhabbet de bu sırın bir parçasıdır. Sizi tanıyan ve belli bir süre bunun için emek harcayan kişi üzüleceğiniz şeyi yapmaktan çekinir. Çünkü aranızdaki o muhabbetin son bulması sevginin de yaralar alması anlamına gelir.
Sizi siz olduğunuz için seven tek kişi annenizdir. Böyle yaratılmıştır ve sizi sevmek dışında bir beklentisi yoktur. Annenin böyle yaratılmış olması onun çocuğun duygu gelişimini sağlaması içindir. İnsan sevdiği için sevilir. Çünkü birini sevme cesareti karşı tarafa mutlaka iletilir. Oysa sevildiği için sevebildiğini düşünmek birini sevmek için çaba göstermemek adına bir kaçış yoludur. Bilinenin aksine sevilmektense birini sevmek daha kolaydır. Çünkü birinin hayatına girmeye gönüllü olmak kolaydır ama birinin seni iyisiyle ve kötüsüyle tanımasına izin vermek en zorudur. İnsanı sevilmek için bir çaba çukuruna düşüren de budur. Çünkü kendi kötü özelliklerinin görünmesini istemez ve karşı taraftan beklediği ilgiyi alamadığı zaman bunun sebebini kendi kişiliğine bağlar. Oysa kötü özelliklerimizle birinin bizi tanımasına müsade ettiğimizde yanımızda kalacak insanlar, bizi sadece tanımak için çaba gösterecek ve bizi sevebilecek kalbe sahip insanlardır.
Peki bütün bunları niye anlatıyorum.
Çok şey yaşadım. Bazen hiç umrumda değil gibi davransamda işin içinden çıkamayacağım şeyler yaşadım. Bir anda kalabalıklaşan çevrem ve nereye gittiğimi göremeyen ben arasında sıkışmış durumdayım.
Beni sevmek isteyen insanlar var. Kadir,Babam,Kadir'in anne ve babası,Ayşegül. Peki ben sevilmeye hazır mıyım?
Sevmek kolay gelmişti ve bunun için hiç çaba harcamamıştım. Kadir'i mutlu etmek isterken anne ve babası kendiliğinden mutlu olmuştu. Babamı tanımak için çaba göstermek istediğimi söylediğimde o da mutlu olmuştu. Peki ya ben? Benim geçmişim ve ben.
Bütün o yaşanmışlıkları saklasam bir şey değişmeden herkes mutlu olabilirdi ama ne zamana kadar iyiymiş gibi davranabilirim ki?
Babama ne zamana kadar geçmişimden, ölmek üzere olduğum o anda ondan ne kadar nefret ettiğimden bahsetmeyebilirdim.
Aynı şekilde Kadir. Onsuz dışarı çıktığımda deli gibi korkmama rağmen bunu ondan saklıyorum. İyiymiş gibi davranıyorum ama bir yerde parçalanacağım hissi bazen kalbime hücum ediyor. Evlendiğimiz anı düşünüyorum. İyi bir eş olamadığımı. Psikolojik sorunlarımdan kurtulamadığım için Kadir'in aklını meşgul etmemden korkuyorum. Görevde başına bir şey gelmesinden. İleride çocuğum olursa ya yetersiz biri olursam. Bir hız trenine binmişim ve inmem gereken durağı bilmeden yola çıkmışım gibi hissediyordum. Şans eseri doğru durakta inecek veya bu trenin beni gittiği yere sürüklemesine izin verecektim. Doğru durakta inersem sorun olmayacaktı ama sürüklenip gidersem benim yerime geçebilecek insanların hakkına girecektim. Bazen düşünmek istemesem de Kadir'in başka biriyle mutlu olduğunu düşünüyorum. Belki de bu hakkı elinden alıyorum. Sevilmek sevmekten daha ağır bir yükmüş. Bunu çok geç öğrendim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Komutanım Kaçırıldım! (YARI TEXTİNG)
ChickLit+Komutanım müsait misiniz bilmiyorum ama benim son müsait olduğum dakikalar Ondan yazacağım. - Kimsiniz? +Nasıl ya? Bu kadar kolay mı ulaşacaktım. Neyse zamanım yok. Komutanım ben sizden hoşlanıyorum ama böyle deli gibi. Şimdi bu beni ne ilgilendiri...